Agatha Christie, trenle seyahat etmeyi hayatı yakalamak olarak tanımlıyor. Seyahat ederken pencereden biraz eğilip eşsiz bir manzaraya kucak açmayı hangimiz sevmeyiz ki? Yolun varış noktasından daha önemli olduğu tren yolculukları, maceracı ruhumuzu doyururken lüksten ödün veremeyenlere sınırsız bir konfor sunuyor. Hazır Venice Simplon-Orient-Express, 28 Ağustos’ta Sirkeci Garı’nda final yapacakken, biz de Avrupa’dan Asya’ya, Afrika’dan Avustralya’ya, beş kıtada çıkacağımız bu yolculukta Agatha Christie’nin dünyasına, Meryl Streep’in Afrika’sına dahil olacağınız lüks trenleri derledik.
Rotasını Avrupa’dan Güney Amerika’ya çevirmek isteyenleri, Belmond Andean Explorer nefes kesici bir seyahate davet ediyor. İnka İmparatorluğu’nun başkenti Cusco’dan And Dağları’na, Titicaca Gölü’nden Colca Kanyonu’na, Güney Amerika’nın doğal ve tarihi güzelliklerini keşfetmek isteyen maceraperestlerin yolculuğu iple çektiğine şüphe yok. Sağlıklı uykunun öneminin altını çizen tren, geceleri seyahat etmezken gündüz rotasında yolcularına gün ışığının aydınlattığı panoromik Peru manzarasını sunuyor. Gündüz ile gecenin, doğa ile tarihin iç içe geçtiği bu yolculukta unutulmaz anılar biriktireceğinize kuşkunuz olmasın.
Venice Simplon-Orient-Express, yılda yalnızca bir kez İstanbul seferine çıkıyor. Budapeşte ve Bükreş’in muhteşem manzaralarında yol aldıktan sonra, İstanbul Sirkeci’ye varıyor. Trenin Art Deco tasarımı başlı başına bir sanat işi aslında. Lüksün konfora eşlik ettiği bu büyüleyici yolculuğa mevsimsel table d’hôte menüsünün dahil olduğu akşam yemeği, Kıta Avrupası’nın geleneksel kahvaltısı, Tuna Nehri’nde cruise seyahati ve Peles Kalesi ziyareti dahil. Fin de siècle ile 21. yüzyıl arasında köprü kuran bu yolculuk için biletlerinizi aldınız mı?
Uzak Doğu’nun cazibesine sizi ortak eden Seven Stars in Kyushu, yolcularını Japon minimalist tasarımının en güzel örnekleri ile karşılıyor. Kyushu Adası’nın büyülü atmosferine kendinizi kaptırırken Japonya’nın geleneksel toplulukları ile karşılaşma şansına sahip olacağınız trende, lavabolar bile sınırlı sayıda üretim. Asya’ya açılan bu yolculukta sizi; Blue Moon Lounge’ta çağdaş Japon müziğinin dinlendirici ezgileri, Jupiter Dining’te şefin özel menüsü ve Japon mutfağının en güzel lezzetleri bekliyor. Yolculuğa çıkmadan önce modern dokunuşların geleneksel çizgilere eşlik ettiği kimono ve yukata’nızı bavulunuzdan eksik etmeyin.
Meryl Streep ve Robert Redford’ın başrolünü paylaştığı 1985 yapımı “Benim Afrikam” (“Out of Africa”) filmini izlerken hangimiz Afrika kıtasının nefes kesen güzelliği karşısında mest olmadık? Barones Karen Blixen’in Afrika’sı ile; Güney Afrika, Zimbabve, Zambiya ve Tanzanya’dan geçen Rovos – Pride of Africa treninde tanışmak mümkün. Birçok kez “Dünyanın En Lüks Treni” unvanına layık görülen Pride, tren yolculuğunun altın çağı ile modern ulaşım arasında bir köprü kuruyor. Pretoria’nın Kral Edward tarzı ünlü istasyonundan, “Anne Şehir” Cape Town’a unutulmaz bir yolculuğun kapılarını aralayan tren, Afrika safari turizmini geleneksel lüks anlayışı ile buluşturuyor. Bu büyüleyici seyahate katılmak için biletlerinizi ayırtmayı unutmayın.
Son durağımız Avustralya’nın uçsuz bucaksız dağları, tepeleri ve ovaları. Okyanusya kıtasının doğal güzelliklerine kucak açan Great Southern, bu yıl 6 Aralık-27 Ocak tarihleri arasında özel seferler düzenliyor. Platinum ve Gold Service gibi konaklama seçenekleri bulunan tren; yolcularını Brisbane’den Hunter Vadisi’ne, Nelson Koyu’ndan Adelaide’e uzanan muhteşem bir yolculuğa davet ediyor. New South Wales’de sörf yapabilir, Nelson Koyu’nda yunuslarla yüzebilir, Barossa Vadisi ve Kanguru Adası’nda seyahatinizi uzatmak isteyebilirsiniz. Doğanın eşsiz güzelliklerini deneyimlerken kültürel etkinliklerden geri kalacağınızı sanmayın. Parkes Elvis Festivali sizi bekliyor olacak.