Birleşik Arap Emirlikleri'nin dünyada en fazla tanınan emirliği olan Dubai, 1991 yılında yalnızca çöl kumları ile kaplıyken, 30 yıl içinde bugünkü ihtişamına kavuşmayı başarmış. Tasarım dalında UNESCO Yaratıcı Şehirler Ağı Programı'na dahil edilen şehir, doğru yatırım ve akılcı projelerle nasıl bir turizm başkenti olunabileceğinin en büyük kanıtı olma özelliği taşıyor. Her köşesinin ayrı bir hayranlık uyandırdığı şehrin en güzel köşelerini keşfe çıktık
Birleşik Arap Emirlikleri'nin zengin kültürü ve mirasından ilham alan otel, iç mekan tasarımında ülkenin doğal ortamından esinlenen bir renk paletini ve Emirlik el sanatlarının örneklerini yansıtıyor. 10 ayrı bloktan oluşan otel, konuklarına 190 oda ve iki ana resepsiyon sunuyor. Eski gelenekleri yansıtan birbirinden özel odaları, vintage aksesuarları ve otantik yerel dekoru ile zengin Emirlik mirasını hatırlatıyor. Otelin otantik doğu mutfağı sunan restoranı Sabaa ise bölgenin geçmişten günümüze uzanan geleneksel lezzetlerini yaşatıyor. Arapça'da "yedi" anlamına gelen Sabaa Restaurant, haftanın yedi günü açık olup geleneksel malzemelerle çağdaş tarzda bir kahvaltı, öğle ve akşam yemeği servis ediyor.
Konukseverlik konusundaki yüksek standartlarıyla ün yapan Amelia, Dubai şehir merkezinin kalbinde lüks ve ayrıcalıklı bir hizmet sunuyor. Dünyanın en iyi gece hayatı destinasyonlarından biri olan Beyrut'ta, gastronomi, miksoloji ve müzik alanlarında en özel seçenekleriyle zarif bir Lounge Restaurant olarak kurulan Amelia'nın yolculuğu, bugün Dubai'ye kadar uzanıyor. Retro-fütüristik steampunk esintili temanın derinliklerine yolculuk yapan Amelia'nın şefleri, konuklarını Japon ve Peru kökenli bir mutfak yolculuğuna çıkarıyor. Mekanın menüsü ise Nikkei mutfağının Akdeniz esintileriyle harmanlanmış karışımını ve lezzet çeşitliliğini ifade eden yoğun bir kültürlerarası alışverişi yansıtıyor.
Arap Çölü'nün merkezinde, şık bir restorana ev sahipliği yapan Sonara Camp, konuklarına kaliteli bir yemek deneyiminin yanı sıra çölde gün batımı keyfi, canlı performanslar ve ateş gösterileri vadediyor. Ödüllü şefinin taze, yerel kaynaklı malzemeler ve yenilikçi pişirme yöntemleri kullanarak Akdeniz ve Orta Doğu füzyonlu bir menü yarattığı mekanda, leziz ve sofistike üç servisli paylaşım menüsü bulunuyor. Sonara, etkileyici bir gastronomi deneyimi ile birlikte çocuklar için voleybol, okçuluk, kum sörfü, açık hava sineması ile sanat ve el sanatları gibi etkinlikler de sunuyor.
İçeri adım attığınız ilk anda sizi geçmişe ışınlayan Arabian Tea House; turkuaz bankları, beyaz rattan sandalyeleri, dantel perdeleri ve çiçekleriyle günümüz Dubai'sinde bulunması zor olan otantik bir eski dünya cazibesi yaratıyor. Hem turistlerin hem de yerel halkın, şehrin geçmişini ve kültürel mirasını keşfetmeye geldiği, Dubai için kültürel bir referans noktası olma özelliği taşıyan bu Arap çay evi, zamanla bir huzur ve sükunet vahası olarak yer edindi. Dubai'de yine geleneksel Emirlik kültürünü deneyimleyebileceğiniz bir yer ararsanız Arabian Tea House'un bahçesinde, kuleli taş evin mimarisine hayran kalarak Gahwa'nızın (kahve) tadını çıkarabilirsiniz.
Dinamik metropol Dubai'nin, maceralara açılan kapısı Waterlink, su sporlarının heyecanını kucaklamak isteyenler için önde gelen destinasyonlardan. Jet ski'lerden paddleboard'lara kadar birinci sınıf ekipmanlardan oluşan geniş yelpazesiyle Waterlink, Dubai'nin masmavi sularında unutulmaz bir deneyim vadediyor. Konuklarına su üzerinde eşsiz ve heyecan verici bir macera yaşatmak için tasarlanan turları ile Waterlink; ayrıca jet ski, yatçılık ve daha fazlasını içeren çok çeşitli aktiviteler de sunuyor.
Bölgedeki ilk eğlence tesisi olan Dubai Atlantis The Palm Resort, tümü 46 hektarlık bir alan içinde, su parkı ve çeşitli deniz ve eğlence mekanlarının yanı sıra En Fuego başta olmak üzere dünyaca ünlü 35 restorana ev sahipliği yapıyor. Geleneksel atmosferi ve sıcak karşılamasıyla, Güney Amerika özünü hatırlatan canlı ve renkli ortamıyla da Latin geleneklerine saygı duruşunda bulunuyor. Haftanın her günü muhteşem partilerde yüksek oktanlı performansların gerçekleştiği mekanda, canlı müzik, sanatsal kostümler ve leziz mutfak kreasyonları bir araya geliyor. Alevli çember dansı becerilerini sergileyen sanatçılar, enerjik tango dansçıları ve yer çekimine meydan okuyan akrobatlar ile Dubai'nin en canlı yemek mekanını deneyimlemek isterseniz rotanızı Dubai Atlantis The Palm Resort'a çevirebilirsiniz.