Sinem Ekşioğlu'ndan 2025'e İlham Veren Masa Set Up'ları
10 dakika okunma süresi
Ayça BARUT TANMAN – ayca.tanman@alem.com.tr
Fotoğraflar: James MCDONALD, Paul GRIFFITHS
Adını kurucusu Mark Birley’nin o zamanki eşi Lady Annabel Vane-Tempest-Stewart’tan alan ve kapılarını 1963 yılında açan Annabel’s, o gün bugündür Londra eğlence hayatının en çok ilgi çeken mekanı. Sadece Londra’nın değil dünyanın en elit kulüpleri arasında gösterilen Annabel’s bugüne kadar İngiliz Kraliyet Ailesi’nin üyelerinin yanı sıra Frank Sinatra, Elizabeth Taylor, Jack Nicholson ve Leonardo DiCaprio’nun da arasında olduğu çok sayıda ünlü yıldızı ağırladı.
Prenses Diana da Annabel’s’in müdavimleri arasındaydı. Sadece üyelere açık olan ve 2007 yılından beri yeni sahibi Richard Caring ile yola devam eden Annabel’s, Berkeley Square’deki yeni yerinde hizmet veriyor artık. Özel davetler için de kapılarını açan kulüp tarihinde ilk kez hem gündüz hem gece üyelerine çalışma, dinlenme, yemek yeme ve eğlenme fırsatı tanıyor.
18. yüzyıldan kalma bir evde hizmet veren Annabel’s’in dekorasyonu The Ivy ve Sexy Fish gibi ünlü restoranlarda da imzası olan Martin Brudnizki Design Studio’ya ait. Bodrum katında eski yerinden daha geniş bir alana yayılan gece kulübü ve ona bağlı Jungle Bar egzotik ambiyansıyla dikkat çekiyor. İngiliz bahçelerinden ilham alan The Garden, haftanın yedi günü kahvaltı, öğle ve akşam yemeklerinde konuklarına büyüleyici bir ortamda servis veriyor.
Annabel’s’in ikinci katındaki The Mexican’da Şef Coco’nun Meksika’nın zengin kültüründen ilham alarak oluşturduğu menüye Dj performansları eşlik ediyor. Zemin kattaki The Rose Room, gösterişli bir yemek salonu olarak dikkat çekiyor. Birinci kattaki The Elephant Room ise üyelere gün içinde rahatlama fırsatı tanıyor. Annabel’s’in kadınlar tuvaleti ise kuğu şeklindeki muslukları ve çiçekli duvar kağıtları ile bathroom selfie’leri için ideal bir ortam oluşturuyor.