Tessa Lord ve Beatriz Ordovas ile Çağdaş Sanat Trendleri Sohbeti

Özel bir sanat buluşması için The Peninsula Istanbul'a konuk olan Contemporary Art London Post-War & Contemporary Art Direktörü Tessa Lord ve Christie's Londra Post-War and Contemporary Art Private Sales Direktörü Beatriz Ordovas ile bir araya geldik. Çağdaş sanatta yükselen trendleri konuştuğumuz, kapısı Tarihi Yarımada'ya açılan sanat sohbetine davetlisiniz.

YAZAR: Kübra Bıçak
21 Kasım 2023 Salı 16:03 | Son Güncellenme:
22 dakika okunma süresi

İstanbul, uluslararası çağdaş sanat sahnesinin önemli bir öznesi olma yolunda pek çok etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Bu etkinliklerden biri, geçtiğimiz günlerde sanat koleksiyonerleri ile birlikte The Peninsula Istanbul'da gerçekleşti. Bu buluşmaya "Modern sanatta yükselen trendler" konulu sohbetin konuşmacısı olarak, Contemporary Art London Post-War & Contemporary Art Direktörü Tessa Lord ve Christie's Londra Post-War and Contemporary Art Private Sales Direktörü Beatriz Ordovas katılım sağladı. Christie's müzayede evinin The Peninsula Istanbul'daki özel gecesinden önce bir araya geldiğimiz Lord ve Ordovas ile buluşmanın ön izlemesi olan bir sohbet gerçekleştirdik.

Sanat dünyasında kariyer yapmaya nasıl karar verdiniz? Christie's ile yollarınız nasıl kesişti?

Beatriz Ordovas: Oxford'da tarih üzerine eğitim aldım. Tarih okuduktan sonra ya avukat olmam ya da şehirde başka bir iş bulmam bekleniyordu. Ancak ne avukatlık ne de şehir yaşamı gerçekten istediğim şeyler değildi. Mezun olduktan sonra Courtauld'a giderek sanat tarihi alanında yüksek lisans yapmaya karar verdim. Bu dönemde Londra'daki Tate Müzesi'nde Gerhard Richter'in "Panorama" adlı harika bir retrospektif sergisi vardı. Bu eser gözlerimi çağdaş sanata açtı. Daha önce oldukça geleneksel bir sanat tarihi eğitimi almıştım ve mezun olduktan sonra sanat alanında bir iş bulmaya karar verdim. Kendime bir yıl verdim ve bu süreçte birkaç ay galeride çalıştım. Ardından Londra'da Christie's'de savaş sonrası çağdaş sanat bölümünde stajyer olarak başladım. Bu dönemde araştırma ve yazma işine giriştim. Bu çalışmalarımla Christie's'de kalıcı bir rol edinmeyi başardım. Bu neredeyse 11 yıl önceydi. İlk durağım Christie's oldu ve o günden beri buradayım. Christie's destekleyici, yaratıcı ve zorlayıcı bir ortamda kariyerinizi geliştirebileceğiniz harika bir yer.

Tessa Lord: Benim için durum biraz farklıydı. İspanya'da gazetecilik okudum ve sonrasında gazetecilikle uğraşmaya başladım. Londra'ya taşındığımda Christie's'de çalışan kuzenim beni oldukça etkiledi. Ailemde bir sanat geleneği var, bazı aile üyeleri sanatla ilgili işlere sahip. Bu dönemde ben de Christie's'de savaş sonrası çağdaş sanat bölümüne katılma fırsatı buldum. Bu bölümde staj yapmaya başladım. Staj sonrasında bu bölümde kalmaya karar verdim. 16 yıl önce Christie's'de başlayan sanat kariyerimde büyük bir gelişme kaydettim. Bu zorlayıcı ama aynı zamanda bana büyük katkı sağlayan bölümde, oldukça çok şey öğrendim. Dört yıl önce İspanya'ya geri döndüm. Şimdi İspanya'da uluslararası bir rol üstleniyorum ve sürekli seyahat ediyorum.

Beatriz Ordovas

Christie's'deki kariyeriniz boyunca hangi sanat dalına ve sanatçılara yoğunlaştınız?

B.O. : Gözlerimi açan Gerhard Richter'in ilk sergisinden beri Richter'e ilgim sürekli olarak devam ediyor. Richter ve daha genel olarak savaş sonrası Alman sanatına olan ilgimi sürdürdüm. Richter, Sigmar Polke, Baselitz, Kiefer gibi sanatçılar yoğunlaştığım isimler oldu. Sanırım bu ilgi, tarih köklerimden kaynaklanıyor. Sanat ve sanatçıların geçmişleriyle nasıl etkileşimde bulundukları benim için oldukça ilginç. Savaş sonrası Alman sanatçıları için bu konu çok anlamlı ve yoğun bir konu gibi görünüyor. Bu durum beni de sanata cezbeden konu. Londra'daki bölümümüz uluslararası olsa da, benim gibi birkaç İngiliz uzmanımız var. Aksanımdan bunu anlamanız mümkün. Bu nedenle her zaman İngiliz sanatçıları için bir tür bayrak taşıma eğilimindeyim. Son birkaç yıl ve bölümde geçirdiğim 11 sene boyunca, kendi araştırmalarımda İngiliz savaş sonrası sanatına odaklanmaya çalıştım. Bu aralar Peter Doig, Michael Armitage gibi daha çağdaş isimlere geçiş yaptım. Dolayısıyla kariyerimde bir İngiliz yaklaşımı sürdürüyorum.

T.L.: Ben kariyerim boyunca İtalyan sanatına büyük bir ilgi duydum. Yılda bir kez "Think in Italian" adlı bir etkinlik düzenliyoruz. Bu, sezon boyunca bulabildiğimiz en önemli eserlerin yer aldığı bir akşam oturumu; sadece İtalyan sanatçıların eserlerine odaklanan bir akşam satışını içeriyor. Lucio Fontana, Domenico Gnoli gibi sanatçılar da etkinlikte yer alıyor. Savaş sonrası sanatçılarını gerçekten seviyorum. Ayrıca Frank Stella, Kenneth Noland gibi Amerikan sanatçıların renk alanı ilgimi çekiyor, gözüme çarpıyor. Son dönemde ise dijital sanata ve NFT'lere ilgi duymaya başladım. Bu dünya oldukça hızlı bir şekilde değişiyor. Ona yetişmeye çalışıyorum. Dijital sanat ve NFT'ler sanatın gelecekteki çağdaş hareketinin çok büyük bir parçası olacak gibi.

Peki sizce şu an sanat dünyasına hangi akım yön veriyor?

T.L.: The Peninsula Istanbul'daki bu akşamki buluşmamızda tam olarak bunu konuşacağız. "Sanat dünyasına şu yön veriyor" demem çok zor. Ancak kadın sanatçıların yaptığı sanat eserlerinin oldukça popüler olduğunu düşünüyoruz. Bu anlamda pazarda kadın sanatçılar büyük bir büyüme gösterdiler. Pazarda Afrika sanatı da büyük bir paya sahip. Bu sanatçılara baktığımızda, çok sayıda figüratif sanat yaptıklarını görüyoruz ki bu alan son 10 yılda çok büyüdü. Şu an gerçekleşen en önemli trendlerin bunlar olduğunu düşünüyorum.

B.O.: Bu sohbet, akşamki konuşmamızın bir önizlemesi gibi. Kadın sanatçılar, Afrika sanatı ve figüratif sanat, pazardaki trendleri belirleyen üç ana konu.

Tessa Lord

Son zamanlarda koleksiyoner profili üzerinde herhangi bir değişiklik gözlemlediniz mi?

B.O.: Koleksiyoner profilinde değişiklik gözlemlediğimi söyleyebilirim. Christie's gibi bir sanat kurumunun harika olan tarafı, merkezi bir yer olması. Kapılarımız herkese açık, bir eser için eğer elinizi kaldırıyorsanız ve ödeme yapacak kaynağınız varsa, size satmak için memnuniyetle yardımcı oluruz. Koleksiyoner profilinde son dönemde iki trend görüyoruz. Birincisi, koleksiyonerlerin globalleşmesi. Birkaç yıl önce, özellikle Asya pazarlarında ve koleksiyonerlerinde uluslararası müzayede salonlarına büyük bir açılma gördük. Bu da New York ve Londra'ya giriş yaptı. Ve şu anda bunu Avrupa'da da çok daha fazla görüyoruz. İkinci trend ise özellikle son yıllarda teknoloji endüstrisindeki zenginlikle ilgili olarak, yeni nesil bir servetin ortaya çıkması. Herkesin bir Christie's hayali var. İnsanlar bunu erişilebilir görüyor.

T.L.: Bu konuda sadece bir parantez açabilirim. Kazı kazan oynamanıza gerek yok. Bunun için Christie's'e gelmeniz yeter. Çünkü çoğu insanın sahip olduğu fikir bu. Christie's'e gelmek, Hermes'e gitmek gibi. Ancak gerçek şu ki son yıllarda, özellikle Covid sonrasında, çevrim içi satışlarımız oldukça arttı. Bu dönemde çevrim içi satışlarımızda genç koleksiyoner profilimiz de oluştu. Genç koleksiyonerler bu dönemde çok sayıda esere, biraz para biriktirerek ulaşabileceklerini gördüler. Bunun için zengin olmanıza veya piyango kazanmanıza gerek yok. Bazen 2.000 dolardan başlayan bir eser satın almanız mümkün. Örneğin, Hong Kong'da ve Asya'da "No Regrets" adlı bir satışımız var. Bu satış tanınmış sanatçılardan harika eserlerle yaptığımız bir seçki. Eserleri çevrim içi satışa koyuyoruz, ancak rezerv yok. Belki 1 dolara belki de 100 dolara satılabilir. Bu satışta Christie's uzmanlarının sizin için seçtiği gerçekten harika bir şeyi çok uygun bir fiyata satın alma fırsatınız var.

B.O.: Çevrim içi satış, yeni müşteriler getirmemizdeki en önemli faktörlerden biri. Covid dönemine uyum sağlamak zorundaydık. Bu dönemde çevrim içi platformlarımıza odaklanmak zorunda kaldık. Christie's ile ilk defa tanışan koleksiyonerlerin ilk giriş noktasının çevrim içi satışlar yoluyla olduğunu görüyoruz. Günümüzde yaşam tamamen çevrim içi; biz de bu konuya adapte olmuş durumdayız.

Türk koleksiyonerleri tanımlayacak olsanız, bu tanım neleri kapsardı?

T.L.: Türkiye'de çok iyi perspektife sahip uluslararası koleksiyonlar var. Türk koleksiyonerlerin sanatı sergileme biçimleri de müthiş. Sadece uluslararası sanatçılar değil, bunu biraz Türk sanatıyla karıştırıyorlar. Sonuç olarak, sadece uluslararası ve Türkiye değil, bütün bir koleksiyon. Bu nedenle bağlam içinde çok iyi işliyor. Türk koleksiyonerlerin, koleksiyonlarındaki diyalogları oluşturmak konusunda çok iyi yöntemleri var.

Türk çağdaş sanat piyasası hakkında neler söylemek istersiniz?

T.L.: Öğle yemeğinde Türk çağdaş sanatı hakkında uzunca konuştuk. Bizi etkileyen oldukça fazla yönü var. Geçtiğimiz eylül ayında İstanbul Bienali için burada bulundum. Bienalden ve Türk sanatçıların eserlerinden oldukça etkilendim. Türk sanatçıların çağdaş Londra satışlarımıza girdiğini ve iyi sonuçlar elde ettiğini görüyoruz. Bu harika bir gelişme. Ayrıca, bazı bölümlerimizde hayır kurumlarını desteklemek için yapılan bağış satışlar da vardı ve bunlar harika sonuçlar elde etti. Bu sanatçıların eserlerinin, sadece Türk koleksiyonerler tarafından değil, uluslararası koleksiyonerler tarafından da edinildiği oldu. Türk sanatçılarına uluslararası pazarda ilgi olduğunu görüyoruz.

B.O.: İstanbul'un bir sanat merkezi olarak gerçekten etkin olan yaratıcı güçlerinin ve uluslararası olarak katılım arzusunun göstergesi oldu bu satışlar. Bu, Türk çağdaş sanat sahnesi için şaşırtıcı ve güzel bir gelişme. Türk sanatçıların eserlerinin satıldığı müzayedede, katılanların uluslararası koleksiyoner olması Türk çağdaş sanatı için harika bir fırsat sundu. İstanbul'un tarih ve kültürü ile çağdaş sanatın bir araya gelmesi, daha önce hissetmediğim duyguları beraberinde getirdi. Türkiye'nin uluslararası sanat dünyasına sunabileceği benzersiz ve özel bir nitelik gibi. Bu gerçekten ayırt edici olan, olağanüstü bir şey.

The Peninsula Istanbul'da koleksiyonerlerle özel bir buluşmaya imza atacaksınız. Bu buluşmada neler konuşulacak?

B.O.: Koleksiyonerlerle bu akşam, çağdaş sanattaki deneyimlerimizi konuşacağımız bir sohbet yapacağız. Bu akşam bizimle olacak konuklarımız da sohbetimize dahil olacak. Christie's olarak bizi heyecanlandıran şey, koleksiyonerler ile gerçekleştirdiğimiz bu konuşmalar. Bu nedenle sanat dünyasında varız. Çünkü fikirleri, gözlemleri paylaşmayı seviyoruz. Bu buluşmada çağdaş sanattaki trendler üzerine fikirleri paylaşmayı planlıyoruz. Daha önce tanışmadığımız insanlardan farklı görüşleri duymak da bu buluşmanın en güzel yanı.

T.L.: İnsanlar her zaman Christie's'de çalıştığımız için gelecekte neler olacağını söylememizi isterler. Bu konuda sihirli değneğin bizim elimizde olduğunu sanırlar. Ama gerçek öyle değil. Aksi takdirde hepimiz bir sonraki dönemde yükselişe geçecek sanatçıyı alırdık ve Christie's'de çalışmazdık. Gerçek şu ki biz bu işte uzmanlaşmış durumdayız. Birçok trendi biliyoruz. Buluşmada bizimle olacak koleksiyonerlerle bu fikirlerimizi ve öngörülerimizi paylaşacağız; onlar da sanat piyasasının geri kalanından bir adım öne geçmiş olacak. Katılım sağlayan insanlardan da bazı geri bildirimler almayı çok isteriz. Çünkü çağdaş sanat o kadar geniş ki tüm sanatçıları, tüm trendleri, tüm hareketleri kapsamak imkansız. Bu nedenle, koleksiyonerlerle bu tür bir tartışma yapmak harika olacak. Onların gözüne takılan şey, bizim gözümüze takılmayabilir.

Sanat dünyasında bir kariyer inşa etmek isteyen gençlere tavsiyeniz ne olurdu?

B.O.: Sanat dünyasında kariyere başlayan gençlere vereceğim en büyük tavsiye, sanat dünyasındaki insanlarla iletişimlerini geliştirmeleri. Sohbetlere katılmaları, sanat fuarına gitmeleri, kendilerini tanıtmaları, galeri sahiplerine sorular sormaları, benzer düşünen insanlarla konuşmaları ve fikirleri paylaşmalarını tavsiye edebilirim. Bu beceri, sizi ilerleyen dönemlerde sanat alanında uzmanlaştırabilir. Temelde zaten bu diyaloğa girmek ve bu konuşmaları yapmak istersiniz. Çünkü sanat dünyası ve sanat piyasası bir topluluktur. Bu ortamda asla izole bir şekilde var olmazsınız. Bu nedenle sanat piyasası, bankacılık veya hukuk gibi, belirli bir takvim veya giriş noktası olmayan endüstrilerden biri. Kendi kendinizi ortaya koymak, kendi ağınızı oluşturmak ve kendi profilinizi oluşturmak, sanat dünyasında kariyer oluşturmanın adımları. Sonra zaten fırsatlar, bu ağ içinde kendiliğinden oluşuyor.

T.L.: Sanat dünyasında bir konuda uzmanlaşmak, bu konuda kariyerini oluşturacaklara verebileceğim en büyük tavsiye. Belki figüratif sanatta belki soyut sanatta uzmanlaşmak ama bir akımda detay sahibi olmak çok önemli. Eğer bir konuda iyi bir bilgiye sahipseniz, pazarda gerçekten bir yer bulursunuz. Eğer fırsatınız varsa görebildiğiniz kadar çok sanat gösterisi, sergi, müze, koleksiyon görmek çok önemli. Tüm bunların her biri size farklı bir bakış açısı sağlar. Ve farklı eserler arasında bağlantı kurmanıza yardımcı olur. Deneyiminize de derinlik katar.

Fotoğraflar: Mustafa Solak


Sanatçı Portresi: Egon Schiele

Sanatçı Portesi: Yayoi Kusama

Sanatçı Portresi: Damien Hirst

EN ÇOK OKUNANLAR

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

4 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Yeşilin Öncülüğünde Dekorasyon Önerileri

Yeşilin Öncülüğünde Dekorasyon Önerileri

1 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
2024 MTV Avrupa Müzik Ödülleri: Unutulmaz Anlar

2024 MTV Avrupa Müzik Ödülleri: Unutulmaz Anlar

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

2024 Temmuz Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

2024 Temmuz Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

Netflix'ten 11 Yerel Yapım: Türkiye'den Dünyaya Açılan Hikayeler

Netflix'ten 11 Yerel Yapım: Türkiye'den Dünyaya Açılan Hikayeler

Türk Hava Yolları x Refik Anadol: “Inner Portrait”

Türk Hava Yolları x Refik Anadol: “Inner Portrait”

2025 Coachella Festivali'nde Sahne Alacak İsimler

2025 Coachella Festivali'nde Sahne Alacak İsimler

Piyanonun Parlayan Yıldızı: İlyun Bürkev

Piyanonun Parlayan Yıldızı: İlyun Bürkev

2024 İstanbul Tiyatro Festivali'nde Dikkat Çeken Oyunlar

2024 İstanbul Tiyatro Festivali'nde Dikkat Çeken Oyunlar

2024 Ekim Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

2024 Ekim Etkinlik Ajandası: Şehirde Neler Oluyor?

Haluk Bilginer Uluslararası Emmy Ödülleri'nde İkinci Kez Aday

Haluk Bilginer Uluslararası Emmy Ödülleri'nde İkinci Kez Aday

BMW i5 Flow NOSTOKANA Contemporary İstanbul'da

BMW i5 Flow NOSTOKANA Contemporary İstanbul'da

Leros Adası: Eşsiz Doğa ve Kültürel Aktiviteler

Leros Adası: Eşsiz Doğa ve Kültürel Aktiviteler

Eylülde Sanat ve Müzik Şöleni

Eylülde Sanat ve Müzik Şöleni

Fırat Neziroğlu ile Dokuma Sanatı Üzerine

Fırat Neziroğlu ile Dokuma Sanatı Üzerine