Sanat Tarihine Damga Vuran Aşklar: Frida & Diego
Günümüzde popüler kültür ikonlarından biri olan Frida Kahlo ve “Meksikalı Michelangelo” olarak bilinen Diego Rivera’nın aşkı dillere destan. Sürreal üslubu ile öne çıkan Kahlo ve duvar resimleri ile sanata adım atan Rivera 21 Ağustos 1929’da evlendi. 1930 yılında A.B.D’ye yerleşen Kahlo ve Rivera, bir müddet orada yaşadı. Rivera A.B.D’de duvar resimleri yapmaya devam ederken, Kahlo ise düğün fotoğraflarından yola çıkarak meşhur “Frida ve Diego Rivera” tablosunu resmetti. 1939 yılında ayrılan çift, bir sene sonra yeniden evlendi. Çiftin fırtınalı aşkından ise geriye anlatılmaya devam eden pek çok hikaye ve sergilenen onlarca resim kaldı.
Sanat Tarihine Damga Vuran Aşklar: Pablo & Françoise
Kübist resmin babası Pablo Picasso’nun aşk hayatı oldukça çalkantılı aslında. Fransız ressam Françoise Gilot ile olan ilişkisini ise bilmeyen yoktur. Picasso’nun Gilot ile olan fırtınalı ilişkisinden Claude ve Paloma isminde iki çocuğu var. 1943 ve 1953 yılları arasında Picasso’nun yalnızca sevgilisi değil, ilham kaynağı olan Gilot, “Life With Picasso” isimli anı kitabının da yazarı. Gilot’nun, 1996 tarihli “Surviving Picasso” isimli filmde Natascha McElhone tarafından canlandırıldığını belirtmeden geçmeyelim.
Sanat Tarihine Damga Vuran Aşklar: Charles & Ray
Charles Eames Amerikan tarihinin en önemli tasarımcılarından biri. Ayrıca mimar, film yapımcısı ve fotoğrafçı gibi pek çok unvanı olan Eames’ten söz ederken eşi Ray Kaiser’den bahsetmemek olmaz. Bugün çağdaş mobilyanın atalarının izini sürersek yaratıcı iş birlikleri ile bir dönemin tasarım dünyasına damgalarını vuran çifti görürüz. 1941’de ilk eşinden ayrılan Eames, Cranbrook Sanat Akademisi’nde mesai arkadaşı olan Kaiser ile evlendi. O günden sonra ölümlerine kadar birlikte çalışmaya devam ettiler. 20. yüzyıl modern mimarisi denince akla gelen ilk iki isim olan çift, bizlere adeta “Birlikten güç doğar” dedirtiyor.
Sanat Tarihine Damga Vuran Aşklar: Georgia & Alfred
“Amerikan modernizminin anası” kabul edilen Georgia O’Keeffe’in fotoğrafçı Alfred Stieglitz ile olan ilişkisi sanat tarihinin, hakkında en çok söz edilen aşklarından biri. Stieglitz 1921’de yakın plan ve büyük ölçekli resimleri ile tanıdığımız O’Keeffe’i fotoğrafladı. Fotoğraflar Anderson Galleries’de düzenlenen bir retrospektifte sergilenirken ikili arasında bir aşk başladı ve O’Keeffe ve Stieglitz 1924’te evlendi. Bu romantik ilişki, bugün hala sanat tarihinin en fırtınalı aşklarından biri olarak kabul ediliyor.