Kışa Özel Nail Art Trendi
1 dakika okunma süresi
"En İyi Polisiye Diziler" listesine polisiye türünün en klasik örnekleriyle başlamak doğru olabilir. "Criminal Minds", CSI serilerinin hayranlarının televizyon yapımlarının oluşturulmasında büyük söz sahibi olduğu döneme ait dizilerden. Kendisini CSI New York, CSI Miami gibi polisiye dizilerden ayıran en büyük özelliği ise spesifik olarak seri katilleri yakalamaya çalışan bir FBI departmanını takip ediyor olmamız. "Criminal Minds", zekice ilerleyen kurgusu ve ilgi çekici karakterleri ile dikkat çeken bir yapım. "Bones", "Castle" ve "Mentalist" gibi benzerlerinin aksine "Criminal Minds", gerilim ve gizem tonlarına daha çok ağırlık verdiği için listemizde yer alıyor. Dizinin oyuncu kadrosunda Matthew Gray Gubler, Kirsten Vangsness, A.J. Cook, Joe Mantegna, Thomas Gibson, Shemar Moore ve Paget Brewster gibi isimleri görüyoruz.
Döneminin en popüler dizilerinden "Dexter", yapıma ismini veren karakterin hayatı üzerinden ilerliyor. Adli tıp uzmanı olarak çalışan Dexter'ın kişisel zamanındaki hobilerinin başında seri katillik geliyor. Ancak Dexter, sıradan bir seri katil değil, kendince "iyi" ve "doğru" sınırlarında kalmayı deneyen ve bu yüzden de yalnızca "kötü" insanları öldüren bir seri katil. Yani klasikleşmiş polisiye dizi örgüsünün iki ana karakteri olan kaçan ve kovalayan kişilerin ikisi de Dexter. Dizinin başrollerinde Michael C. Hall, Jennifer Carpenter, David Zayas, James Remar, C.S. Lee ve Luna Lauren Velez gibi oyuncuları izliyoruz.
Emrah Serbes'in "Her Temas İz Bırakır" romanından esinlenilerek senaryolaştırılmış, Serbes'in bazı bölümlerin senaryosunu da yazdığı "Behzat Ç", bir diğer adıyla "Behzat Ç. Bir Ankara Polisiyesi", kara komedi türüne yakınlığı ve polisiye oluşuyla büyük bir hayran kitlesi elde etti. Dizi, Ankara'da cinayet büroda görev yapan Behzat ve ekibinin başından geçenleri anlatıyor. Behzat'ın hikayesini izlemeye, kızı Berna'nın gizemli ölümü ile başlıyoruz ve uzun bir süre kalkmayan bir sır perdesinin peşinden gidiyoruz. Dizinin başrolündeki Erdal Beşikçioğlu'na Berkan Şal, İnanç Konukçu, Ege Aydan, Fatih Artman, Ayça Eren, Seda Bakan, Canan Ergüder, Zeynep Koltuk, Nejat İşler gibi isimler eşlik ediyor.
Biraz da polisiye türünü merkezine almış ama klasikleşmiş olanın derinliğine inmeyi amaçlayan dizilerden bahsedelim. "Mindhunter"ı yukarıdaki örneklerden ayıran en belirgin özelliği, birçok izleyicinin diziyi yavaş tempolu bulması. Ancak David Fincher imzalı diziyi izleyenlerden yönetmenin tarzını hali hazırda sevenler, yapıma hayran kaldıklarını verdikleri yüksek puanlar ve internetteki yorumlarıyla belli ediyor. Dizi henüz "seri katil" teriminin tam olarak ortaya çıkmadığı dönemde iki FBI ajanının, bir psikiyatristle bir araya gelerek seri katillerin psikolojisini ve profilini çözümlemeye çalışmasını konu alıyor. Dizide tarihteki gerçek seri katilleri de görüyoruz. İki sezondan sonra yayın hayatına devam edememiş olsa da bir kez izleyenin, bünyesinden kolay kolay atamayacağı yapımlardan biri olarak dizi tarihinde kalıcı bir yer edindiğini söyleyebiliriz. "Mindhunter"ın başrollerinde Jonathan Groff, Holt McCallany ve Anna Torv yer alıyor.
Nic Pizzolatto'nun yaratıcılığını üstlendiği "True Detective", polis soruşturmalarıyla bağlantılı kişilerin hem kişisel hem de profesyonel sırlarını açığa çıkaran bir antoloji. Dizi her sezonda başka bir cinayet davasını konu alıyor ve yeni bir dedektifi başrolüne yerleştiriyor ama benzer bir tarzda ilerliyor. "Suç nedir?", "Bir insanın suçlu olup olmadığına emin olamadığımız zamanlarda ne yapmalıyız?" gibi derinlikli konuları inceliyor ve karakterlerini neredeyse paramparça ederek karşımıza çıkarıyor. "True Detective"in ilk sezonunun, gelmiş geçmiş en iyi polisiye dizilerden ve hatta dizi tarihindeki en iyi yapımlardan biri kabul edilmesinin nedenlerinden biri de bu olabilir. Dizinin ünlü oyuncu kadrosunda Matthew McConaughey, Colin Farrell, Mahershala Ali, Vince Vaughn, Rachel McAdams, Taylor Kitsch, Woody Harrelson gibi birçok ismi görüyoruz.
Mark Gratiss ve Steve Moffat'ın yarattığı bu modern uyarlamada ünlü dedektifimiz Sherlock Holmes ve ortağı Doktor Watson'ı, 21. yüzyıl Londra'sında suçları çözerken takip ediyoruz. Benedict Cumberbatch'in canlandırdığı Sherlock'un puzzle'ı nasıl birleştirdiğine, dışarıdan bakmak yerine adım adım onu gözlemlememiz sağlanması, bu mesafeli karakteri daha iyi anlamamızı sağlıyor. Sherlock'un, dehası ve anti sosyal halleriyle kimseyi umursamıyormuş gibi davransa da yakın çevresindeki bir avuç insanı ne kadar önemsediğini ve onlar için kendisinden ödün verdiğini izlemenin keyfi ise başka. Dizi hem başrollerindeki Cumberbatch ve Martin Freeman'ın artık çok ünlü oyuncular olması hem de Steven Moffat'ın yoğunluğu gibi teknik nedenlerle devam edememiş olsa da hayranlarının, belki bir sezon veya bir özel bölüm daha gelir beklentisi hala devam ediyor.
Dedektif John Luther'ı, Sherlock Holmes'ün biraz daha agresif bir versiyonu olarak tanımlarsak yanlış olmaz. Polisiye dizi izlerken Hannibal Lecter gibi dehasıyla ön plana çıkan katilleri arayanların da taleplerine karşılık bulabilecekleri bir dizi. Yani "Luther" için polisiye türündeki tüm sevdiğimiz karakterlerin benzerlerini görebildiğimiz bir dizi diyebiliriz. Dolayısıyla, polisiye dizi sevenlerdenseniz, "Luther"ı da severek izleyeceğiniz garanti gibi. Başroldeki Idris Elba'ya Dermont Crowley, Michael Smiley, Warren Brown, Ruth Wilson, Paul McGann, Nikki Amuka-Bird, Steven Mackintosh ve Indira Varma gibi isimler eşlik ediyor. Sonradan fark edip hayal kırıklığına uğramamanız adına; dizinin beş sezonu olsa da toplamda yalnızca 21 bölümden oluştuğunu da eklemeliyiz.
Başlangıçta tek sezonluk bir mini dizi olarak planlanan ancak yoğun talep üzerine ikinci sezonu da çekilen ve neyse ki yüksek beklentiyi karşılamayı başaran "Big Little Lies" dizisinin hikayesi, polis karakolunda bir cinayetin tanıklarının anlattıkları üzerinden ilerliyor. Dışarıdan mükemmel hayatlara sahipmiş gibi görünen küçük kasabadaki bir grup annenin, yaşanan cinayet ile aslında o kadar da kusursuz hayatlara sahip olmadığı ortaya çıkıyor. Dizi, Agatha Christie romanlarındaki veya Sherlock Holmes hikayelerindeki klasikleşmiş "Bu şüphelilerden hangisi suçlu ve cinayeti nasıl işledi?" konseptini alıp, buna ilginç bir modern doku kazandırıyor. Klasik türde seyircinin, herkese şüpheliymiş gibi yaklaşması sağlanırken, burada tüm şüphelilere insan olarak yaklaşmamız; hayatlarını, kişisel problemlerini, travmalarını anlamamız sağlanıyor. Bu da hikayenin özünün, "Cinayeti kim ve nasıl işledi"den ziyade "O noktaya nasıl gelindi?" sorusunun cevabı olmasını sağlıyor. Bir noktadan sonra neredeyse kimin öldürdüğünü ve nasıl öldürdüğünü değil, kim öldürmüş olursa olsun o karakterin yanında olacağımızı düşünüyoruz. "Big Little Lies"ın ünlü oyuncu kadrosunda Reese Witherspoon, Nicole Kidman, Shailene Woodley, Alexander Skarsgard, Adam Scott, Zoe Kravitz ve Laura Dern'i izliyoruz.
Güçlü bağlara sahip küçük bir sahil kasabasında bir çocuğun öldürüldüğü ortaya çıkıyor. Bir yandan polis soruşturması bir yandan da büyüyen medya çılgınlığı, herkesin sırlarını ve rahatsız edici gerçekleri ortaya çıkararak toplumun parçalanmasına neden oluyor. Başrollerindeki sevilen oyuncular David Tennant ve Olivia Colman, soruşturmayı yürüten dedektifleri canlandırıyor. "Broadchurch" dizi, "Twin Peaks"in mirasından ilerleyen en başarılı İngiliz yapımlardan biri olarak görülüyor.
Dizi, her sezonuyla yeni bir cinayet ve suç konusunu işliyor. Ancak ne olursa olsun tüm hikayeler, bir şekilde Kuzey Dakota'daki Fargo'yla bağlantıya sahip. Dizinin ilk sezonunda, sıradan biri olan Lester Nygaard'ın esrarengiz bir kiralık katil olan Lorne Malvo ile tanıştıktan sonra değişen hayatını izliyoruz. İki polis ve iki suçlu, bir kedi-fare oyunu oynamaya başlıyor ama kimin kedi kimin fare olduğu sürekli değişiyor. Dizinin her sezon değişen oyuncu kadrosunda Billy Bob Thornton, Martin Freeman, Allison Tolman, Colin Hanks, Russell Harvard, Bokeem Woodbine, Brad Mann, Kirsten Dunst, Ewan McGregor, Chris Rock ve daha pek çok ünlü ismi görüyoruz.
"Şahsiyet" hakkında, yayınlanmadan önce ve sonra en çok söylenen söz; "Türkiye'nin ilk seri katil dizisi" ve ilginçtir ki çok izlenip sevilmesine rağmen yerli yapımlarda bu tür örneklerin hız kazandığını görmedik. Belki de listemizde sadece iki yerli dizi olmasının nedeni de budur. Ülkemizde örneklerini görsek de polisiye sevenler, kendilerini yabancı yapımlarla o kadar doyurdu ki türün özelliklerine senaristlerden bile daha hakimler ve hataya tahammülleri çok düşük. Böyle olunca yerli yapımcılar da riske girmek istemiyor olabilir. Ancak "Şahsiyet" gibi başarılı örneklerin de çıktığını ve özverilerinin karşılığını aldığını görüyoruz. "Şahsiyet", Alzheimer teşhisi konan ve yakında tüm hafızası ve kimliğini kaybedeceğini öğrenen Agah Beyoğlu isimli bir adamın, geçmişinden hesap sormaya karar vermesini konu alıyor. Nevra Elmas isimli polis ise bu seri katili yakalamaya çalışıyor. Dizinin güçlü oyuncu kadrosunda Haluk Bilginer, Cansu Dere, Metin Akdülger, Şebnem Bozoklu, Hüseyin Avni Danyal, Necip Memili ve Şenay Gürler gibi isimleri izliyoruz.
Jane Campion ve Gerard Lee'nin yaratıcılığını üstlendiği "Top of the Lake", Campion'ın filmlerini sevenlerin mutlaka izlemesi gereken dizilerden. Yeni Zelanda'daki bir gölün yakınında 12 yaşında bir kız ortadan kaybolur. Bu davaya takıntılı hale gelen Dedektif Robin Griffin ise küçük bir kasabanın sırları ve kendisinin bastırmaya çalıştığı taraflarıyla yüzleşmek zorunda kalır. "Top of the Lake"in başrolündeki Elisabeth Moss'a David Wenham, Peter Mullan, Thomas M. Wright, Gwendoline Christie, Alice Englert gibi isimler eşlik ediyor. Diziden bahsederken, girdiği her rolün altından ustalıkla kalkan Elisabeth Moss'u da ayrıca takdir etmeden geçemeyiz.
"The Fall", bu listeye bonus olarak dahil edebileceğimiz bir yapım çünkü dizinin üç sezonluk hikayesinin tamamı için polisiye demek doğru olmayabilir. Dizi deneysel bir şekilde her sezon tür değiştirerek; polisiye, psikoloji ve hukuk türlerinin ana örgüsü üzerinden ilerliyor. Yine de iki ana karakterinden biri polis, diğeri ise bir seri katil ve "En İyi" başlığı altında olmayı hak eden bir yapım. Dizinin başrollerini "The X-Files", "The Crown" ve "Sex Education" gibi dizilerden sevdiğimiz Gillian Anderson ve "Fifty Shades of Grey" film serisiyle ünlenen Jamie Dornan paylaşıyor. "The Fall"da dışarıdan soğuk görünümlü bir polis ile dışarıdan sıcakkanlı gibi duran bir seri katilin kovalamacasını izliyoruz. Dizi hem hikayesel hem de kurgusal olarak cesur hamleler yaparak beğenimizi kazanıyor.