“The Devil Wears Prada: Müzikali”nin Kırmızı Halı Şıklığı
2 dakika okunma süresi
Olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Dijital üretim yapan ve üretimlerini realize edememiş herkes için kendilerini gösterebilme alanı olarak görüyorum. Tabii biraz kalabalık bir ortam ve yakın zaman içinde eliminasyon gerçekleşeceğine inanıyorum. Koleksiyonerlerin sadece dijital haklarla değil biraz da fiziksel işlere yöneliminin artacağını düşünüyorum.
Bildiğimiz ve süregelen anlamdaki sanat piyasası ile NFT piyasasının kısa vadede birbirine rakip olacağını düşünmüyorum. İki farklı borsa olacak gibi. Bu iki borsa arasında doğru iletişimi kuranların ayrışacağını düşünüyorum. Benim de amacım biraz bu diyebilirim. NFT'nin ayrıca yeni tür bir sertifikalandırma aracı olarak kullanılacağını düşünüyorum. Kendi açımdan yaptığım fiziksel işin sertifikasını "mint" etmek ve bunu koleksiyonerimin cüzdanına transfer etmek bir kullanım alanı olabilir ayrıca.
Bence değil. Dediğim gibi farklı alanlar ve teğet geçiyor gibi görünseler de fiziksel sanatın yeri hep ayrı kalacak. Ne üretilen değerlerin değeri düşecek ne de üretenler üretmekten vazgeçecek.
Dijitale hakim ve yenilikleri yakından takip eden genç bir kitleyiz. Çok kuvvetli Türk sanatçılarımız, tasarımcılarımız var. Hali hazırda NFT dünyasında şimdiden çok iyi isim yapmış Türkler bile var. Birtakım Clubhouse kanalları, Instagram hesapları, "discord server"ları oluştu bile. Türk NFT komünitesi birbiriyle tatlı bir rekabet ve dayanışma içinde. Harika ve bakir yepyeni bir mecra. Şahsen yurt dışında temsil edilen ve fiziksel işler üreten bir sanatçı olarak çok heyecanlanıyorum.
Eserler için foundation.com/yusufy adresini ziyaret edebilirsiniz.