İlişkilerdeki Problem: Neden Aldatılır?

Uzman Klinik Psikolog Cansu Güney, “Neden aldatılır?” sorusunu yanıtlayarak aldatmanın bilinmeyen nedenlerine ışık tutuyor. Ayrıca Güney, aldatma sonucu ilişkilerde meydana gelen problemleri yakından incelerken; aldatma sonrası ilişkinin yürüyüp, yürümeyeceğine dair fikirlerini sunuyor.

YAZAR: CANSU GÜNEY
25 Ağustos 2020 Salı 13:50 | Son Güncellenme:
9 dakika okunma süresi

İlişkilerde sadakatsizlik, sıklıkla rastlanmakla birlikte; evliliklerde de boşanmaların en büyük sebeplerinden birini oluşturmaktadır. Aldatma, kişilere psikolojik zararı olmakla birlikte, birlikteliklere ve kişilik özelliklerine zarar veren yıkıcı bir eylemdir. Yapılan araştırmalar, çiftlerin yaklaşık %30-%50'lik bir oranının aldatma/aldatılmayı deneyimlediğini gösteriyor. Aldatma; kişiler üzerinde yarattığı etkiler sebebiyle geçmişten günümüze her zaman ilgi çeken bir kavram olmuştur. İlişkilerde; kadın veya erkeğin bir başkasıyla duygusal veya cinsel bir deneyim paylaşması, aldatma olarak tanımlanmaktadır. Duygusal ve cinsel aldatma, kadın ve erkek tarafından farklı değerlendirilmektedir. Yapılan araştırmalar, kadınlar duygusal aldatmayı daha tehdit edici bulduklarını söylerken, erkekler ise cinsel aldatmayı daha tehdit edici bulduklarını dile getirmiştir. Aldatmanın temelinde; kişilerarası dinamiklerdeki problemlerin yanı sıra psikiyatrik sorunların da bulunabileceği gibi, kadın ve erkeklerin hemen hemen eşit oranda aldattığı gözlemlenmiştir. Peki insanlar neden aldatır?

Aldatan bireylere bu soru yöneltildiği zaman, pek çoğunun verdiği ortak bir yanıt var: Yaşanan ilişkinin monoton olmaya başlaması, alışkanlık haline gelmesi ve heyecanın azalması. Bazen iyi giden ilişkilerde aldatma, bir macera arayışıyla başlar. Heyecan isteği yani bir nevi “uyaran arayışı” hem kadınlar hem de erkekler için önemli bir aldatma nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır ve hem kadınların hem de erkeklerin bu nedenle aldatabildikleri görülmektedir. Aldatan taraf, bu heyecanı yaşadıktan ve hazzı tamamladıktan sonra genellikle 'ben duygusal olarak değil, cinsel olarak aldattım, benim için birşey ifade etmiyordu' diyebilmektedir. Bu davranış sonucunda kişi, ilişkide olduğu partneri kendisine iyi davrandıkça ciddi bir suçluluk ve pişmanlık hissedebilir. Akabinde ise yaşadığı huzursuzluktan dolayı ayrılmak isteyebilir. Aldatan taraf için belki de birşey ifade etmeyen bu 'macera', aldatılan taraf için travmatik ve atlatması güç bir olay olabilir.

İlişkide taraflar arasındaki iletişim ve paylaşımın azalması, ilişkide bağın azalmasına sebep olur. Bu bağın azalmasıyla birlikte ilişkide duygusal ve cinsel tatmini alamayan kişiler, ilişkiyi güçlendirmek ve olumsuzluklarla birlikte baş etmek yerine, bu tatmini bir başkasında aramaya başlayabilmektedirler. Bununla birlikte ilişkideki bağın ve heyecanın azalması, cinselliğin de büyük ölçüde azalmasına sebep olacaktır. Aldatmanın çok da abartılacak bir durum olmadığı, herkesin yapabileceği ve bunun normal olduğuna dair sosyal çevre inanışının desteklenmesi gibi faktörler de aldatmaya zemin hazırlamaktadır. Özellikle kişiler arası iletişimin son derece kolay olduğu teknoloji çağında, sosyal medya aracılığıyla biriyle tanışmak veya iletişime geçmek oldukça kolaydır. Bu durum, aldatma olaylarına maalesef kolaylık sağlayabilmektedir.

Bazen ilişkilerde kişiler, birbirlerinden “intikam” almak için, aldatma yoluna gidebilmektedir. Birlikte olunan kişiyi cezalandırmak, hak ettiğini düşünmek, ona öfke duymak ya da sadece inat veya kıskançlıktan kişiler aldatabilmektedir. Yapılan araştırmalar erkekler; kadınlara göre, “intikam” faktörünün önemli bir aldatma nedeni olduğunu ifade ederken, genelde katılımcılar kadınların intikam nedeniyle aldattıklarını düşünmektedirler.

Aldatma, kişilik özelliklerine de bağlı bir eylemdir. Vicdanen daha az gelişmiş, daha dürtüsel, empati becerisi zayıf olan insanlar, karşı tarafta nasıl bir hasara yol açacaklarını hesaplamakta güçlük çekecekleri için; aldatma, bu kişiler için daha normal bir eylem olabilmektedir. Ayrıca bilincin veya duygusal durumun kontrol edilemediği ortamlarda (alkol, madde kullanımı vb.) kişiler, eşlerini aldatmaya yönelebilmektedir.

Pek çok çift aldatmayı ilişkinin sonu ya da ilişkileri için yeniden toparlanma fırsatı olarak görür. Aldatma nedeniyle terapiye gelen çiftlerin tamamına yakını ilişkilerine devam etmek istediklerini belirtmektedir. Aldatma, özellikle aldatılan için oldukça yıkıcı bir deneyimdir. Aldatma sonrası ilişki yeniden toparlanır mı? Bunun net bir cevabı yok. Bu tamamen ilişkideki kişilere bağlıdır. Öncelikle aldatan tarafın nasıl bir tutum göstereceği önemlidir. Aldatılan tarafın duygularını anlamaya çalışıp, yol açtığı hasarı onarmak için gösterdiği çaba büyük önem taşır. Aldatılan taraf, partnerinin tüm çabalarına karşın bu durumu sürekli gündemde tutar, bu durumu geçmişte bırakmaktan kaçınırsa, kısır döngüye girilir ve ilişkiyi toparlama çabası sonuçsuz kalır. Bazı durumlarda aldatmadan sonra ilişki kendisini tamir edebilir ve önceki durumuna veya önceki durumundan daha tatminkar bir hale gelebilir. Tüm bunlar ilişkinin dinamiğine ve kişilerin isteğine bağlıdır.

Aldatma; ilişkiler için son derece yıkıcı bir deneyimdir. Bazı çiftler bu olumsuz deneyimi bir şekilde toparlamanın bir yolunu bulsa da, bunun altından kalkamayan çiftlerin sayısı oldukça fazladır. Özellikle aldatılan kişide geridönüşü olmayan travmalar bırakabilen bu eylem; aldatan kişinin öz saygısında da büyük hasarlar yaratır. Aldatmak, yolunda gitmeyen, tatmin etmeyen ilişkiden çıkış bileti olarak görülmemelidir. Her ilişki zaman zaman çıkmaza girebilir, doyumu azalabilir, monotonlaşabilir. Karşılıklı saygının, sevginin ve güvenin olduğu yerde tüm bunların üstesinden gelinebilir. Unutulmamalıdır ki; ilişkinin, kişileri daha fazla mutlu etmediği yerde ilişkiyi sonlandırmak veya bir uzmandan yardım alarak yaşanan problemlere çare aramak, aldatma gibi yıkıcı bir eylemden çok daha yapıcı ve olumlu çözümlerdir.

EN ÇOK OKUNANLAR

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı

Salma Hayek-Pinault'un Boucheron Işıltısı

1 dakika okunma süresi
Gossip Girl'ün Çapkın Chuck Bass'ı Ed Westwick Baba Oluyor

Gossip Girl'ün Çapkın Chuck Bass'ı Ed Westwick Baba Oluyor

1 dakika okunma süresi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

1 dakika okunma süresi
“Bizans'a Yelken Açmak” Sergisi

“Bizans'a Yelken Açmak” Sergisi

4 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Güzelliğin Gözde İçeriği: Biberiye

Güzelliğin Gözde İçeriği: Biberiye

Baharı Yoğa ve Doğa İle Karşılayın

Baharı Yoğa ve Doğa İle Karşılayın

2024 Yılının Saç Kesim Trendi: Bob Kesim Modeller

2024 Yılının Saç Kesim Trendi: Bob Kesim Modeller

500 Yıllık Hamamda Spa Deneyimi: Zeyrek Çinili Hamam

500 Yıllık Hamamda Spa Deneyimi: Zeyrek Çinili Hamam

Sofia Tilbury İle Makyajın Sanat Hali

Sofia Tilbury İle Makyajın Sanat Hali

Geçmişten Günümüze: Emily Blunt

Geçmişten Günümüze: Emily Blunt

İstanbul'un En İyi Hamam ve Spa'ları

İstanbul'un En İyi Hamam ve Spa'ları

Geçmişten Günümüze: Winona Ryder

Geçmişten Günümüze: Winona Ryder

Kérastase'ın 60. Yıl Kutlaması

Kérastase'ın 60. Yıl Kutlaması

Ünlülerden İlhamla Yeni Sezon Güzellik Trendleri

Ünlülerden İlhamla Yeni Sezon Güzellik Trendleri

Geçmişten Günümüze: Nicole Kidman

Geçmişten Günümüze: Nicole Kidman

Ağustos Ayında Makyaj Çantanıza Eklemeniz Gerekenler

Ağustos Ayında Makyaj Çantanıza Eklemeniz Gerekenler