Yapılan son araştırmalarda bağırsak mikrobiyotası bozuk olanların, bağırsak mikrobiyotası iyi olanlara göre kilo almaya çok daha elverişli oldukları bulunmuştur. Bu mikrobiyotayı korumak ve vücudumuzun sağlıklı bir şekilde işlevini sürdürebilmesi için bağırsaklarımız sayısız yararlı bakteri içermektedir. Vücudumuzun ikinci beyni olarak nitelendirdiğimiz bağırsaklarımızın sağlığını ve bu yararlı bakterileri korumak için beslenmemizde bazı besinlere daha fazla ağırlık vermeliyiz.
Sağlıklı bir vücut, sağlıklı bir sindirimle başlar. Sindirim sistemimizde çok önemli etkileri olan besinlerin başında sarımsak gelmektedir. İçerdiği vitamin ve mineral dengesiyle bağırsaklarımızda savunma mekanizması oluşturur. Faydalı etkisini sağlayan esas madde içerdiği "Allicin"dir. Ancak bu maddenin etkisini koruması için yüksek ateşe maruz kalmaması gerekir. Bu nedenle sarımsağı mümkün olduğunca çiğ bir şekilde tüketmemiz çok daha yararlı olacaktır. Yemeklerde kullanılacak olan sarımsaktan da daha iyi etki alabilmek adına yemeğin pişmesine yakın eklenebilir. Bu şekilde kullanıldığında bağırsakların temizlenmesinde ve sindirim sorunlarının ortadan kalkmasında etkili olacaktır.
Elbette vücudumuz sağlıklı kalmaya ve bağırsaklarımız yararlı bakterilerini korumaya çalışırken zararlı bakteriler, ağır metaller, virüsler gibi olumsuz faktörlerle karşılaşılabilir. Bu durumdan korunmak için de bağırsak florasını korumamız gerekmektedir. İçerdiği vitaminler, mineraller, aminoasitler, doğal yağlar ve jelatin ile bağırsak floramızın korunmasında oldukça önemlidir. Bu sebeple çorbalarımıza ve yemeklerimize kemik suyu eklememiz bağırsaklarımız için de çok faydalı olacaktır.
Kış aylarının vazgeçilmez olan sebzelerinden olan lahana ise bağırsak sağlığımız için akıllara gelen en önemli besinlerden bir diğeridir. Hem çiğ hem pişmiş olarak tüketilebildiği gibi evde yaptığımız lahana turşuları bağırsaklarımızın temizlenmesinde ve bağırsaklarımızın çalışmasında çok etkili bir probiyotik kaynağı olmaktadır. Bağırsak sağlığında önemli olan lif içeriği yüksek olduğu gibi bağışıklığımızı güçlendirerek bizi hastalıklardan da korumaktadır. Ancak tuz tüketimi ödeme sebep de olabildiği için az tuzlu yapmaya dikkat etmeli, mümkünse tuz yerine sirke tercih etmeliyiz.
Günlük lif alım miktarımız bağırsak sağlığımız için oldukça elzemdir. Bu miktarı arttırmak için yeterli porsiyonlarda sebze ve meyve tüketimi atlanmaması gereken bir konudur. Örnek olarak kış mevsiminde sıkça gördüğümüz pırasa, bağırsakta sağlıklı bakterilere dönüşen inülin için çok önemli bir besin kaynağıdır. İnülin aynı zamanda bir liftir ve yararlı bakterilerin beslenmesini ve çoğalmasını sağlar. Bağırsak sağlığımızın korunmasında inülin içeriği yüksek soğan, pırasa, yer elması, kuşkonmaz gibi besinlerden yararlanabiliriz.
En lezzetli kuruyemişlerin başında akla gelebilecek besinlerden biri Antep fıstığıdır. İçerdiği faydalı yağ asitleri ile bağırsaklarımızın çalışmasını düzenler ve bağırsak kaslarımızın güçlenmesini sağlar. Aynı zamanda günlük alınan lif miktarımızı da arttırır. Ayrıca içerdiği polifenol ve yüksek lif içeriğiyle bağırsaklarımızda yer alan yararlı bakterilemizin artmasına ve zararlı bakterilerimizin azalmasına yardımcı olur. Günlük beslenmemizde ara öğünlerde 1 avuç kadar yani 12-15 adet Antep fıstığına yer verebiliriz.
Bağırsak sağlığımızı korumamızda özellikle "Eliminasyon Diyetleri" önerilmektedir Ancak bu bir uzmandan destek alarak yapılmalı ve reçetemiz bize özel olarak planlanmalıdır. Bu diyet 14-21 gün kadar uzman eşliğinde uygulanabilir.
Ayrıca bağırsak mikrobiyotamızı korumak fizyolojik sağlığımız için olduğu kadar psikolojik sağlığımız için de çok önemlidir. Bağırsak floramızı düzenlerken turşu, kefir, ev yapımı yoğurt gibi probiyotiklerden yararlanabiliriz. Ayrıca probiyotik besinler harici toksin madde atılımına yardımcı ayva, yüksek lif içeriğiyle bağırsak fonksiyonlarını düzenleyerek kolon kanserinden koruyan bamya gibi bağırsak dostu besinleri de günlük olarak tüketmemiz bağırsak floramızın düzenlenmesinde etkili olacaktır.