YASEMİN KAY ALLEN: KENDİNİ KEŞFEDİYOR

Her görenin dönüp bir daha bakmak isteyeceği kusursuz bir güzelliğe sahip olan Yasemin Kay Allen ile Londra-İstanbul arası mekik dokuduğu hayatı üzerine sohbet ettik.

15 Kasım 2017 Çarşamba 11:32 | Son Güncellenme:
3 dakika okunma süresi

Röportaj: Lara MUTLU
Fotoğraflar: Emre GÜVEN
Kreatif Ajans: '74 STUDIO

Yasemin Kay Allen ile yaklaşık 10 sene önce hem benim, hem de onun ilk röportajlarından birini yapmak için Nişantaşı’nda bir cafe’de bir araya gelmiştik. O dönem Kavak Yelleri isimli dizide oynayan Yasemin, enerjisi ve güzelliğiyle beni kendisine hayran bırakmıştı. Dolayısıyla aradan geçen yılların, onu zirveye doğru taşımasına çok şaşırmadım. Londra ve İstanbul arası mekik dokuyarak geçirdiği hayatını ‘Kendini sorgulama evresi' olarak tanımlayan Yasemin, şu sıralar Chopard’ın Türkiye’deki yüzü olmasıyla gündemde. Onunla bu kez stili, hayatı ve vazgeçemediği lüksleri üzerine samimi bir sohbet gerçekleştirdik.

-​Chopard’ın Türkiye’deki yüzü oldunuz. Sizin mücevherlerle aranız nasıldır?

Mücevher kutumda daha çok altın saatler ve el işçiliği ile dikkat çeken gümüş tasarımlar vardır. Gece dışarı çıkarken tabii ki, pırlanta takmayı severim ama günlük giyim tarzım nedeniyle daha çok gümüş ve yarı değerli taşlı takıları tercih ediyorum.

-Gündelik stilinizi bize tarif eder misiniz?

Ben daha çok takım elbise giymeyi severim. Hatta üç parça giyerim. Beyaz gömlek, yelek ve üzerine smokin ceketi...

-Stilinizi nasıl ifade ediyorsunuz?

İç dünyam çok renkli olduğu için daha çok koyu renkler giymeyi tercih ediyorum. Siyahı çok asil buluyorum. Bence kıyafetleriniz illa iç dünyanızı yansıtıyor diye bir şey yok. Bir de içinde bir rock star var; bence kıyafetlerimle biraz onu öne çıkarıyorum.

-Londra ve İstanbul arasında mekik dokuyorsunuz. Hangi şehirde, kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Londra’da tek başıma yaşamak beni mutlu ediyor. O özgürlük hissini çok seviyorum. Bir de Londra daha yürünebilir bir şehir ve ben yürümeyi çok seviyorum. Londra’da gökyüzünde ışıklar da bir harika. İstanbul’da ise kendimi güvende ve rahat hissediyorum. İstanbul, yaşamak için zor bir şehir ve bu şehirde yaşamak insana güç veriyor.

 

Röportajın tamamı bu hafta ALEM'de...

EN ÇOK OKUNANLAR

Büyük Beden Giyim Rehberi

Büyük Beden Giyim Rehberi

10 dakika okunma süresi
Adler Fan'tasia: Göz Kamaştıran Güzellik!

Adler Fan'tasia: Göz Kamaştıran Güzellik!

3 dakika okunma süresi
Kate Middleton Royal Marsden Hastanesi'ni Ziyaret Etti

Kate Middleton Royal Marsden Hastanesi'ni Ziyaret Etti

1 dakika okunma süresi
İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

37 dakika okunma süresi
Beymen Repair ile Döngüsel Modada Yeni Dönem

Beymen Repair ile Döngüsel Modada Yeni Dönem

2 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Nostaljik Yolculuk: Rüya Büyüktetik ve Ece Tuncel'in Düğün Detayları

Nostaljik Yolculuk: Rüya Büyüktetik ve Ece Tuncel'in Düğün Detayları

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Benan Terzioğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Lüks Otelciliğe İlham Veren Bir Yolculuk

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli

Sanatla Büyüyen Bir Koleksiyoner: Ayda Elgiz Güreli