Mirela Cerica ile Anneler Günü Sohbeti

Mirela Cerica ile kızı Siena Rose'un eğlenceli kareleriyle renkli bir yolculuğa ortak oluyoruz. Anneler Günü'nü kutladığımız çekimimizde müthiş ikilinin yüksek enerjisiyle baş başasınız.

YAZAR: Kübra Bıçak
9 Mayıs 2023 Salı 18:07 | Son Güncellenme:
18 dakika okunma süresi

Her anne-kız ilişkisi eşsiz duyguları açığa çıkaran farklı hikayeleri barındırır. Anneler Günü için kadrajımıza poz veren Mirela Cerica ile kızı Siena Rose'un anne–kız ilişkisi de bu farklı hikayelerden biri. Mirela Cerica, yol arkadaşlığına dönüşen hikayelerini "Anne-kız olarak onun bana gösterdiği yolu takip ederek, dürtülerim ve onun ihtiyaçları doğrultusunda değişip gelişerek, birbirimize adapte olarak ve bol bol seyahat ederek akıp giden çok keyifli bir yol arkadaşlığı yaşıyoruz" sözleriyle anlatıyor. Kendi adını taşıyan markasıyla ilham veren stillere imza atan Mirela Cerica'dan onlara özgü bir anne–kız ilişkisi dinledik.

Hamile olduğunuzu öğrendiğinizde ilk neler hissettiniz?

Bu soruya üç aşamada cevap verebilirim sanırım. İlk aşama Hong Kong'da tanıştığım ruh eşim, tanıştığımızın ertesi günü bana, "Biz seninle evleneceğiz ve bir kızımız olacak" dedi, şaşırdım. İkinci aşama beraberliğimizin üçüncü senesinde, Barcelona'da bir gecemizde bana ''Sevgilim sende farklı bir ışık var, çok başka bir şekilde parlıyorsun, sanırım farkında değilsin ama hamilesin ve sonunda kızım geliyor'' dedi, çok şaşırdım. Üçüncü aşamada ise doktora kontrole gittiğimizde, doktor bana "Evet hamilesin ve cinsiyeti kız" dedi. Daha da çok şaşırdım! Siena Rose beraberliğimizin ilk gününden itibaren büyük bir heyecan ve mutluluk ile beklenen fakat yine de hayatımıza gireceğini öğrendiğimizde çok şaşırdığımız bir bebek.

Siena Rose'un doğduğu yıllara ışınlanalım mı? Kızınızı ilk kucağınıza aldığınızda hissettiğiniz duygular nelerdi?

Ben ve eşim, Siena Rose'u beraber kollarımıza aldık. O gün müthiş bir tamamlanma ile beraber mis gibi huzur kokusu hissettiğimizi konuşuruz hala. Siena Rose kayınvalidem Dominique'in tam anlamı ile kopyası olarak doğdu. Buna ikimizin de mutlulukla güldüğünü çok net hatırlıyorum. Bunun dışında sanırım Siena'nın doğumundan itibaren en keyif aldığım, en çok özlediğim dönem birinci ayıdır. Çok yoğun ve çok pozitif duygular yaşadığım, kendimle alakalı ise çok şey keşfettiğim bir süreçti. Özellikle emzirme sürecim çok sancılı geçti. Zor başlayan hatta 10 gün hastanede kalmama sebep olan süreçti bu dönem. Ben ısrarla emzireceğim diye diretiyordum fakat vücudumun o ağrılara rağmen tam anlamıyla fonksiyon vermesi 10 gün sürdü hastane odasında. İşte o günlerden hemen sonraki o bir ay rüya gibiydi. 11 ay boyunca emzirme sürecimiz devam etti. Fakat o ilk ay, yeni bir hayata ve birbirimize alıştığımız o süreç, özellikle o emzirme anları, beraber gözümüzü açıp kapattığımız, bazen koynumda uyuduğu bazen de kokusuyla uyandığım o günler; en çok onları özlüyorum.

Anne olmak hayatınızda neleri değiştirdi?

Ben anneliği farklı bir kavram gibi yaşamayı hiç beceremedim sanırım. Kendi benliğime, vücuduma bir vücut daha eklenmiş ve ikili olarak yürüyormuşum gibi hissediyorum sadece. Başka bir kimliğe bürünmedim. Kendimden bile daha çok sevdiğim bir birey sanki tenime, bedenime yapışmış ve beraberce yaşıyormuşuz gibi. Onun bana yol gösterdiği, dürtülerim, onun ihtiyaçları doğrultusunda akıp giden beş sene yaşadık ve yaşamaya devam ediyoruz. Bu çok büyük bir keyif benim için. Onunla beraber gelişiyor, büyüyor ve her duyguyu daha yoğun hissediyorum. Onun gözlerindeki ışığa sebep olduğum zaman hissettiğim mutluluğum ve her gelişim adımında onun elini tutabiliyor olma lüksüne sahip oluşum, bunlar bana çok keyif veriyor. Öbür taraftan beni bazen zorlayan kısmı, anne kimliğim ve diğer tüm kimliklerimde hiçbir şeyi yarım yapamıyor oluşum. Dolayısıyla da bazen kendimi çok yıprattığımı hissediyorum. Özellikle de her şeye yetişmeye çalışır halim ve her şeyi onunla dolu dolu yapmak ister halim, zaman kavramı açısından bana zorluk yaşatabiliyor. Bu bana bazen yeterince yetemiyor ya da yetişemiyorum duygusunu verebiliyor. Ama bu durum, hiçbir zaman keyifli ve pozitif taraflarının gücü, mutluluğu ile karşılaştırılamaz.

Siena Rose nasıl bir bebekti? Kızınızı yetiştirirken kılavuzunuz neydi?

Siena Rose çok yumuşak huylu, azıcık şişko ve çok komik bir bebekti. Ben ise hamile olduğumu öğrendiğim andan itibaren çocuk yetiştirme, hamilelikle ilgili olası gelecek fikir ve önerileri, annem dahil etrafımdaki herkesten almayı reddettim. Öncelikle dürtülerimi dinlemek istediğime karar verdim. Hiçbir araştırma yapmadım ve tam anlamı ile vücudumu ve ruhumu dinleyerek, hem hamileliğimi hem de annelik sürecimi yaşadım. Şuna inanıyorum ki hamilelikten itibaren anne-çocuk ilişkisi o iki kişiye özel. Sonrasındaki süreçte annemin fiziksel desteği, ebeveynlerimin ve genlerimin benliğime kattıkları, sorumluluk duygusu ve pratik becerilerim devreye girdi. Bundan dolayı Siena Rose'u bedenime ve hayatıma yerleştiği ilk günden itibaren dürtülerim, hislerim, kalbimin yönlendirmesi ile yetiştirmeye devam ediyorum.

Siena Rose'un söylediği ilk kelime ne oldu?

Siena Rose'un ilk söylediği kelime köpeğimizin adı yani "Egi" oldu. Sanırım onu hala insan, hatta kardeşi sanıyor ve ben buna mest oluyorum.

Anne-kız ilişkinizi nasıl tanımlarsınız?

Ben önce Mirela'yım, o da Siena Rose. Bizim Mirela-Siena Rose olarak aramızda onun doğumundan, hatta var oluşunun da çok öncesinden itibaren çok güçlü bir ilişkimiz oldu. Anne-kız olarak onun bana gösterdiği yolu takip ederek, dürtülerim ve onun ihtiyaçları doğrultusunda değişip gelişerek, birbirimize adapte olarak ve bol bol seyahat ederek akıp giden çok keyifli bir yol arkadaşlığı yaşıyoruz.

Birlikte neler yapmaktan hoşlanıyorsunuz?

Birbirimize teatralize edilmiş hikayeler anlatmayı seviyoruz. Bir konu belirleyip, birbirimize o konuyla alakalı teatral bir şekilde masallar ve hikayeler anlatıyoruz. Bu aktivitemiz çoğunlukla, sonunda beraberce çılgınca dans etmekle sonuçlanıyor. Bunun dışında, beraber saatlerce puzzle yapabilir ya da kedimiz Yin Yang ile oynayabiliriz. Sanırım en çok onunla bunları yapmaktan keyif alıyorum.

Siena Rose'un favori kitapları neler?

Bu sıralar sık sık okuduklarımız; "Paco à l'Opéra", "Karışık Saç Perisi" ve "The Magical Garden of Claude Monet".

Annenizden size, sizden kızınıza geçen bir hayat tavsiyesi var mı?

Aslolan aşk... Çok çalış, çok hayal et, çok üret ama yaptığın her şeyi aşk ile yap. Ve aşk üstüne kararlar al. Hep aşk ile yaşamayı seç.

Seyahat, sizin yaşam stiliniz. Kızınızla birlikte favori seyahat rotalarınız nereler?

Daha önce de söylemiş olduğum gibi, çocukla birlikte diye bir kavram üstüne kurulu bir hayatımız yok bizim. Hayatımız çok seyahat ederek geçiyor. Siena Rose hali hazırda üç ülkede yaşıyor ve hep hareket halinde. Biz nereye, o oraya şeklinde yaşıyoruz. Dolayısıyla çocuklu veya çocuksuz bir tatil gibi yaklaşamıyoruz. O doğduğunda, İstanbul dışına çıktığımız andan itibaren sadece üçümüz olacağız ve çocuk bakımı anlamında destek almadan Avrupa'daki yaşantımızı sürdüreceğiz diye bir karar verdik. Yani biz İstanbul haricinde Siena ile hep üçümüz birlikteyiz. Dolayısıyla her lokasyon bizim için çocuklu tatil lokasyonu. Zorlandığımız veya ekstra keyif aldığımız bir lokasyon olarak düşündüğümde, bizim için onunla gittiğimiz lokasyonların hepsi aynı. Ama Siena Rose özellikle, yazın Leros ve Patmos'u, Noel ve yılbaşı zamanı ise Brüksel ve Normandy'yi çok seviyor ve oralarda çok eğleniyor.

Unutamadığınız bir Anneler Günü anınız var mı?

Eşim Nader, Siena Rose bir yaşındayken, onun ellerini rengarenk boyalara batırarak bana beraberce bir tablo hazırlamışlardı ve kocaman bir buket gül ile beni karşılamışlardı. O ilk Anneler Günü'mde, Siena Rose'un bana verdiği hediye en unutamadığım Anneler Günü hediyem ve anım olarak kaldı.

Gardırobunuzda kızınıza miras kalacak parçalar neler olur?

Çanta, ayakkabı ve vintage kıyafet konusunda mütevazi olamayacak kadar büyük bir koleksiyonerim. Çok özen ve sevgi ile bakarım koleksiyonuma. Dolayısıyla Siena Rose çok şanslı bir kız çocuğu çünkü ciddi yaşanmışlıklar, emekler ve sevgi ile biriktirilen, ona ayrılacak olan bir gardırop onu bekliyor olacak. Umarım o da ileride onları ister, sever, takdir edip özenle bakarak kendi çocuklarına aktarır.

Nasıl bir dönemdesiniz şu an?

Bana bu soru ne zaman sorulduysa veya sorulsa, sanırım cevabım hep aynı oluyor. Ben yine yeniden hayatımın çok çalışmalı, çok aşkla dolu ve heyecanlı dönemindeyim. Aşk ve emek ile son derece tatmin olarak ürettiğim, bundan çok keyif aldığım bir dönemdeyim. Midemde sayısız kelebeklerin uçuştuğu, Siena Rose'u yatırdıktan sonra geç saatlere kadar devam eden çalışma anlarımın, 'mood board' ve styling detayları ile dolmuş ofis duvarlarımın, sevgilim ile arada yaptığımız kaçamak 'date night'ların, küçük küçük doldurmaya başladığım iş ve tatil valizlerimin tatlı telaşesinin hakim olduğu günlerden geçiyorum.

Kapıyı ilk açtığınız anda hem sizin hem de kızınızın enerjisi bizi büyüledi. Bu kadar enerjik ve pozitif kalmayı nasıl başarıyorsunuz?

Çok teşekkür ederim, böyle gözlemlemiş ve düşünmüş olmanız sıcacık duygular uyandırdı içimde. Özümde kendim ve hayatım ile mutlu biriyim. Buna ek olarak sahip olduğum şeylerin kıymetini bilerek, paylaşarak ve şükrederek yaşamaya çalışan biriyim. Eşim ve Siena Rose da benzer enerjilere sahip karakterler. Bundan dolayı çekim alanımıza olumlu duygular ve sizin gibi güzel bakıp güzel gören ruhlar çekiyoruz sanırım.

Hayatta sizi en çok ne mutlu eder?

Ailem ve sevdiklerimin sağlıklı, huzurlu ve hayatlarından tatmin olarak yaşamaları. Onlarla kalabalık sofralar etrafında kahkaha atmak, fikirler tartışmak ve bol seyahat etmek. Bunun dışında ben işi, hobisi olan, dolayısıyla hiç çalışıyormuş gibi hissetmeyen fakat durmadan hayal edip, koşturan şanslı insanlardanım. Hayatımda sonsuz keyif aldığım ve tek becerebildiğim şey işim. Hayalim ise kendimi yenileme heyecanımı ve yaratma tutkumu hiç kaybetmeden, keyif aldığım; dünyaya yararım dokunan şeyler yapabilmek ve bunları yaparken de kalbimin böyle kelebeklerle dolu, ruhumun ise huzurlu ve tok hissetmesi.


Mirela Cerica'nın Tasarım Serüveni

Mirela Cerica ile "Siyah Küçük Elbise" Koleksiyonu Üzerine

Mirela Cerica'nın Sonbahar/Kış Koleksiyon Daveti

EN ÇOK OKUNANLAR

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Kışa Özel Nail Art Trendi

Kışa Özel Nail Art Trendi

1 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

Göz Altı Kapatıcıları Hakkında Bilmeniz Gereken Her Şey

14 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Rabia Güreli ile Contemporary Istanbul Üzerine

Erol Tabanca ve İdil Tabanca ile Sanat Üzerine

Erol Tabanca ve İdil Tabanca ile Sanat Üzerine

Refik Anadol ve Rafet Fatih Özgür ile “Inner Portrait” Projesi Üzerine

Refik Anadol ve Rafet Fatih Özgür ile “Inner Portrait” Projesi Üzerine

Şeflerin En'leri: Favori Lezzet Durakları

Şeflerin En'leri: Favori Lezzet Durakları

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Özge Özacar x Dior Beauty İş Birliği

Özge Özacar x Dior Beauty İş Birliği

Çağatay Odabaş ve Esra Çevik İle "Işık. Gölge. Sahneler." Üzerine

Çağatay Odabaş ve Esra Çevik İle "Işık. Gölge. Sahneler." Üzerine

METT Bodrum'da Şef Kyung Soo Moon'un Mutfak Sırları

METT Bodrum'da Şef Kyung Soo Moon'un Mutfak Sırları

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Estée Lauder Şirketleri'nin "Pembe Kurdele" Hareketi

Pamela Harper ile Halcyon Days Üzerine

Pamela Harper ile Halcyon Days Üzerine

Tuba Ünsal Hakkında Merak Edilenler

Tuba Ünsal Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler