Lara MUTLU - lara.mutlu@alem.com.tr / Fotoğraflar Ece OĞULTÜRK
Yılbaşı için gelenek haline getirdiğiniz rutinleriniz var mı? Anlatır mısınız?
Benim ritüellerim çoktur. Bazen bunları yapmaktan kutlamaları kaçırdığım bile olmuştur. Tam gece yarısı, yeni yıla girme anında cam bir obje kırarım. Yıllar önce duymuştum bunu. Biriken nazar çıkarmış. Belki 25 yıldır her yılbaşı tekrar ederim. Hemen ardından nar kırarım ve ağzıma tatlı bir şey atarım. Nar bolluk bereket; tatlı ise yılın ağız tadıyla geçmesi içindir. Sonrasında da aileme ve yeni yılı geçirdiğim dostlarıma sarılırım. Bunun dışında aralık ayı boyunca farklı arkadaş gruplarımla buluşur ve hepsiyle yeni sene için güzel konuşmalar yaparım. Dileklerimizi ve hayallerimizi dillendiririz. Yılbaşı gecesi ise ya bizim evde ya da arkadaşlarımızın, komşularımızın evinde olmayı tercih ederim. O akşam dışarda olmayı pek sevmem. Önceki yıllarda severdim ama artık tercih etmiyorum.
Ofiste her yıl kutlar mısınız yılbaşını?
Evet kutlarız. Tüm ekip keyifli vakit geçiririz ve sonra dışarda hep beraber yemek yeriz. Bu yemekte, ekibimizin dışında bize destek veren arkadaşlarımız da olur. Finans, iş yönetim, bilgi işlem ve hukuk alanındaki danışmanlarımız gibi.
Bu sene için nasıl bir ofis kutlaması düşündünüz? Neler yaptınız?
Geleneksel yılbaşı öğle yemeğimizi yine yılın son günü dışarda güzel bir mekanda yiyeceğiz. Yılın yorgunluğunu atacağız. Bunun dışında bu sene farklı bir şey daha yaptık. Sofrayı ve toplantı odamızı süsleyerek şahane bir yemek hazırlamak istedik. Tüm komşu arkadaşlarımızı davet ettik. Heyecanlandık ve işin uzmanlarından yardım aldık. Bu konuda şanslıyız zira çok yakınımızdaydı uzman kişiler. Yaptığı konsept partiler ve dekore ettiği davetlere hayran kaldığımız Click Celebration by Daphne Behar, “Tamam ben yaparım” dedi. Daphne’nin beş yıl önce kurduğu markasıyla harika işler ortaya çıkardığını çok iyi biliyordum. Kısa sürede ofisimize hem dekorasyon önerileriyle yılbaşı ruhunu getirdi hem de eğlenceli ve sofistike küçük dokunuşlarıyla kutlamamıza renk kattı. Sonra yakın arkadaşım ve komşumuz Sedef İybar’a imdat sinyali yolladım. “Benim için bir saatlik iş” dedi ve gerçekten harika lezzetler hazırladı.
Nasıl bir sofra hayal edip hazırladınız?
Benim için sofra, sohbet ve paylaşım demektir. İstediği kadar şahane bir dekor ve leziz yemekler olsun; aile veya dost meclisi yoksa neye yarar? Çıkış noktam bu oldu. Ben de Nişantaşı’nda ofisi ya da evi olan birkaç arkadaşımı davet ettim. Komşularımdan Hakan Öztürk, Sedef İybar, Gül Ağış, Sıla Öztürk Oran, Ezgi Koçak ve İdil Lüleci ile keyifli bir öğle yemeği yedik.
Menüde neler vardı?
Yemeklerimizi Sedef İybar hazırladı. Bizim ofisimiz, onun ise evi Nişantaşı’nda. Sadece iki şey söyledim. Birincisi yemek sonrası çalışmaya devam edeceğimiz için hafif bir menü olması, ikincisi ise hayatımda anneminkinden sonra yediğim en güzel mozaik pastayı yaptığı için tatlı olarak seçiminin mozaik olması. Yemek olarak kinoa salatası, cevizli ve rokalı pancar salatası ve avokado & yengeç salatası vardı.
Sofradaki en güzel detaylardan biri de herkes için yazdığınız içten notlardı. Daima böyle hoş sürprizler yapar mısınız?
Bayılırım sürprizlere. Konuklarımın hepsinin kalbimdeki yeri ayrıdır. Tek tek düşündüğümde aklıma onlar hakkında ilk gelenleri güzel kağıtlara yazdım ve bu kağıtları isim kartları olarak kullandım.
Yılbaşı gecesi için planlarınız netleşti mi? Nerede, nasıl geçireceksiniz o günü?
Biz yılbaşı planlarımıza hep son anda; bir hafta veya dört beş gün kala karar veririz. Bu sebeple henüz belli değil. Söylenenlerin aksine son dakikaya bırakmanın negatif bir tarafı hiç olmadı. Hep güzel geçti, şükürler olsun.
RÖPORTAJIN TAMAMI BU HAFTA ALEM'DE.