Pandemi nedeniyle hepimizin evde daha çok zaman geçirmesiyle kendimizi daha sıcak, daha güvenli hissettirecek renk, tasarım ve malzemelerin hakim olduğu, daha doğaya yönelik estetikler ön plana çıktı. "Cottagecore" yani kulübe stili dekorasyon estetiği de bunlardan biri. İskandinav stili dekorasyon ve eşyaların geçtiğimiz yıllarda popülerlik kazandığını görmüştük.
"Cottagecore" da biraz aynı bilinçaltından geliyor. Aralarındaki en dikkat çeken fark ise kulübe stilinde, İskandinav tarzında ağırlıklı görülen açık renkler ve minimal tarzdan ziyade, biraz daha yoğun oranda kullanılan daha ağır eşyalar görülüyor. Ayrıca "Cottagecore"da açık renk iç dekorasyon kaygısı yok.
Kulübe stili tasarım, desenli duvar kağıdı, çiçekli döşemeler ve ahşap gibi malzemelerin kullanıldığı sade ve kırsal bir yaşam tarzı fikrini benimsiyor. Ancak buradaki sadelik, İskandinav stilindeki gibi 'az eşyalı' veya minimal olarak anlaşılmasın. Tabii ki az eşyayla da bu stili benimseyebilirsiniz ama kulübe stilindeki sadelik anlayışı, daha çok "country" tarzını tanımlamak için kullanılıyor.
TikTok raporuna göre 2021'in ikinci yarısında "Eclectic Nostalgic", hızla artan bir popülarite kazanmış. 2019 ve 2020 yıllarını eve kapanıp kendimizi alışverişe vererek geçirmemizden ve küresel tüketim çılgınlığının kontrol altına alınmasına yönelik uğraşlardan olacak ki geçtiğimiz sene yeni eşyalar almak yerine, elimizdeki eşyaları değerlendirmeye yönelik moda ve akımlar ortaya çıktı.
Ünlüler, yıllar önce giydikleri kıyafetleri yeniden kırmızı halılardan taşımaya başlayarak bu akımın öncülüğünü yaptı. Eklektik nostalji de bununla bağlantılı olarak ön plana çıkıyor. Dekorasyonunuzda veya giyim tarzınızda değişiklik yapmak istiyorsunuz ama elinizde birçok farklı stilde eşya var. Bunları atıp sıfırdan mı başlayacaksınız? Hayır.
Halihazırda sahip olduğunuz eşyalar arasından birbiriyle en uyumlu olanları bir araya getirerek yepyeni bir stil oluşturabilirsiniz. Eklektik iç tasarım videolarında çok sayıda nesne, şekil ve parlak renk, kilit tanımlayıcı. Bazı nostaljik obje ve eşyalar, 70'ler ve 80'ler diskosunu evin içine taşıyor.
Kulübe stilinin öne çıkmasına benzer nedenle pandemi sonrası sanatta ve dekorasyonda doğaya dönüşü gözlemliyoruz. Büyüklü küçüklü çok sayıda saksı bitkilerini evin dört bir yanına yerleştirme trendi, geçtiğimiz yıllarda büyük bir çıkış yakaladı ve TikTok verilerine göre yavaşlama belirtisi de göstermiyor.
Rüyamsı ve eklektik estetiğin, iç mekan bitkileriyle tamamlanmasının tercih edildiğini görüyoruz. Botanical estetiğinde "fazla bitki" diye bir şeyin olmadığını söyleyebiliriz; ne kadar çok, o kadar iyi. Bitki tercihleri arasında daha çok öne çıkanlar ise renkli çiçeklerden ziyade koyu yeşil yapraklı, farklı boyutlardaki bitki türleri. Bitkilerin oluşturduğu yeşil ağırlıklı atmosfer, Cottagecore gibi tarzlarla birleştirilerek, ahşaplar veya beyaz duvarlarla hafifleştirilerek doğal ve kucaklayıcı bir mekan tasarımı yaratılıyor.
Botanical tarzı, bir dönem popülerleşen ancak son birkaç yıldır düşüşe geçmiş olan brütalist mobilya ve dekorun da daha sıcak bir atmosfer sunacak şekilde kullanılmasına olanak sağlıyor. Örneğin; minimal ve sert görünümünü sevdiğiniz için gri sıvayla bıraktığınız duvarlarınızdan sıkıldıysanız ama yeniden boyamak veya uğraşmak istemiyorsanız, duvara asacağınız veya duvarın önüne koyacağınız bitkilerle mekanın brütalist tarzını yumuşatabilirsiniz.
Minimalizmin, yerini maksimalizme bırakmaya başladığını görüyoruz. Tabii ki minimalizm taraftarıysanız endişelenmenize hiç gerek yok çünkü bu ikisi arasındaki döngü sürekli yaşanan bir geçiş ve ileride minimalizm yeniden ön plana çıkacaktır.
Maksimalist iç dekor estetiği, vintage öğeler ve benzersiz eşyalar bir araya getirilerek, kadifeler, karma desenler ve hayvan baskıları gibi malzemelerle oluşturulabiliyor.
Bunu, biraz eklektik nostalji tarzına benzetebilirsiniz ama maksimalizmin ondan farkı, adından da anlaşılacağı gibi birbirinden farklı tarz ve tasarımdaki birçok eşyanın bir arada kullanılmasıyla ortaya çıkması. Buradaki anahtar kelime "birçok".
Dediğimiz gibi estetik ve tarzlar bir kez ortaya çıktıktan sonra yıllar içinde eskir, unutulur, yeniden hatırlanır, kullanıma alınır, yeniden eskir... Ve bu döngü daima devam eder. Aynı durum gotik için de geçerli.
Sanat ve mimaride 12. yüzyıl civarında ortaya çıkan gotik, daha önce olduğu gibi iç mimari ve dekorasyonda yeniden güncellik kazanıyor. "Goblincore" ve "folk" gibi alt türleri de benimseyen gotik estetikte koyu renkler, deri ve kadife gibi kalın ve gösterişli malzemeler, heykeller, antikalar, mobilya ve desenlerdeki detaylı isçilik ön plana çıkıyor.
"Grandmillenial" ya da diğer adlarıyla "Grand Millennial" veya "Şık Büyükanne" estetiğinin, pürüzsüz ve minimal stillere bir başkaldırı olarak ortaya çıkmış olabileceği düşünülüyor. #grandmillenial hashtag'i TikTok'ta ilk kez 2020'de kullanılmaya ve aratılmaya başlanmış.
Bu stilin ana unsurları arasında tutumluluk (çünkü büyük annelerimizden ya da belki annelerimizden kalan eşyaları kullanıyoruz), bolca desen, iğne oyası, basma, nakış, dantel ve püskül yer alıyor.
Tabii ki bu öğe ve eşyaları büyükannelerimizin kullandığı gibi değil, halihazırda sahip olduğumuz kendi stilimiz veya son yıllarda baskın olan modern, İskandinav gibi tarzların içinde yer vererek kullanıyoruz. Blok baskılı masa örtüleri, floral desenli eşyalar ve mavi-beyaz çinileri günümüze taşıyor ve bizi ziyarete gelen büyükannelerimizin kalbini kazanıyoruz.
Muhtemelen hepimizin bu listede görmeyi beklediği akıma geldik. Pandemi ve geçtiğimiz yıllarda yaşanan doğal felaketler, bizden çok şey götürdü ancak tüm dünyanın dikkatini önemli bir konuya çekti: Aşırı tüketim ve doğal kaynaklara verdiğimiz hasarlar, sandığımızdan çok daha hızlı ve büyük çaplı sonuçlara yol açıyor.
Bu nedenle son yıllarda veganlık ve sürdürülebilirlik gibi konuların ön plana çıktığını; bireylerin bu konulardaki ilgi ve araştırmaları artarken, devletlerin ve şirketlerin de bu alanlara daha fazla yatırım yaptığını görüyoruz. TikTok'a göre #zerowaste (sıfır atık) hashtag'ini kullanan paylaşımların platformdaki küresel görüntülenme sayısı 1.6 milyar ve artmaya devam ediyor. Eşyaları ve malzemeleri geri dönüştürerek veya tamamen yeniden kullanarak oluşturulan ürünlerden yararlanılıyor. Evsel atıkları azaltmak için ipuçları paylaşılıyor. Enerji verimliliği ve tasarrufuna dikkat çekiliyor ve sürdürülebilir evler yaratılmaya çalışılıyor.
Aslında şimdiye kadar bahsettiğimiz nostaljiye dönüş ve çok eşyalı maksimalist tarzın yükselişe geçmesi de sürdürülebilirlikle aynı bilinçten geliyor. Yeni eşyalar satın almak yerine, elimizdekileri değerlendirelim; sahip olduklarımızı atmak yerine, onlara yeni kullanım alanları belirleyelim mantığı öne çıkıyor.