Jeanious Turks’ projesi 11 Türk tasarımcının yeniden yorumladığı farklı markalardaki denimleri sergiledi. Projedeki tasarımcılardan Mehtap Elaidi, Gökay Gündoğdu ve Nida Bulut ve projenin mimarı Demsa Group Genel Müdürü Simge Telman’la bir araya gelerek “Jeanious Turks” için neler tasarladıklarını, jean’in hayatlarındaki yerini konuştuk. Brandroom Nişantaşı Courtyard mağazasında sergilenen jean’lar daha sonra Bodrum mağazasında sergilenecek.
MEHTAP ELAİDİ
Jeanious Turks projesine nasıl katıldınız?
Bu tarz projeler benin için teneffüs gibi oluyor, klasik döngümün dışına çıkmış oluyorum. Tasarımcı ve perakende iş birliğinin artması gerektiğini düşünüyorum. Bu tarz her projenin yanında olmaya özen gösteriyorum.
Bu sergide yer alan jean’i tasarlarken ilham kaynağınız ne oldu?
Ben biliyorsunuz ağırlıklı olarak beyaz gömlek çalışıyorum. Hatta iki markamızdan bir tanesi tamamen beyaz gömlek üzerine. Bir jean’le oynamak yerine onu beyaz gömlekle birleştirerek bir tulum haline getirmek istedim. Jean’in kendi yapısını bozarak kemer bölümünü çıkardık ve gömlekle birleştirdik.
Sizin jean ile aranız nasıl? Günlük hayatınızda ne kadar sıklıkla kullanırsınız?
Biraz tutucu bir jean giyicisiyim. Çok zor alırım ama aldığım ürüne de çok tutunurum ve çok giyerim.
Ne tarz jean’leri tercih ediyorsunuz?
Ya biraz krop ve dar ya da tam tersi çok geniş paçalı. Bu ara en çok bu ikisini giyiyorum. Bir tane daha jean’im var onu eşofman gibi giyiyorum. Benim dostum gibi, her yere onu giyiyorum, çok benimsediğim bir pantolon. Diğerlerini de gittiğim mekana göre seçiyorum.
Giyim tarzınızı nasıl tanımlarsınız?
Biraz maskülen, sade ama tasarımı hissettirecek şekilde sade. Dümdüz bir ürün seçerim ama kupu deneyseldir mesela. Dümdüz bir üründür ama ben onu farklı bir boyuta taşıyabilirim. Bana stil yapma aralığı bırakacak ve girdiğim her ortamda rahat hissettirecek tasarımlar önceliğim olur. Yoğun bir iş yaşamım var ve çok farklı ortamlara giriyorum bu nedenle benim içinde iyi ve rahat hissedeceğim tasarımları tercih ediyorum.
Moda Tasarımcıları Derneği Başkanlığına devam ediyorsunuz, dernekte çalışmalarınız nasıl gidiyor?
Dernek olarak çok aktif çalıştığımız bir dönemden geçiyoruz. Yönetim kurulundaki arkadaşlarımla birlikte yürütüyoruz çalışmaları, tek başına yapılabilecek bir iş değil. Toplantılara katılıyorum, temsiliyet görevimi yerine getiriyorum ama bir yandan her projenin yürütülmesi gerekiyor. Yönetim kurulunun bana destek olması en büyük avantajım. Her alanda var olmaya çalışıyorum. Hem kendimiz projeler üretiyoruz hem de tüm Türkiye’de moda tasarımını içeren tüm projelere destek veriyoruz. En son Koza Genç Moda Tasarımcıları yarışması vardı. Orada dernek olarak yarışmanın kreatif danışmanlığını yürüttük. Hem 10 finalist seçildikten sonra onların üretim sürecini bir atölye kurarak yürüttük. O projenin başında Özlem Kaya durdu. Dernekten 10 tasarımcımız ürünlerin kağıttan gerçeğe dönüşmesi süresince yarışmacılara yardımcı oldular.
GÖKAY GÜNDOĞDU
Tasarımızda nereden yola çıktınız?
Daha önce yaptığım koleksiyonlardan detaylar olmasını istedim. Her koleksiyonumdan bir öğe koydum. Gold beni yansıtan ve çok tercih ettiğim bir renk olduğu için ona yer vermek istedim.
Kendi markanızı kuralı kısa bir zaman oldu daha öncesinde neler yapıyordunuz?
New York’ta yaşıyordum sonra Milano’ya taşındım. Orada Domus Academy’de master yaptım ve çalıştım. Türkiye’de üç yıl bir markanın direktörlüğünü üstlendikten sonra kendi markanı kurma kararı aldım. 1,5 yıl oldu.
Erkek koleksiyonu da yapıyor musunuz?
Evet, önümüzdeki ay Pitti Uamo Floransa’da erkek koleksiyonumu sunacağım. Milano’da ünlü bir show room’la çalışıyorum dünya distribütürlüğümü onlar yapıyorlar. Dubai, Çin, Japonya, İtalya, Fransa ve İngiltere’ye kendi markamla ulaşıyorum.
Sizin koleksiyonlarınızda jean ne kadar yer alıyor?
2106 İlkbahar-Yaz koleksiyonumda jean bir grubum var. Jean ile farklı kumaşları birleştirmeyi seviyorum. Jeanious Turks projesi için de organza ve jean’i birleştirdim. Aslında birbirine arkadaş olamayacak iki kumaş cinsi. Organza çok hassas, transparan bir kumaş. Jean de tam aksine daha sert ve günlük giyimde kullandığımız bir kumaş. İkisini birleştirdim.
Sizin jean ile aranız nasıl? Ne kadar sıklıkta kullanırsınız?
Çok sık kullanıyorum. Hemen hemen her günümde var Jean.
Hangi modelleri daha çok seviyorsunuz?
Daha çok skinny modelleri tercih ediyorum. Kadınlarda flyer modelleri çok beğeniyorum.
İlk erkek koleksiyonunuzda neler olacak?
Orada renkli jean’ler var. Bir de aynı zamanda jean üzerinde çizgiler olan farklı bir uygulama yaptık. Koleksiyon ağırlıkla çizgiler ve pırıltılar üzerine. Jean’in üzerine attırdığımız beyaz çizgiler özel bir teknikle yapıldı. Tişörtlerde goldlar ve gümüş çizgi varaklar var.
SİMGE TELMAN
Jeanious Turks projesi nasıl ortaya çıktı?
Ben her zaman farklı şeyler yapmak istiyorum, ekipçe sık sık toplanıp yeni neler yapabiliriz diye konuşuyoruz. Yine bir fikir toplantısında denim ürünlerle ilgili bir çalışma yapmak istiyorduk. Sonra düşündük ki bizim Brandrom olarak yerli tasarımcıları desteklediğimiz bir misyonumuz var neden onlarla birlikte bir şey yapmayalım dedik. Çok da heyecanlandık.
Tasarlanan ürünler satışa çıkacak mı?
O henüz belli değil, birkaç yerde daha Jeanious Turks sergimizi sunmak istiyoruz. Belki daha sonra tasarımcılarımızla ortak bir karar vererek belki bir sosyal sorumluluk projesine de destek verebiliriz. Şimdilik net bir karar yok, bütün ürünler tek ve özel. Bu açıdan bizi heyecanlandıran bir proje oldu.
Genel olarak jean’e talep nasıl?
Jean biliyorsunuz hiçbir zaman yaşlanmaz. Herkesin hayatında her zaman olacak bir parça. Bütün markalar koleksiyonlarında jean’e yer veriyorlar. Her sezon Jean farklı uygulamalarla karşımızda oluyor.
Sizi jean’le aranız nasıl?
Jean benimhayatımın ayrılmaz bir parçası. Öyle bir ürün ki çok şık da olabilirsiniz, spor da kullanabilirsiniz. Bir ayakkabı değişikliği ile rahatça dönüşebilen bir ürün. Çok fonksiyonel.
Sizin jean tercihiniz ne yönde?
Daha çok skinny jean’leri tercih ediyorum. Bu aralar boy-friend jean’ler yeniden geliyor.
Projenin devamı olacak mı?
Türkiye en çok wean kumaşı üreten ülkelerden biri. En güzel jean parçalar Türkiye’de üretiliyor. Bu kadar değerli tasarımcılarla bu projeyi hayata geçirmiş olmak bizim için heyecan verici. Belki dünyaya da bu jean’leri tanıtabiliriz.
NİDA BULUT
Normalde alanınız mücevher, mücevher ile jean’i birleştirme fikrini ilk duyduğunuzda ne düşündünüz?
İlk duyduğumda açıkçası çok heyecanlandım. Daha önce ürünlerimi tekstil üzerinde denememiştim. Benim için de bir ön deneme oldu bu proje. Günlük hayatta kullanımı rahat olacak mücevherler tasarlamaya önem veriyorum. Tasarladığım mücevherle jean’lerle de kombinlenebiliyor. Aslında takı severlere de jean’le nasıl bir kombin yapabileceklerini göstermiş olduk.
Nasıl bir taş kullandınız?
Kristal taş kullandım. Mücevherde tasarım yaptığım için beni anlatan bir malzeme kullanmak istedim. El örmesi iplerle de gökkuşağı havası yaratmak istedik. Yaz aylarında her yer cıvıl cıvıl. Bir de biliyorsunuz el işçiliği de uzun zamandır ön planda. Taşların hepsi el nakışı ile işlendi. Son zamanlarda pek çok ürünün üzerine el nakışı ile boncuk işleme trendini görüyoruz zaten.
Neden renkli taşlar?
Tek renk yerine cıvıl cıvıl bir hava yaratmak istedim. Mücevher dendiğinde tek renk algısı daha çok, hep siyah pıralanta kullanılıyor. Benim genel olarak tasarımlarım da hep renkli. Topaz, yakut, zümrüt, safirin tonları, sarı pırlanta kullanıyorum. Renkli taşlar beni daha iyi yansıtıyor.
Sizin jean’le aranız nasıl?
Günlük hayatımda çok giyiyorum. Artık son zamanlarda jean’le şık kombinler yapabildiğimiz için daha çok kullanıyorum. Hangi tarz jean’leri tercih ediyorsunuz. Bu dönem yüksel bel jean’leri çok kullanıyorum. 60’ların modası tekrar gediği için yeniden yüksek bel jean’ler var.
Kendi yaz koleksiyonunuzda neler var?
Renkli değerli taşlar var yine koleksiyonda. Ametis, mavi topaz, safir, yakuttan oluşan beş farklı koleksiyon var. Tarih mezunu olduğum için antik dönemlerdeki uygarlıklardan esinlenerek beş ayrı hikayeyi koleksiyonlaştırdım.
Röportaj: Petek KIRBOĞA
Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK