Sofia Coppola, yönetmenlikteki başarısının yanı sıra çabasız şıklığıyla da alkışı hak eden bir isim. Sinemanın efsane yapımlarından “The Godfather” (Baba) serisinin yönetmeni Francis Ford Coppola’nın kızı olan Sofia Coppola, “En İyi Giyinenler” listelerinin değişmez isimlerinden. 2003 yılında senaryosunu yazıp yönettiği, Bill Murray ve Scarlett Johansson’ın başrolü paylaştığı “Lost in Translation” filmiyle “En İyi Özgün Senaryo” dalında Oscar kazanan Sofia Coppola, tarihin önemli kadın figürlerinden biri olan Fransa Kraliçesi’nin hayatını anlatan “Marie Antoinette” ve kendisine Venedik Film Festivali’nde Altın Aslan ödülünü getiren “Somewhere” filmleriyle de tanınıyor.
Sofia Coppola’nın yönetmen, senaryo yazarı ve stil ikonu sıfatlarına ek bir unvanı dtaha var: “Arzu nesnesi çantanın yaratıcısı”. Sofia Coppola’nın Fransa’nın köklü markalarından Louis Vuitton için 2008 yılında tasarladığı çanta Miranda Kerr, Kate Moss, Rooney Mara, Mila Kunis, Olivia Palermo, Kirsten Dunst, Sienna Miller ve Alexa Chung gibi ünlülerin vazgeçilmezi oldu. Başarılı yönetmenin moda tutkunlarına yeni bir sürprizi var. Sofia Coppola, Louis Vuitton için yeniden yaratıcı dehasını konuşturdu ve Sofia Coppola çantanın yeni versiyonları hayat buldu. Başarılı yönetmenle Nisan ayında vitrinlerde yerini alan Louis Vuitton Sofia Coppola çantaların hikayesini konuştuk.
Bu çanta sizin duygularınızı nasıl yansıtıyor? Fransız tarzına mı yoksa Amerikan tarzına mı daha yakın?
Bu çanta, tıpkı kökleri gibi, farklı bir sürü ilhamı barındırıyor. Avrupa’daki el işçiliği geleneğini ve Paris zarafetini... Bana göre Parisli kadınlar her zaman en şıklar. Çocukluğumda babamın Fransız arkadaşlarını hayranlıkla izlerdim. Aurore Clément ile ilk tanıştığım zamanı hatırlıyorum. Siyah dar pantolonu ve erkek gömleğiyle beni çok etkilemişti. Her zaman kendine özgü ve çok zariftir.
Çanta tasarlamak film yönetmeye benziyor mu?
Çok benzediğini düşünüyorum. Her ikisi de sezgilerle ve yaratıcılıkla ilgili. Yeni bir şey yaratman gerekiyor. Çanta tasarlamak bana filmin sanat departmanıyla çalıştığım dönemi hatırlattı. Yaratmak istediğiniz karakterin dünyasını gözünüzün önüne getiriyorsunuz.
Tasarım ekibiyle nasıl çalıştınız?
Louis Vuitton’dakiler işin uzmanı. Benim yapmam gereken bir çantada ne istediğimi ifade etmekti ve daha sonra ilham almak için arşivlere baktım. Gerçekten çok şanslıydım! Louis Vuitton’un inanılmaz el işçiliği ve kalitenin başrolde olduğu zengin bir hikayesi var.
Sofia Coppola çantayı tasarlarken başlıca ilhamınız ne oldu?
Tek istediğim kendime göre bir çantaydı ve arkadaşlarımın da aradıklarını bulamadığını biliyordum. Şık ve klasik, markayı bağırmayan bir çantaydı aklımdaki. Sade ve çizgileriyle öne çıkan bir model. Düz deri bir çanta, ki bu sanırım Louis Vuitton için yeni bir şeydi. Arşivlere baktığımda Speedy çantadan çok etkilendim. Çanta hakkındaki düşüncemde günlük hayat da yön verdi. Herkesin yoğun bir hayatı var; ihtiyaç duyduğunuz her şeyi yanınıza alabileceğiniz ve işten akşam yemeğine giderken de kullanabileceğiniz bir çanta hayal ettim.
Sofia Coppola çantada ne gibi yenilikler var?
Nisan ayında, daha hafif ve eğlenceli şeyler istediğimiz bir dönemde satışa çıktığı için delikli deriden yeni bir versiyonunu çıkarmaya karar verdik. Hala klasik şeklini koruyor, ama daha hafif bir dokunuşla ve yeni renklerle.
İsminizi lüks bir tasarımda görmek nasıl bir duygu?
Gerçekten çok gururlu ve mutluyum. Zaman testini geçti ve gelişmeye devam ediyor. Çanta tasarlamak benim için yeni bir şeydi ve Louis Vuitton ekibiyle çalışmaktan büyük keyif alıyorum. Aklınızdaki her şeyi gerçeğe dönüştürecek bir ekip!
Çantanın elde ettiği başarı sizi şaşırttı mı?
İnsanların beğenmesini umuyordum, ama bu büyük başarı benim için gerçekten sürpriz oldu. Arkadaşlarımın çantayı severek kullandığını görmek çok mutlu etti. Daha sonra sokakta hiç tanımadığım kadınlarda çantayı görünce gerçekten gurur duydum. İnsanların sizinle aynı şeylerden hoşlandığını görmek yakın hissetmenizi sağlıyor.
Çantanın kadınların konfor alanı olduğunu söyleyebilir miyiz?
Öyle olduğunu söyleyemem, ama çantanın taşıyan kişiye benzediğini düşünüyorum. Tıpkı giysileriniz gibi kişiliğinizi yansıtıyor.
Sizin için gerçek lüks nedir?
Güzel yapılmış bir şeye sahip olmak! Kişiye özel olan şeyler her zaman lükstür, bu proje de böyle başladı. Ben klasik, sade çizgileri seviyorum. Genellikle orta boy klasik lacivert Sofia Coppola çantayı kullanıyorum, ya da bordo olanı. Yaz aylarında ise beyaz rengini tercih ediyorum. Lüksün çok sayıda aksesuara sahip olmak anlamına geldiğini düşünmüyorum, sadece gerçekten değer verdiklerinize sahip olmak daha önemli.
Videonuz hakkında neler söylemek istersiniz?
Asnières’deki atölyede zanaatkarlarla tanışma şansına sahip olduğum için gerçekten çok şanslıyım. Onların işini ve son derece kaliteli bir ürün yaratmalarına imkan veren nadir uzmanlıklarını göstermek istedim.
Yeni projelerinizden bahsedebilir misiniz?
Şu anda yeni bir filmin senaryosunu yazıyorum, bu yılın sonlarına doğru çekimlere başlamayı planlıyorum. 2017 yılında vizyona girecek. Şu anda çok başında olduğum için daha fazla detay vermek istemiyorum.