MÜCEVHER DÜNYASININ TECRÜBELİ İSMİ EKREM SAĞEL

Mücevher sektöründe uzun yıllardır emek veren, GURHAN Mücevher’in Satış Müdürü Ekrem Sağel, değerli taşların özgün şekillerine göre montürler hazırlamalarının onlara özgü olduğunu vurguluyor. Sektörde deneyimi ile aynı zamanda danışmanlık hizmeti veren deneyimli isimle GURHAN markasını ve mücevher üzerine merak ettiklerimizi konuştuk.

Uzun zamandır mücevher sektöründesiniz, mesleğe ilk başladığınız günden bugüne geçen zamanda neler değişti?
Mücevher sektörüne başladığım ilk günden bugüne kadar en büyük değişikliğin mücevher tüketicisinde olduğunu gördüm. Geçmiş yıllara göre mücevher bilgilerini daha kapsamlı geliştirdiler. Araştırdılar. Eğitimlere katıldılar. Dünya mücevher trendlerini yakından takip ettiler. Mücevher firmalarından daha fazla moda bilgisine sahip oldular. Ve nihayetinde sektöre yön vermeye başladılar. Kişiye özel tasarım bölümleri ve mağazaları yok denecek kadar azken, son yıllarda ne kadar çok arttığına tanık olabilirsiniz. Neredeyse her firmanın kişiye özel tasarım bölümü var. Peki bu zaman zarfında firmalar mücevher tüketicilerinin kendilerini geliştirdikleri kadar geliştirdi mi diye sorarsanız, cevabım “Hayır”.

Biraz daha detaylandırır mısınız?
Mağaza mimari konseptinden, ürün gamlarına, modellerine ve hatta satış kadro tiplerine kadar neredeyse hepsi birbirine benziyor. Mücevher tüketicilerinin tercihlerini tespit edemedikleri için, başka bir firma tarafından üretilen ve satılan modelleri taklit edip üretiyorlar. Hepsinde pırlanta taş uzmanı var ama bilinçli satıcılar yok. Satış ve pazarlama konularına hâkim olamadıkları için mücevher tüketicilerinin gerisinde kaldılar. Mücevherin “Outlet” ini yaptılar. Eski modeller denilip enteresan indirim kampanyaları yapıldı. Dünya mücevher mağazacılık anlayışında şu felsefe vardır: Mağazanın mimari konseptini taklit edebilirsiniz ve hatta daha da güzel bir konsept yapabilirsiniz. Ürünleri taklit edebilirsiniz ve hatta daha güzel ürünler çıkarabilirsiniz. Lâkin, taklit edilemeyecek tek unsur servis ve hizmet kalitesidir. Bunun da anlamı insan kalitesi. Markayı marka yapan değer. Mücevher sektörümüz bunda başarılı olamadı. Dünyaya entegre olamadı. Mücevher tüketicisinin geçen zaman zarfında ciddi yol kat ettiğini dikkate alırsak, mücevher firmalarının aynı oranda servis ve satış kalite seviyelerini yukarıya taşıdıklarını söyleyemem. Firmalar, her konuda mücevher tüketicilerinin metrelerce önünde olmalıdır.

GURHAN’da sunduğunuz ürünler ile ilgili neler söylersiniz? Tasarımlarınızdan kullandığınız materyallerden bahseder misiniz?
Şu an için koleksiyonlarımızda bulunan ürünler ağırlıklı olarak 22 ve 24 ayar altın üzerine. Beyaz altın şimdilik kullanmıyoruz fakat ileriki yıllarda üretmek için üzerinde çalışıyoruz. Mağazamızda yer alan beyaz madenli ürünler gümüş ve platindir. Tasarımları bizzat Gürhan Bey yapıyor. Üretimin her kademesinde kendisi yer alıyor. Beğenmediği ürünleri eritip tekrar yaptırıyor. Gürhan Bey dünyada çekiç dövme sanatıyla takı yapan nadir ustalardan biri. Gürhan Bey’in yaptığı tasarımlar Amerika’da ödül almış tasarımlar. Amerika’da takı tasarımında imzası olan yegâne Türk diyebilirim. GURHAN markasının en önemli özelliklerinden biri, mücevherciler genelde önce montürü yapıp sonrasında montüre göre değerli taşları kullanırlarken; biz, değerli taşların özgün şekillerine göre montürler yapıyoruz. Dolayısıyla ürünlerimiz zaman zaman yüzde yüz simetrik olamayabiliyor. Bu da üretim hatasından ziyade doğanın bizlere sunduğu öz halidir.

Mücevher alırken nelere dikkat etmeliyiz?
Özellikle internet ortamında aşırı derecede bilgi kirliliği var ve tüketiciler yanlış yönlendiriliyor. Bir diğer vahim durum da, pırlanta uzmanlarının da kısa videolar çekerek tüketicilerin nelere dikkat etmesi hakkında bilgiler veriliyor olması. Pırlantanın renk kalitesini, herhangi bir mağazada, doğru olmayan ışıklandırmaların altında lupla bakıp söylemek, abesle iştigaldir. Sektöre saygısızlık olarak adlandırıyorum. Tüketicilerin bunları dikkate almamalarını öneriyorum. Türkiye’de mücevher alırken dikkat edilmesi gerekenlerle ile ilgili uzun uzadıya yazılar okursunuz. Konunun özü, tek ve en önemli unsur güvendir. Sadece ve sadece güven. Satın alınan firmaya, markaya, şahsa kuşkusuz güven duyulmalı. Satın alınan yerden şüphe edilmesi durumunda da yine güvenilir bir taş laboratuvarında ürünün renk, kalite, karat ağırlığı tespiti yaptırabilir. Böylelikle ya güven tazelenmiş olur, ya da zedelenmiş. Sektöre ilk adım attığımda şehir efsanesi olmuş bir “Ağlayan Zümrüt” hikâyesiyle tanışmıştım. 

New York’ ta atölyeniz var. İstanbul ve New York atölyelerinizdeki ürünler ne gibi benzerlikler ve farklılıklar gösteriyor?
New York’taki atölyemizde sadece Gürhan Bey var. Orası hem satış mağazası, hem ev gibi samimi ortamı olan bir mekân hem de kendisinin üretim yaptığı küçük ölçekli atölye. Üretimimiz İstanbul serbest bölgede yer alıyor. Altmış iş arkadaşımızın çalıştığı bir atölye. Amerika’ya giden bütün ürünler oradan çıkıyor. İstanbul mağazamız için ise Kuyumcukent’te atölyemiz mevcut. İstanbul için üretilen ürünler Türk mücevher severlerin zevkine uygun olarak hazırlanıyor. Gürhan Bey’in uzun yıllar önce sektörde başladığı ilk yer Türkiye olduğu için, ciddi bir Türk müşteri profil bilgisi ve tecrübesi var. Dolayısıyla her iki ülke için hangi ürünlerin ve modellerin yapılacağının kararını vermemiz kolay oluyor. Türkiye’de otantik mücevherin yeri ayrı. Taş taş pırlantalar, mücevherler gibi değiller. Amerikalı tüketiciler tanzanite, opal, turkuvaz gibi taşları çok severken Türk tüketiciler tercih etmiyorlar. Amerika’da kolye ve küpe daha çok tercih edilirken, ülkemizde yüzük daha ön plâna çıkıyor. Neticede bütün dünya insanları mücevheri her ne şekilde olursa olsun seviyor. Ya bütçesine ya da hayalindeki zevke göre.

2016 koleksiyonlarınızda nele r var?
Kâhinleri dinlediğimizde 2016 yılının pek iç açıcı geçmeyeceğini söylüyorlar. Moralsiz bir ortamda insanların kendilerini motive etmeleri, moral kazanmaları gerekir. Hayat devam ediyor. Biz de bunu göz önüne alarak daha renkli taşlardan oluşan iç açıcı, rengarenk ve neşeli koleksiyon parçalarının üretimine başladık. Ağır takılardan ziyade gün içerisinde her zaman kullanabilecekleri ürünler. Yüzüklere ağırlık verdik. Gözün en çok gördüğü bölge ellerdir. Küpe ve kolye eğer ayna varsa görülebilir. Ya da önünden geçtiğiniz bir vitrin yansımasında. Parmaklarda neşeli ve renkli yüzüklerin olması ve renkli taşların verdiği enerjileri de dikkate aldığımızda GURHAN ürünleri kullanıcıları keyifli günler geçirecektir.

Danışmanlık hizmetinizden ve eğitimlerinizden bahseder misiniz?
2010 yılında İstanbul Kuyumcular Odası bünyesinde Türkiye’de bir ilki gerçekleştirmiş ve mücevher sektöründe satış-pazarlama eğitimlerini başlatmıştım. Çok beğeni aldı. Rusya’da danışmanlık veriyor olmamdan dolayı yürütemedik. 2015 yılında Türkiye’ye geri dönüş yaptım ve eğitimleri tekrar güncelledim. Yurt içinde verdiğim eğitimler kapalı gruplar için. Açık eğitimlerim yok. Çok talep var. Eğitimlerim ticarete dayalı olmadığından dolayı her marka ya da firmaya eğitim vermiyorum. Sektöre uzun soluklu katkı sağlayacağını düşündüğüm firmaları tercih ediyorum. Uluslararası iş hayatımdan derlenmiş tecrübe ve birikimlerim var. Satışın çekirdeğinden geliyorum. Turizm, tekstil, otel, animasyon, free shop, restoran gibi . Servis masasının diğer tarafında oturup yüksek rakamlarda ürün satmış biriyim. Dolayısıyla da verdiğim eğitimler diğer eğitimlerden çok farklı. Her eğitim firmasında satış eğitimi var fakat evrensel satış üzerine. Mücevherin doğasına uyarlanabilir satış eğitimi yok. Ben nasıl bir taş ekspertiz eğitimi vermezsem, bir taş ekpertizi de mücevher satış eğitimini veremez. Kitaplardan öğrenilecek bir konu değil. Sadece mücevher üzerine değil, lüks üzerine de eğitimler veriyorum. Butik oteller, lüks otomotiv, lüks hazır giyim gibi. Danışmanlık biraz daha geniş kapsamlı. Kurumsallaştırma, markalaştırma, satış koçluğu, mağaza koçluğu konuları üzerine danışmanlık veriyorum. Bir dönem de yurt dışında yaşam stil koçluğu da yaptım.

Kadınlar ve erkeklerin mücevher alma alışkanlıklarında ne gibi farklılıklar gözlemliyorsunuz?
Son on yıllık periyoda baktığımda erkeklerin mücevher alma alışkanlığında önemli ölçüde değişiklikler olduğunu görüyorum. Erkek, pırlantalı yüzük takmazken pırlantalı kol düğmesi, pırlantalı tamtur alyans, zümrütlü yüzük, pırlantalı bilezik, safir kolye ve özel tasarımlar kullanmaya başladılar. “Kadın erkeğin aynasıdır.” düşüncesiyle, kendi sosyal statüsünü ifade etmek ve prestij için alırlardı. Şimdi çok farklı. Erkekler, kendilerini rahat ve iyi hissettikleri markaları tercih ederler (değiştirilemeyen berber misâli), bilgi ve net servis önemlidir, ilgi alanları hakkında sohbet etmekten keyif alırlar, satış sonrası hizmete önem verirler. Kadınlar ise, duygusal iletişim kurulmasını arzu ederler, ürüne öncelik verirler, marka önemlidir, tasarım önemlidir, markaya, firmaya sadık değillerdir, trendy olmak isterler, sosyal etkinliklerden etkilenirler, fiyat önemlidir, pazarlık önemlidir.

GURHAN’IN gelecek hedeflerinde neler var?
Sevdiğim bir Rus atasözü der ki; “Çok gezen kurt aç kalmaz.” İstanbul mağazamızın marka bilinirliği çalışmalarımız devam ediyor. Bununla ilgili olarak İstinye Park’ta Doğuş grubuna ait olan Quadran Saat mağazasında satış noktası oluşturduk. Amerika kıtasında marka bilinirliğimizin yüksek yüzdelerde olmasından dolayı Ritz Carlton İstanbul ve Four Season’s Sultan Ahmet otellerinin lobilerinde yer alan vitrinimizde ürünlerimiz yer alıyor. Nezih ve kaliteli turizm acenteleri ve rehberlerle çalışıyoruz. Ayrıca dünya markası alt yapı çalışmalarımızı başlattık. Şarkılarını çok sevdiğim Frank Sinatra’nın New York ile ilgili söylediği gibi “Bu şehirde başarılı olan, her yerde başarılı olur.”

Gürhan Orhan yirmi yılı aşkındır New York’ta başarılara imza atıyor ve tecrübelerime dayanarak rahatlıkla şunu söyleyebilirim ki, GURHAN markası dünya markası olma yolunda en önemli adımından birini zaten atmış durumda. Bunun avantajıyla da plânlarımızı dünya üzerinde farklı şehirlerde mağazalaşma organizasyonlarının alt yapı çalışmalarını başlattık. “Şu kadar sene içerisinde şu kadar mağaza açacağız.” gibi afaki hedeflerimiz yok. Adımlarımızı acele etmeden hesap ederek atıyoruz. Gürhan Bey’in ve şahsımın uluslararası bağlantılarımız, dostluklarımızın olmasından dolayı güncel bilgilere kolaylıkla ulaşabiliyoruz. Uzak Doğu, Orta Doğu ve Avrupa’da yer alan popüler satış noktaları ve şehirler ile ilgili ön pazar çalışmalarımız devam ediyor. Gürhan Bey’in söylediği gibi “Plânlarımız büyük!” Allah utandırmasın İnşallah diyorum. 

Röportaj: Petek Kırboğa
Fotoğraflar: Nuri Yüksel