KARİYERİNDE 15. YILINI KUTLAYAN BAŞARILI OYUNCU TUBA ÜNSAL

Dostları onu anlattı. Tüm yönleriyle ALEM'e özel moda çekiminde

8 Temmuz 2015 Çarşamba 10:02 | Son Güncellenme:
29 dakika okunma süresi

1998 yılında hayatımıza girdi. Diziler ve reklamlar derken her yerde onu görür olduk. Fotoğrafı en fazla dergi kapaklarını süsleyen ünlü oyuncu oydu... O, ismini marka yapmış biri. Yıllar geçiyor ama Tuba her zaman karşımıza başka bir yüzüyle çıkmaya devam ediyor.


“Modayla ilişkim tamamen ticari, bu işi o kadar da önemsemiyorum” diyebilecek kadar da modayı kafasına takmıyor. Aslında Tuba’yı, Tuba Ünsal yapan en önemli özellik bu; Tuba kafasına pek de bir şey takmıyor.

Ünlü oyuncu şu sıralar proje geliştirme ajansı TUBA ve marka ortaklıklarıyla meşgul. Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği “Dünyanın En Güzel Gülüşü” filminde de belki de kariyerinin en zorlu sınavını verecek.

1998 yılında hayatımıza girdi. Diziler ve reklamlar derken her yerde onu görür olduk. Fotoğrafı en fazla dergi kapaklarını süsleyen ünlü oyuncu oydu...Kariyerindeki önemli işlerin başında “Hayatımın kırılma noktası” diyeceği Vizontele Tuuba filmi geliyor. Bu filmle ilk kez Los Angeles’a uçuyor ve Hollywood Film Festivali’nde yarışıyor. Arkasından Los Angeles ve İstanbul arasında gidip geliyor... İlk çocuğu Sare’yi 2010 da ikinci çocuğu Civan Mert’i de 2013’de “ikinci evim gibi” dediği bu şehirde dünyaya getiriyor. 


O, ismini marka yapmış biri. Yıllar geçiyor ama Tuba her zaman karşımıza başka bir yüzüyle çıkmaya devam ediyor. 2011’de ilk marka ve celebrity işbirliğinin adımını atıyor ve tekstil devi Koton’un mezuniyet koleksiyonunu tasarlıyor. ”Tuba Ünsal Loves Koton benim için çok önemli çünkü artık sadece dizi yapmak istemiyorum, farklı yeteneklerimle de insanlarla buluşmak istiyorum” diyor. Üç sezon markayla çalışmaya devam ediyor ve biz bu işbirliği sayesinde televizyondan moda dünyasına trasfer ediyoruz Tuba’yı, artık giydiği taktığı herşey konuşulur oluyor.

“Modayla ilişkim tamamen ticari, bu işi o kadar da önemsemiyorum” diyebilecek kadar da kafasına takmıyor. Aslında Tuba’yı Tuba Ünsal yapan en önemli özellik bu; Tuba kafasına pek de birşey takmıyor, yıllarca magazin sayfalarını özel hayatıyla meşgul eden Tuba “Hayatımın en önemli insanı” dediği kocası Mirgün Cabas’la duruluyor ve artık sadece acaba yeni ne yapacak ve bizi şaşırtacak diyeceğimiz bir kadına dönüşüyor. Şu sıralar proje geliştirme ajansı TUBA ve marka ortaklıklarıyla meşgul, ha bir de ara vermeden devam ettiği sinemayla.Uğur Yağcıoğlu’nun yazıp yönettiği Dünyanın En Güzel Gülüşü filminde belki de kariyerinin en zorlu sınavını verecek “Sadece iki kişiyiz, Rıza Kocaoğlu ve ben. 110 sayfa senaryonun 100 sayfasında ikimiz varız, çok çalıştık, çok emek verdik, bakalım izleyen de bizim gibi heyecanlanacak mı? “ diyerek ekim ayında vizyona girecek film için bizleri bir kere daha meraklandırmayı başarıyor. Bir röpörtajında “Ben de Ferzan Özpetek, Nuri Bilge Ceylan filmlerinde oynamak isterim, ama bu olmadığında da üzülmüyorum, kendimi başarısız hissetmiyorum sonuçta sinema ve televizyon, kitleler için yapılan bir sanat ve o kitleyi iyi analiz etmek lazım. Oynadığım filmlerin milyon gişe yapmasından dolayı mutluyum işte bu beni başarılı hissettiren bir durum.” diyerek popüler işlerde olmaktan da gocunmadığını belirtiyor...

Televizyona Tanju Korel’in Kırık Hayatları’yla başlıyor ve arkası geliyor. 90’lı yılların en popüler dizilerinden Kara Melek’te oynayıp sonra aynı yapım şirketiyle Kıvılcım dizisini yapıyor. Bugüne kadar 12 dizi filmde yer aldı. Öyle bir Geçer zaman ki de oynadığı şımarık kötü karakter için “Ne güzel, demek ki artık sadece tatlı kızları oynamayacağım bu benim için yeni bir yol” diyor. 


Kolay Para filminde küçük bir rolle sinemaya başlıyor, ardından Mumya Firarda ve Vizontele Tuuba geliyor. 3 yıl çekimi süren Suluboya filmi de kariyerinde en özel yerlerden birinde duruyor. Bu filmde İngilizce oynuyor, film Venedik’te geçiyor. Los angeles’da şansını denediği yıllarda Işıl Saadet Aksoy ve Meltem Cumbul’la oynadıkları The Beutiful Life filmi var bir de. Son yıllarda yaptığı Çılgın Dersane, Çocuk, Plajda, Türkler Çıldırmış Olmalı, Hayat Sana Güzel gibi gişede başarılı olmuş filmleri de mevcut. Dünyanın En güzel Gülüşü ile “Hem gişe hem de sinema dünyasının seveceği bir film yapmayı hedeflediklerini“ söylüyor.

Tuba Ünsal’a baktığımızda 15 yıldır hayatımızda aynı enerjiyle olan, parıltısından hiçbir şey kaybetmeyen bir kadın görüyoruz. Yıllarca başka başka formlarda karşımıza çıktı. Kimi zaman enerjik parti kızı, kimi zaman gişede yapımcısının yüzünü güldüren oyuncu kimi zamanda anne Tuba ile karşılaştık. Bu sefer o kendini anlatmadı, biz kariyerinin 15. yılını kutlayan bu güzel yıldızın hayatının en önemli insanlarından onu dinledik. 


Betül Gürel (Tuba Ünsal’ın Proje Geliştirme Ajansı TUBA’da Proje Direktörü)
Hayatımda gördüğüm en çalışkan, en eğlenceli, kadınlardan biri ile birlikte çalışmak inanılmaz bir deneyim.
Tuba Ünsal benim için; sinirlendiğinde 10 kaplan gücünde siniri geçtiğindeyse 100 kedi tatlılığında, hastalandığımda ‘Gelip seni hastaneye götürüyorum.’ deyip ben iyileşene kadar içi içini yiyen, moralim bozuk olduğunda bana Civan’ın fotoğrafını ‘hediye’ olarak yollayan ve gülümsememi sağlayan, çok yoğun bir dönemi arkamızda bıraktığımızda ‘Hadi alışverişe gidelim bunu hakettik’ diyen ve günümü güzelleştiren, her durumda yanımda olan, birlikte çok eğlendiğim, ağladığım, güldüğüm, zevkine, fikrine çok önem verdiğim, anneliğine ve çocuklarına aşık olduğum ve çok fazla şey öğrendiğim bir arkadaş. Ayrıca yaptığı her işi ciddiye alan, benimseyen ve kendi markasıymış gibi çalışan bir iş kadını olduğunu da eklemem gerekiyor. May the force be with us.

Ayşe Ege (Dice Kayek Markası Kurucu Ortağı)
Sevgili Tuba Ünsal Dice Kayek markasının yaratmış olduğu MACHKA markasının ilk yüzü idi. Kendisine has tarzı, iyi bir zevki ve hoşluğu ile markamız ve bizim için herzaman yeri başka olacak...

Feride Edige (Hayatında Tek Sözünü Dinlediğim İnsan Olarak Anlattığı İletişim Danışmanı)
Onu tanıdığımda, büyük gözleriyle dünyaya merakla bakan, küçücük, narin bir kız çocuğuydu. Kocaman gözleriyle evrenin tüm sırlarını anlamak istermiş gibi bakar, sorgular ve dinlerdi; hem de çok dikkatle dinlerdi. Ağustos böceği gibi davranır, karınca gibi çalışırdı.
Aradan geçen uzun yıllar boyunca, dünyaya o güzel gözlerle bakmaya devam etti. Ben de ona... Şimdi kendisiyle birlikte, dünyaya merakla ve güzel bakan iki de çocuğu var. 
Tuba Ünsal, hala merak ediyor, sorguluyor ve anlamaya çalışıyor. Ne çalışkanlığı, ne de yaşama duyduğu enerji, merak, sorular ve heyecan azalmadı. Ben mi? Ben eskiden olduğu gibi ona hayranlıkla bakıyorum, tıpkı binlercesi gibi...

Özge Akbulut (Çocukluk Arkadaşı)
Benim için Tuba; Türkiye’de kadınlığın ve anneliğin normlarini kendi koyan, hiç tanınmıyormuşcasına rahat, doğal ve komplekssiz yaşayan (çocuklarını da öyle yetiştiren) bugün tanısam ‘gene çok severdim’ diyeceğim yaratıcı insan/güzel oyuncu/cool anne/biricik çocukluk arkadaşım...

Acun Ilıcalı (Yapımcı ve Sunucu)
Tuba Ünsal pozitif enerjinin, güleryüzün, sempatikliğin isim şeklinde dile getirilmesi...Çocuksuluğunu hiç kaybetmesin ona baktığımızda hep mutlu olalım.
Ayşe Hatun Önal (Eski Ev Arkadaşı)
Tuba’yı yıllardır tanırım, nasıl tanırsın derseniz kız arkadaşlarımın arasında en disiplinli ve çalışkan olanıdır ama benim en takdir ettiğim tarafı ne kadar üstüne gidip sinirlendirmeye çalışsam da tepki vermemesidir.
Mert Tünay (Müzisyen)
Dertlerini paylaşmak isteyeceğin arkadaş bulmak biraz zor. Herkes samimi görünür de, gözlerinin içi sanimiyetle gülmez herkesin. Zaten herkesi de aramak insanın içinden gelmez dertli gününde. Tuba işte o aramak isteyeceğin türden dostlardandır. Kalbi kendisinden de güzeldir Tuba’nın. Çalışmakla, parayla sahip olunamayacak insani yönleri benim için iş hayatındaki başarısından kat kat değerli. İyi ki varsın, ne güzelsin be Tuba’cım.

Aysel Ünsal (Annesi)
En güzel anne; birbirinden güzel 2 torun. Doğru yolda sürdürdüğü başarılı kariyeriyle gurur duyduğum ve her zaman yanımda olan canım kızım. Ben de onun annesi olmaktan dolayı çok mutluyum.
Serli Keçoğlu (Closh Tasarım Evi, Kıyafetlerinin Tasarımcısı)
Audrey Hepburn’un zarafetiyle Madonna’nın çılgın ruhu birleşmiş ve bu eşsiz sentezin temsilciliğini üstlenmiş bence Tuba.Vizyonu dünya çapında, her zaman yeni trendlerı vintage çizgilerle birleştıren, günümüzün moda dünyasında ikonikleşmiş duru ve ışıltılı bır duruşu var Tuba’nın... Profesyonelliğini samimi ve naturel tarzıyla bütünleştiren nadir kişilerden. Tuba Ünsal’ın 15. iş yılını kutluyorum.
Filiz Ahmet (Son Oynadığı Dizi Partneri)
Aynı anda üç işe koşan ve altından başarıyla kalkan eğlenceli partnerim benim. Onunla tekrar çalışmak çok isterim, çok rahattı beraber çalışmak, bir de çok eğleniyorduk beraber. 
Nesligül Yaşar (Çocuklarının Bakıcısı)
Tuba Hanım’ın 15 seneye sığdırdığı en büyük başarısı yetiştirdiği çocuklarıdır. Gösterdiği özeni ve duyguyu çocuklarının gözlerinde görebilirsiniz. Bu kadar yoğun bir iş kadınının çocuklarıyla bu kadar ilgili ve iç içe olmasına, onların gelecekleri için gösterdiği emeğe hayranlık duyuyorum. 
Ebru Yıldız (Ablası)
Benden küçük ama benim ablamdır Tuba. Çok pratik bir insandır, hayatı çok yoğun olsa da işin içinden kısa zamanda çıkabilen çözüm odaklı biridir. Herşeye ve herkese yeter, herkesi düşünür. Onu etrafta sürekli koşuşturma içinde görürsünüz, bu onun günlük rutinidir. Altından kalbi yufkadan yüreği babamın emaneti canım kardeşimdir benim...

Aytül Fıratoğlu (Louis Vuitton Türkiye İletişim Müdürü)
Tuba, size her an kahkaha attırabilecek şahane bir arkadaş. Hem sonsuz bir enerjiye hem de bu enerjisini etrafındaki herkese bulaştırabilme yeteneğine sahip. Beraberken sıkılmanız imkansız... Özel hayatındaki canlılığı, iş hayatına tutku olarak yansıyor. İşine öylesine büyük bir tutkuyla bağlı ki, tutkusu her an yepyeni projeler yaratmasını ve her yarattığında da başarılı olabilmesini sağlıyor. Türkiye’de çok az insanda rastladığım global bakış açısıyla işine dört elle sarıldığı için her yeni heyecanı başarıyla noktalanıyor. Bu tutkuyla daha nice 15 yıllarda kalıcı işlere imza atacağına eminim...

Hakan Öztürk (Sitilisti-Onsuz adım atmaz, ‘Hakan olsun gerisi yalan olsun’ der.)
Çalışmak keyiflidir, her ne kadar sonunda sizden gelen herseyi kabul etse de en başında bir karşı koymayı seviyor. Kesinlikle bir proje insanıdır, akla hayale gelmeyecek projeler üretir ve sonuç hep nokta vuruşudur. Benim tarafımdan bakarsanız en keyifli çekim yapılan modellerden biridir (telefonu elinden bırakabildiği zamanlar) çünkü sonuç herzaman standart üstüdür, poz vermeyi bilmez ama kamerayla inanılmaz bir flörtü vardır, duyguyu direk aktarır. Keyifli arkadaştır ani patlamaları olsa da her zaman toparlamayı ve yalan ya da riyakarlık yoksa üstünde durmamayı sever, sorun yaratmaz, eğlenceli ve ciddi anlamda vizyon sahibidir. Meslek hayatımdaki güzel ve önemli olabilecek çekimlerden birkaç tanesini beraber yaptık, ikimiz de şanslıyız sanırım “Perfect match” denilen kimya var aramızda. 

Pınar Demirdağ, (Arkadaşı)
Çok az dost senin için senin hayrın için, başkalarının hayırını evete çevirir, sen daha istemeden senin ne istedigini bilir, kalbim kırık Paris’e gel dediğinde Paris’e gelir; 30. yaşgünün için en sevdiğin insanları bir odaya toplar, bir de üzerine seni Vogue’un kapağına koyar, filmlerini ithaf eder ve seni prensesler gibi hissettirir…. Ama belki de hepsinden önemlisi, Türkiye’nin sevgilisi Tuba olmasından öte, beni etkileyen, kalbimi çalan Tuba’nın bana ne yaşa gelirsem geleyim beraber çocuk olabileceğim o deli dolu Tuba olması.… Severse, çılgınca seven, hatası olduğunda tüm kalbiyle kendisini affettiren ve zaman zaman kuşkuya düşsem bile aslında hayatta her istediğime sahip olabileceğimi bana hatırlatan o güneş ışığı olması… Love you my dear….

Ali Tufan Koç, (Yakın Arkadaşı)
İşini gücünü, çoluğunu çocuğunu alt alta koy, değil 15 sene, birkaç kez reenkarnasyona uğra, hani belki azıcık ucundan... Öyle bir hayata tur bindirme hali.
Kendinden pilli, geri dönüşümlü, çok işlevli, yanar döner, a-acayip bir karışım: Seri girişimci, seri oyuncu, her şeyden öte “seri” anne... Duracell tavşanlarını aratmayan bir sürat, bir merak. Sırf bu benzetmeden bile Duracell’e bir fikir, iki proje üretecek derecede bir yaşamak. “Bi dur, azıcık soluklan” telaşınızı “Ne yapalım ekmek parası...” yufkalığıyla cevaplayabilir. Ekmeğini taştan çıkardığı kesin, söz konusu ekmeğin altın olup olmadığıysa meçhul.

Uğur Yağcıoğlu (Senarist, Yönetmen)
Okullar tatil olduğu zaman o üç ayı bir yerde çalışarak geçirmek için ailesinin başının etini yiyen çocuklar vardır. Öyle inat edeni olur ki annenin, babanın onun için kurguladığı planları çöpe gider. Burnu sürtsün diye bir tanıdığın yanına verilir fakat burnu sürtmez, ertesi sene tatilde de aynını talep eder. Tuba işte o çocuk. Ya da bendeki efekti öyle oldu. Çalış çalış nereye kadar Tuba? Tanımadan önce bu kadar işinin delisi olduğunu bilmiyordum tabii ki. Bunca yılın profesyonelliğinin yanında duygusunu katmadığı zaman orada olmuyor. Bir yanı hep çocuk bir yanı hep amatör. Öte tarafta beklemediğiniz bir anda çarpıcı bir profesyonellikle karşılaşıyorsunuz. Melez yani Tuba. Bir bileşim. Ha dünya insanı olması ayrı güzel. Biz filmde gezdik ve gezdiğimiz her yerle ilgili bir şeyler biliyordu. Tanırsanız arkadaş olmak istersiniz; tanıdık biz olduk ne güzel. Seviyorsunuz, sevmemeye imkan yok.
Taner Ceylan (Sanatçı)
Sayısız hayatlarıyla Tuba’ nın günlük hayatımıza popüler dünyanın araçları ile sızması kendi gerçeğini yansıttığı kanısında değilim. Usulca ve kendiliğinden yan yana geldik. Yavaşça birbirimizin hayatlarına sızarken bilmediğim bir Tuba ile karşılaştım. Genel olarak algılanan kırılgan ve çocuksu insanın aslında ağır bir işçi olduğunu gördüm. Disiplinli, sürekli not tutan, programlı ve son derece kararlı. Olup bitenden özellikle güncel sanattan çok iyi haberdar. Hassasiyetlere son derece saygılı ve doğru bildigini sonuna kadar savunur. Bir keresinde konuşmacı olarak katıldığım çok kalabalık bir seminerde haklı olduğum bir konu için izleyici olarak ev sahibiyle ciddi bir tartışmaya girmesiyle kalbimi o gün kazanmıştı! Benim için de onun için de son yıllar oldukça zorlayıcı oldu ama meselelerin içinden çalışkanlığı ve sevgisiyle sıyrık almadan geçti, o kendi yolunu kendi yapan hayat ve şifa veren sular gibi hep.

Gülden Yılmaz (Koton Yönetim Kurulu Başkanı)
Tuba benim için her zaman çok enerjik, yaratıcı, iyimser, eğlenceli ve çalışması çok keyifli biri oldu. Onunla çalışmanın en tatlı taraflarından biri de toplantı vakitlerinde de yanından olabildiğince ayırmadığı Sare’yi bol bol görmek!
Barbaros Altuğ, (Yakın arkadaşı, aynı zamanda kitap menajeri)
Yalnız hissettiğinde ve yalnız hissettiğimde, ben bir telefon açsam, o bir mesaj atsa hayatı yeniden parlatacak insanlar azdır ya, Tuba onların en başındakilerden benim için. İyi ki “sarışınlığımız” sayesinde tanıştık, iyi ki gezdik dolaştık, iyi ki beraber çalıştık, iyi ki dertleştik. Sırtımı da dayarım, omzumu da veririm.
Ayten Alpün (İlk Moda Çekimini Yapan Fotoğrafçı)
Tuba başladığında küçücüktü. O her zaman bıcır bıcır çok konuşan biriydi ve her zaman çok çalışkandı. Halen de koştur koştur her yere yetişiyor. Enerjisi nasıl yetiyor inanın bilmiyorum. O bence hiç durmayacak zaten. Biz onu ailece severiz, hayatı sevgi dolu olsun, öptüm. 

Hatice Aslan (Yakın Arkadaşı)
Kendisi zaten ”Baby Angel”olup bir sürü bebek melekler doğuran kişidir… İş hayatını da özel hayatını da büyük bir aşkla inançla bebek kalbini koruyarak pır pır bugünlere getirmiş kişidir… Aynı zamanda yüzüne bakmaya doyamadığım kişidir...
Ümit Savacı (Çalışmayı En Sevdiği Fotoğrafçılardan)
Ben Tuba’yı oğlu Civan’ın doğumundan 4 hafta önce tanıdım. Bu aynı zamanda ilk çalışmamızdı. Fotoğrafçıların onunla çalışmayı neden bu kadar sevdiğini anladım. Şüphesiz çok profesyoneldi. Bunun da ötesinde hiç yaş almayan bir enerjisi, kamerayla dost, pürüssüz bir cildi, eşsiz bir ışığı var. Ve diyebilirim ki, en güzel halini fotoğraflayan ben oldum. Sıfır saç, sıfır makyaj, içindeki bebekle harika duran bir göbek ve daima taşıdığı çocuk enerjisi. Bir kadın daha neye sahip olsun ki...


Hakan Baş (Lidyana.com Kurucusu ve Ceo’su)
Tuba’yı tanımadan önce, herkes gibi ben de onu ekranın güzel yüzlü, sempatik kızı olarak biliyordum. Daha sonra iş vesilesiyle tanıştığımızda, güzelliğinin arkasında bir o kadar da dolu bir insan olduğunu fark ettim. İş tarafında zekası, çalışkanlığı, pozitif yaklaşımı ve yaratıcılığıyla iş birliklerine ekstra katma değer sağlayan, kaprisi sıfır bir profesyonel. Arkadaş olarak da, her daim dostluğunu hissettiren, en az kendisi kadar seni de düşünen bir “can”. Nice 15 senelere...

Lütfiye Öngideren (Mirgün Cabas’ın Annesi)
Ailemizin neşe kaynağı sevgi dolu ve saygılı güzel kızım Tuba bana en büyük hediye. Yaptığı yardımlarla gurur duyduğumuz kızım iyi ki ailemize katılmış. Onu çok seviyorum.

Yılmaz Erdoğan (Sanatçı)
Tubiş çalışkan, azimli ve sempatiktir. Her durumda çözüme odaklı bir zekası vardır. Azim ve hırsı sempatiyle birleştiren nadir sanatçılardan biridir. Sadece başarılı olmak yetmez sevilmeyi de başarmak gerekir. Tuba bunu her zaman başarır. Eğer var olan yol O’na uygun değilse kendi yolunu yapar. Bu O’nun en güçlü yanıdır.

EN ÇOK OKUNANLAR

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

Doğu Ekspresi ile Yeni Keşifler

4 dakika okunma süresi
Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

Sonbaharın Yeni Trendi: Yeşil

1 dakika okunma süresi
Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

Moda Dünyasında Oyuncu Değişiklikleri

6 dakika okunma süresi
Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi

1 dakika okunma süresi
Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

Yeni Yıla Tiflis'te Girmeye Ne Dersiniz?

7 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

ŞAMPİYON BABALAR

ŞAMPİYON BABALAR

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”