CANAN TURFANDA VE KÜRATÖR HATEMİ ABİDİN DİNO SERGİSİNİ ANLATTI

İstiklal Caddesi’nde, şehrin en özel mekanlarından, tarihi Ravouna 1906 binası, Türk çağdaş sanatının ustası Abidin Dino’nun eserlerine ev sahipliği yapıyor. Pera’da yükselen, tarihi dokusunu yüz yılı aşkın süredir kusursuza yakın koruyan bina, şimdi de sanatseverlerin buluşma noktası oluyor. Ravouna 1906’nın iç mimarı Alexandre D. Neocosmos adını alan katı, galeriye dönüştürülerek, özel koleksiyonlardan derlenmiş Abidin Dino eserleriyle eşsiz bir sergi açıldı.

25 Kasım 2015 Çarşamba 16:13 | Son Güncellenme:
14 dakika okunma süresi

Tarihi bina, orijinalliğinden ödün verilmemiş asırlık ahşap dolapları ve incelikli trabzanlarıyla Abidin Dino’nun sanatını kadrajlıyor. Mehmet Ali Hatemi küratörlüğünde, Paris ve İstanbul’daki özel koleksiyonlardan derlenen, çeşitli müzayedeler dışında görülmesi kolay olmayan Abidin Dino eserlerinin yer aldığı bu sergi, mekanın ilk sergisi olma özelliğini taşıyor. 4 Aralık tarihine kadar sürecek sergide, Dino’nun guaj tekniğiyle yapılmış 20 kadar küçük ebatta eseriyle 30’un üzerinde kara kalem ve çini karışık teknik çalışması yer alıyor. Tarihi binada Dino’nun ardından Türkiye’nin ve dünya sanatının önemli isimlerinin eserleri sergilenmeye devam edilecek. Ravouna 1906’nın sahibi Canan Turfanda ve küratör Mehmet Ali Hatemi ile Dino sergisi ve tarihi binanın ilginç hikayesi üzerine keyifli bir söyleşi yaptık. 


Canan Hanım Ravouna 1906, Abidin Dino sergisiyle sanatseverlere hitap eden, sanatla iç içe olan bir tarihi bina; bu fikir nasıl oluştu? 
C. T: Binanın estetik ve tarihsel dokusu her zaman bize heyecan vermişti. Binanın Mezzanine kısmında bir sergi alanı oluşturmak ve bunu mekanın interia’sına müsait ve Pera’yla bütünleşmiş sanat akımlarıyla eşleştirmek istedik. Bu düşünceyle yola çıktık; buralarda yaşanmışlığı, Pera’yla bir bütün içerisinde öncelikle Abidin Dino ve 4D akımı ilgimizi çekti; küratörümüz Ali Hatemi’nin de yönlendirmesi ve gayretleriyle sergilerimize başladık.


Tarihe ve sanata merakınızı bu proje ile mi hayat geçirdiniz? 
C.T: Evet, Canan Turfanda olarak sanatla iç içe büyüdüm, 3D yüzey dekorasyonu okudum, daha sonra da tekstille ilgilendim; İngiltere’de Leeds Üniversitesi’nde baskı üzerine yüksek lisans yaptım. Dolayısıyla ilgili alanlarda çalıştım, sonrasında yüzümü geleneksel sanata çevirdim. Hep hayatımda sanat oldu, birçok ülkedeki sanat sergilerini takipçisi olmaya gayret gösterdim; 8 senedir sanat ve felsefe konusunda dersler alıyorum. Bu mekanın iç alanlarını da bu gözle değerlendirince, sanatın mekanla buluşmasını hayal ettik ve böyle bir girişimde bulunduk.


Ravouna’nın tarihi geçmişinden bahseder misiniz? 1906, yapıldığı tarih mi? Bu binada daha önce yaşanmış ilginç hikayeler var mı? 
C.T: 1900’lerde binanın inşaatı başlamış ve 1906’da bitmiş. Dönemin Art Nouveau mimari tarzını Ravouna binası, İstanbul’da aynı üslupla farklı yapılara imza atmış olan Alexandre D. Neocosmos Yenidunia ve C.P Kyriakides tarafından inşa edilmiştir. Ravouna Ailesi, Pera’da yaşayan Levanten bir aile, bu binayı aile için yaptırıyorlar. Aile, giriş kattaki ve Mezzanine’de devam eden ahşap dolaplı bölümü ki, burası özellikli, çok değerli tarihi kayıtlı olan kısmıdır; antika dükkanı olarak yaptırıyor. Uzun yıllar burası antika dükkanı olarak çalışıyor. Daha sonra Ravouna Ailesi’nin yaşam biçimlerinin değişmesi, başka ülkelere gitmesi gibi çeşitli nedenlerden dolayı aile bölünüyor. Bu antika dükkanı bir dönem de Mudo olarak devam ediyor. Ardından mekan elden çıkarılıyor. Sonrasında biz talepkar olduk, binayı alıp, dokuyu hiç bozmadan, ismi de dahil olmak üzere hayal ettiğimiz, Pera’ya yakışan Ravouna 1906’yı oluşturduk. Girişte çok özel kahveleri olan bir Coffee&Bar, 8 odalı butik otel yaptık, en üst katta da muhteşem Boğaz ve tarihi yarımada manzarasıyla terası da restoran haline getirdik.

 


Binada asırlık ahşap dolapları, trabzanları ve herşeyi olduğu gibi korumuşsunuz. Sonuçta sanat ve tarih meraklıları ve gurmeler için bir cazibe merkezi çıkmış ortaya. Binanın bugünkü haline gelmesi zor oldu mu, neler yaşadınız?
C.T: Açıkçası binayı bu hale getirmemiz oldukça zor oldu. Satın aldıktan sonra yaklaşık 3 sene boyunca çok çalıştık. Bürokratik nedenler de dahil olmak üzere çok farklı sebeplerle süreç uzadı. Sonuçta tarihi özellikleri olan ve bizim de çok hassas ele aldığımız bir yapı. Mimarımız Handan ve Mustafa Öney’in katkılarıyla binayı bugünkü haline getirdik.


Binanın aslını korumak için neler yaptınız?
C. T: Tarihi değeri olan kısımları bozmadan, uygun olarak düzenledik, ama yıpranmış ve yenilenmesi gereken yerleri de orijinaline en uygun, en şık şekilde yaptık. Mesela dolapların içlerinde okside olmuş pirinç kısımları özel yaptırdık. Odaları da farklı renk ve interia dokusuyla şekillendirdik. Pera’nın özel mekanlarındaki, oda duvarlarındaki resimler, Pera’nın dokusuna uygun bir şekilde Ali Kabaş’ın özel bir teknik uygulayarak çekmiş olduğu fotoğrafları, odalara ve giriş katlarına başka bir şıklık kazandırdı. 


Bu tarihi binada, Abidin Dino'nun ardından hangi ressamların sergisine ev sahipliği yapacak?
C.T: Düşüncemiz aynı akımın devamını getirmek. Sanatseverler için sürpriz olabilecek sergiler planlıyoruz, çalışma aşamasında olduğundan yakın tarihte açıklayalım. Sergi ve eserlerin seçiminde mekanın dokusuna uygun olmasına özen gösterildi. Dolaplar ve alanlar küçük olduğu için de büyük boyutlu çağdaş resimler uygun olmayacaktı. Seçtiğimiz sanatçıların eserlerinin mekanla eşleştiğini düşünüyoruz. Biz Ravouna 1906’da uzun soluklu bir iş yapmak istiyoruz. Sergilerimizin de uzun soluklu, gerçek sanatseverleri bir araya getirecek çalışmalar olmasını hedefliyoruz.


KÜRATÖR MEHMET ALİ HATEMİ 
Mehmet Ali Bey çağdaş sanatımızın ustası Abidin Dino’nun eserlerini, sanatseverle buluşturdunuz. Öncelikle Abidin Dino sanatı sizin için ne ifade ediyor? 
M.A.H: Tarihi Ravouna 1906 binasını, dokusuna ve kültürel mirasına özen göstererek bizlere sunan sevgili Canan & İsmail Sait Turfanda çifti, binanın muhteşem ‘Mezzanine’ katını sanat mekanına dönüştürmek maksadı ile benimle irtibata geçtiklerinde aklıma ilk gelen isimdi büyük üstad, Abidin Dino oldu… Şimdi sizlere, bana bahşedilmiş küratörlük sıfatının sarhoşluğu ile “Abidin Dino, desenlerinde kendi politik eğilimini de dışavurumculukla yansıtan, yağlıboyalarında soyut, en sevdiğim suluboya ve guajlarında ise vizyoner…” diyerek, tekniğinden girer, “Batı Kubizm’ini Türkiye’ye getirip tanıtan üstad” diye de etkilendiği akımlardan sadece biri ile bilgiler verip çıkabilirdim... 


Fakat böyle yapmayacak ve bu nevi kitaplardan da alınabilecek bilgileri konunun eğitimini almış ehillerine bırakacağım... Ben öncelikle avukat, sonra koleksiyoner, son birkaç senedir de kendi halinde bir art-dealer'im... Ama herşeyden önce ve beni iyi tanıyanların bildiği üzere, sanat için sanat yapmak sureti ile yaşamını sürdüren ve de sürdürüp noktalamış birkaç yüce sanat adamının tutku ile hayranıyım... 

 


Abidin Dino’yu nasıl tanımlarsınız?
M.A.H: Bir insan hem ressam, hem heykeltraş, hem siyasetçi, hem radyocu, hem oyun yazarı, hem yönetmen, hem eleştirmen, hem şair, hem müzisyen olabiliyorsa ve tüm bunları layığı ile yapıp, tüm bu alanlarda isim bırakabiliyorsa, işte o insan gerçek sanat ehlidir. 20’li yaşlarda Beyoğlu'nu mesken tutup "d grubunun kurucu üyelerinden" olan büyük üstad Dino'yu bizzat davet ediyoruz kendi sergi açılışına... Ve bunu sadece desen, guaj ve tualleri ile değil, üzerine desen çizdiği meşhur jazz plaklarına kadar sergileyerek yapıyoruz... Dostu dostla anma romantizmini, üstadı, sevgili ortak dostumuz Utku Varlık'a anlattırarak yaşatmak istedim...


Utku Varlık, Abidin Dino’yu anlattığı yazısında, “ Daha dün St. Michel’den geçerken başımı kaldırıp, Quai Michel 13 numaralı evin çatı katına baktım, mekanın da bir belleği olduğuna göre, bence yaşanmışlıklar; evde o an olmamak gibi bir duygudur. Seine Nehri kıyısındaki bu dairede daha önce Marx Ernst oturuyormuş, Abidin ve Güzin de 16 yıl oturdular. O yıllar Quartier Latin’de yaşamak epey renkliydi, arka sokakta Nazım’ın kitaplarını basan La Découvert yayınevi, Abidin’in yakın dostu François Maspero vardı. Evet Abidin biraz Paris’di. Güçtür bir kenti kendine benzetmek; onunla yatıp, onunla kalkmak, bilmek kenti kendi adın gibi” diyor. 


Dino, Fransa devleti tarafından çok yüksek düzeyde onurlandırılmış bir sanatçımız. Bu sergiyi hazırlarken neler yaşadınız, ailesiyle ilgili anılarınız, eserlerini nerelerden derlediniz?
M. A.H: Sergi için eserleri toplarken bu vesile ile Abidin Dino’nun sevgili yeğeni Gül Ar hanımefendi ile tanışma şerefine eriştim... Kendisi üstadın Paris'teki evinden, hiçbir yardımını ve manevi desteğini esirgemedi bizlerden... Sergi boyu dinleyeceğiniz Yves Montand, John Coltrane, Dave Brubeck gibi dostları ile müşerref oldum, Gül hanımefendi sayesinde... Eserleri asma işlemi sırasında tesadüfen tanıştığım sevgili Ahmet Doğan beyefendiden, kendisinin yakın dostluğu sayesinde, Nazım Hikmet, Abidin Dino ve de Fikret Mualla'nın inanılmaz eserlerine ulaştım ve sergimiz neredeyse şimdiye kadar yapılmış en kapsamlı ve romantik “Abidin Dino” sergisine dönüştü, sayın Ahmet Doğan'ın koleksiyonunun katkıları ile. Belki gelecek nesiller için elden ele geçecek ve bu büyük kültürel mirasımızı yaşatacak bir şaheser ve sizler de edinmek istersiniz sergimizden...Ruhu şad ve de bizimle olsun...

 

Röportaj: Zülal ÜNALDI
Fotoğraflar: Metin ERDOĞAN

EN ÇOK OKUNANLAR

Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

1 dakika okunma süresi
Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

2 dakika okunma süresi
Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

1 dakika okunma süresi
Merve Tüfekçi Emre'nin İlk Sergisi

Merve Tüfekçi Emre'nin İlk Sergisi

1 dakika okunma süresi
Tohum Otizm Vakfı'ndan 2025'e Umut Dolu Başlangıç

Tohum Otizm Vakfı'ndan 2025'e Umut Dolu Başlangıç

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

İLHAMINI RENKLERDEN ALIYOR

İLHAMINI RENKLERDEN ALIYOR

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

ŞAMPİYON BABALAR

ŞAMPİYON BABALAR

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER