ÇAĞDAŞ, DİNAMİK VE STİL SAHİBİ ERKEKLERİN TASARIMCISI GİRAY SEPİN

“Hayatın kendisi, ilham aldığım konulardan birisi. Bazen bir film, bazen bir duvar işçiliği”…

7 Ekim 2015 Çarşamba 11:54 | Son Güncellenme:
12 dakika okunma süresi

Mudo Collection erkek tasarımcısı Giray Sepin, tasarıma yaklaşımı ile sektörün ilham veren modacılarından biri. Design Studio Nişantaşı’nda, Giray Sepin - Mudo Collection özel koleksiyonu ile büyüleyen genç modacı, özgür ve rahat giyim içinde stil sahibi erkeklere sesleniyor. Koleksiyonlarının büyük beğeni topladığı Giray Sepin ile Avantgarde Collection Taksim Square Hotel’de buluşarak modaya dair keyifli bir söyleyişi gerçekleştirdik.


Modaya girişiniz ve Abbate ekibine katılış hikâyeniz nasıl başladı?
Aslında ilk iş tecrübem Abbate ile oldu. Bundan yaklaşık 10 yıl önce okuldan mezun olduktan sonra Ümit Ünal ile çalışmaya başladım. Yaklaşık iki yıl boyunca oradaki yabancı firmalar için erkek gömlekleri tasarladım. Arkasından Koza Genç Tasarımcılar Yarışması’ndan aldığım dereceyle Floransa’daki Polimoda Akademi’de bir burs kazandım. Onu tamamlayıp geldikten sonra da 2007 yılının Eylül ayında Mudo Collection için çalışmaya başladım. 


Debut ve 2. koleksiyonunuz Neptün ile moda algılarını analog ve digital diye değiştirdiğinizi düşünüyorlar. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?
Debut kelime anlamı olarak ilk yapılan işler için kullanılır. Mesela sahneye çıkan bir grubun ilk konseri Debut olarak nitelendiriliyor. İlk çıkan albüm için de Debut deniliyor. Ben de kendi markamla oluşturduğum ilk koleksiyonum da sahneye ilk kez çıkıyor olmanın heyecanını çok hissettirmek istedim. Bu yüzden ismi Debut oldu. Koleksiyonumda müzik benim için çok önemliydi. Oradaki analog algısının sebebi ise defile esnasında kullandığım canlı çalınan bateri oldu. Oradaki algıyı en çok yansıtacağına inandığım enstrüman da davuldu aslında ve Gökçe Gürçay bu heyecana çok güzel eşlik etti. Neptün ise mitolojiyi, deniz hikâyelerini ve uzayı birleştirdiğim bir koleksiyon oldu. Burada biraz uzay işin içine girince daha digital algılanması normal. Defilede kullandığımız müzik de biraz daha elektronik müzikti. 


İki yıllık bir DJ geçmişiniz var, bunun koleksiyonlarınızda avantajı oluyor mu?
Evet, avantajı oluyor aslında biraz daha son noktada devreye giriyor o iş. Projelerde aynı pencereden bakabildiğim arkadaşlarımla çalışıyorum birçok konuda, müzik de onlardan bir tanesi. Nasıl bir müzik kullanılması gerektiğini bilmek daha keyifli çalışmamıza neden oluyor.


Koleksiyonlarınızda ilham aldığınız birileri var mı? 
İlham aldığım kişiler çok değişken aslında, zaman zaman bir müzisyen olurken zaman zaman bir oyuncu olabiliyor. Çok belirleyici isimler yok. Fakat her dönemin belirli ikonları var benim için. Mesela Alain Delon’un 60’lardaki hali. Ülkemizden bakarsak Zeki Müren’in stilini seviyorum çok cesur ve çok yenilikçi. 50'lere baktığımızda çok şık klasik takımlarla görebiliyorsunuz.70’lere baktığınızda inanılmaz renkli giysilerle görebilirsiniz. Genel konuşursam hayatın kendisi aslında ilham aldığım konulardan birisi. Bazen bir film bazen bir duvar işçiliği…


Mudo ile iyi bir ikili oldunuz, bu iş birliği hayatınız da neleri değiştirdi?
Mudo ile çalışmaya aslında belirli bir tecrübe edindikten sonra başlamış oldum. Çok enteresan şeyler öğrendim ve çok önemli deneyimler kazandım. Çünkü Mudo vizyonu çok açık ve yenilik için heyecan duyan firmalardan bir tanesi. Yeni bir şey yaptığınızda sizi destekliyor ve devam etmenizi sağlıyor bu da benim için çok keyifliydi.


Sizce 2016 erkek modasının yeni trendleri ne olacak?
Önümüz kış, kıştan bahsettiğimiz de son zamanlarda günlük kumaşlar çok daha fazla gündemde. Özellikle ceket ve paltolarda… Erkek giyiminde dış giyim çok önemli son zamanlarda. Çok büyük paltolar ve bunların türevleri çok önemli olacak. Canlı renkler özellikle yaz koleksiyonlarında biraz daha popüler olmaya başladı. Kış koleksiyonlarında ise onların birazcık daha koyu hallerini göreceğiz. Koyu yeşil, mürdüm, hardal tonları gibi…Yazın ise beyaz ve pudra tonları erkeklerin gardıroplarına girmeye başlayacak. Artık daha doğal kumaşlara doğru bir yönelme var. İnsanlar artık daha rahat edebilecekleri dört mevsim giyebilecekleri kumaşları tercih etmeye başlayacak. Biraz uniseks stiline doğru giden bir eğilim olacak.

 


Türkiye’de moda nereye gidiyor?
İyi bir yere doğru gidiyor. Daha katetmesi gereken çok yol var. Özellikle genç tasarımcılara verilen destekler, İstanbul Moda Haftası, Moda Tasarımcılar Derneği’nin çabalarıyla İstanbul’da güzel bir moda algısı oluşmaya başladı. Fakat bir moda kültürü oluşması için biraz daha zamana ve emeğe ihtiyacımız var. Bunun da halkın içine çok daha iyi sızabilmesi ve beraber devam edebilmesi gerektiğini düşünüyorum. Şu anda hala çok küçük bir gruba ait organizasyon gibi devam ediyor. Ama bir yandan da baktığında erkek modasına ilgi de çoğalmaya başladı. Enteresan bir noktaya doğru ilerliyor. Yeni oluşan tasarım markalarının daha kolay bir şekilde insanlara ulaştırılacak ağların gelişmesi gerektiğini düşünüyorum. İstanbul’da yeni markaların ürünlerini sunan çok az butik, çok az satış noktası var. Bunların biraz daha artıyor olması gerekiyor.


Kendi markanızı yaratma fikri nasıl gelişti?
Çok uzun zamandır bu sektörün içinde çalışıyorum yaklaşık 11 yıl oldu. Bu süre zarfında en çok hayalini kurduğum şeylerden bir tanesi kendi markamı yaratmak ve kendi koleksiyonlarımı oluşturmaktı. Bunun için önce biraz deneyim sahibi olmak istedim. Uzun yıllar edindiğim tecrübeden sonra 2014 yılının başında kendi markamı kurmakla ilgili adımları attım.


Markanız neyi anlatıyor?
Şöyle söyleyebilirim profesyonel hayatıma da erkek modası ile başladım. Burada birazcık daha farklı, çağdaş, daha dinamik bir erkeğe seslenen, daha genç, sanattan müzikten beslenen aynı zamanda güçlü karakteri barındıran bir markadan bahsediyorum. Çok yeni ve bu heyecanla ilerleyen bir marka.


Sizce Türkler modayı yakından takip edebiliyor mu?
Edebiliyorlar. Özellikle yeni nesil modaya birazcık daha meraklı, biraz daha farklı şeylere açık. Giyindikleri ile stiliyle öne çıkmayı seven bir nesil var karşımda bu da modanın gelişimine katkı sağlıyor.


Aldığınız en pahalı parça nedir?
Sanırım cüzdanım aldığım en pahalı parça.


Stilini beğendiğiniz tasarımcılar kimlerdir?
Stilini beğendiğim tasarımcılar değişkenlik gösterebiliyor. Aslında İskandinav ülkelerinden çıkan tasarımları seviyorum. Daha sade daha minimal. Onun dışında Belçikalı tasarımcıları beğeniyorum. Onların daha sanatsal yanları var. Bir yanda da Güney Koreli erkek tasarımı yapan tasarımcıları takip etmekten hoşlanıyorum.


Sizce şık olmak için çok para harcanılmalı mı?
Şık olmak için çok para harcamaya gerek yok. Kendini tanımak çok önemli. Moda olduğu için ve onu göstermek için üzerine yakışmayan ve stiline uymayan bir şeyi kullanmak çok kötü görünebiliyor. Çok müthiş paralar harcayarak çok rüküş olan insanlar da var.


Modada gerçekleştirmeyi planladığınız hedefiniz nedir?
Yeni kurduğum markamda daha çok gelişip ulaşabildiğim kadar kitleye ulaşmak istiyorum. Bunun içinde önemli adımlardan bir tanesini, Mudo ’da ekim ayı sonunda çıkacak özel koleksiyonla deneyimlemiş olacağım.25 seçili Mudo mağazasında yer alacak. Bu da Türkiye’de full koleksiyon olarak yapılan ilk özel erkek koleksiyon. Bu koleksiyonla beraber Türkiye’de birçok insana ulaşmış olacağım. Hedeflerimden bir tanesiydi.


Devam etmekte olan veya yeni projeleriniz var mı?
Şu ansda Mudo ‘da çıkacak özel koleksiyon hazırlıkları bitti. Arkasından 2016 Giray Sepin koleksiyonu moda haftasında çıkacak. Mudo Collection erkek yaz koleksiyonu tamamlanıyor.


Avantgarde Collection Hotelleri hakkındaki düşüncelerinizi öğrenebilir miyim?
Otelin içi son derece temiz, sade ve güzel dekore edilmiş. Birçok yerde seçilmiş sanat eserleri bulunması çok hoşuma gitti.

 

Röportaj: Büşra ŞAHİN
Fotoğraflar: Oğuz BİRKARDEŞLER
Mekan sponsoru Avantgarde Collection Taksim Square Hotel'e teşekkür ederiz.

EN ÇOK OKUNANLAR

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

Cupra City Garage 10. Lokasyonuyla İstanbul'da

1 dakika okunma süresi
Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

Türk ve İngiliz Zarafetinin Yansıması: Lion Diamond

1 dakika okunma süresi
John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

John Galliano Maison Margiela'ya Veda Etti

5 dakika okunma süresi
Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

Kesintisiz Mobilite için Yeni Adım

2 dakika okunma süresi
Merve Tüfekçi Emre'nin İlk Sergisi

Merve Tüfekçi Emre'nin İlk Sergisi

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

ASLI PEHLİVANLARIN LÜKSLERİ

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?