BÜYÜLÜ DÜNYASINI SERGİLEYEN RESSAM TÜLİN ONAT DÖNGÜSEL ZAMAN'I ANLATTI

Aslında resimlerim, ne salt denizin altı, ne tek başına gökyüzü. Gerçekle ilüzyon arasındaki gidiş gelişler resimlerimin büyülü dünyasını oluşturuyor. Obje ve imaj. Sanat yapıtı tasarlanır,”o”canlı bir organizmadır. İçine teknik de girince sonsuza dek uzanan bir dünyayı içine alır.

25 Nisan 2015 Cumartesi 15:18 | Son Güncellenme:
9 dakika okunma süresi

Soyut resimlerinden tanıdığımız Tülin Onat’ın yeni işlerinden oluşan Döngüsel Zaman isimli sergisi, Nişantaşı Valikonağı Caddesi’ndeki Galeri İdil’de sanatseverlerle buluştu. Onat’ın yeni işleri, farklı okumalara açık mistik boyutlar taşımasının yanında, soyut temalarını da sürdürüyor. Bazı resimleri; kümelenmiş denizanalarını, denizyıldızlarını, yosunları, mercan adalarını anımsatan yarı saydam figürlü resimlere dönüşüyor. Çoğunlukla deniz kıyılarındaki dalgaların sakinliği, tuvallerdeki mutlak huzur arayışına davet ediyor. Sanatçı, sonsuzluk arayışından ödün vermeyen çemberlerle, çeşitli sembollerle bir damladan, okyanusa açılan resimlerinde Marmara, Ege kıyılarından Büyük Okyanus’a kadar paletini özgürce genişletiyor. Bu döngüsel fırça yolculuğu ilüzyonist bir şekilde büyülü yeni dünya atlası çizerken, durağan görünen bir devinimi, değişimi de bizimle paylaşıyor. Tuvalle, ışıkla, renkle, espasla, meditasyon biçimine dönüştürerek sürdürdüğü var olma mücadelesinde, zamanın ve suyun akmaya devam ettiği Döngüsel Zaman sergisi, 4 Mayıs’a kadar sanatseverleri bekliyor. Tülin Onat’la ilüzyon yaratan büyülü dünyasını konuştuk.

Tülin Hanım, soyut resimleriniz illüzyon etkisi yaratan büyülü bir dünyanın içine çekiyor. Bazılarında şeffaf deniz dibini seyreder gibiyiz, çok dinlendirici, terapi etkisi de yapıyor. Deniz altı dünyasının yanısıra başkaca esin kaynaklarınız neler?
Aslında resimlerim, ne salt denizin altı, ne tek başına gökyüzü. Gerçekle ilüzyon arasındaki gidiş gelişler resimlerimin büyülü dünyasını oluşturuyor. Obje ve imaj. Sanat yapıtı tasarlanır,”o”canlı bir organizmadır. İçine teknik de girince sonsuza dek uzanan bir dünyayı içine alır. Amacım, sıradan objelerin sıradışı biçimler alması, tekniğin mükemmelleşmesi, görünmeyenin gösterilmesidir. Bu bazen okyanuslar, bazen sonsuz uzay olur. Bir sanatçının, yarattıklarının altında kültür, bilgi, görgü, yaşamdaki birikmişlikler yatar. Sanatçının içinde yaşadığı, kimsenin göremediği dünyanın ihtişamı, kendisini bile şaşırtır ve o görünmez, muhteşem dünyasında denizler altını, gökyüzünde galaksileri dolaşır durur. Arada kalan yaşamın kötülüklerini, pisliklerini bazen hiç görmez, bazen de abartılmışlıklar içinde kaybolur gider. İşte,bunları yaşarken, nelerden esinlendiğimin ayırdına varmam olanaksız. Sizin de söylediğiniz gibi, resimlerimin terapi etkisi yapıyor olması beni mutlu eder...

Nasıl bir çalışma süreci yaşarsınız? Döngüsel Zaman aynı zamanda mistik bir felsefenin dışavurumu. Sonsuzluk arayışınızda, hangi felsefeler sizi etkiliyor, Sufi felsefeden beslenir misiniz?

Sanat yapıtı, düşünülür, tasarlanır, denenir, hayata geçirilir.Döngüdür zaman, değişir tekrarlanır. Mevsimler, doğum-ölüm, asıl yaşamın kendisi bir döngüdür. Annesi resim yaparken, parmağını emerek büyüyen bebek, annesinden daha önemli sergilere imza atan, bir sanatçı olarak döner, tıpkı kızım Ekin Onat gibi. 

Ne güzel, tebrikler. Kızınız da sizin izinden gidiyor

Konumuza dönersek döngüsellik, gerçektir. Mitolojide efsane, yaşamda hareket, benim içinse, çember, küre olarak biçimlenir. Sufi felsefe, çok ilgi alanımda
değil, benimsediğim bazı fikirler var tabii ki. Zamanın, yalnızca bir “an”olarak, kabul edilmesi gibi. Yaşanılandır zaman. Sonsuzluk; bitmeyen, zamansız, zamanın dışında bir olgudur. Benim düşüncelerim, Hint felsefesi ile daha çok örtüşür, daha yakındır. Hayatımızda yeni bir şeyler olmasına hazırsak, o da başlamaya hazırdır. Tüm kalbinle sev gibi. Yaşadığın her gün sana bir hediyedir, kıymetini bil. Hayatta ne yaşadıysan, yaşanması gerekendir. Yaşamda hiçbirşey tesadüf değildir, olması gerektiği için olmuştur gibi...

Çalışma tekniğinizden ve üslubunuzdan bahseder misiniz? Sanat anlayışınızı, üslubunuzu nasıl tanımlarsınız? Şimdiki çizginize ulaşırken dönemeçler yaşadınız mı,
çalışırken sizi en çok mutlu eden şey nedir?

Resimlerimde boşluk benim için önemlidir. Boş ve dolu yüzeyde eşit değerdedir. Resmin arkasındaki ikinci plan, görünmeyenin gösterilmesidir ve uzaya açılan bir penceredir. Dolu dediğim biçimlerin arkasındaki bu sonsuz boşluk, hep bilinmezdir. Ancak yüzeydeki biçimler, bu boşluğa anlam katar ve dolu olan biçimler boşluklarla birlikte şekillenir. Durmadan kendi içinde çoğalan biçimlerim, kendimi ifade etmek için kullandığım sözcüklerdir. Yani içsel bir yolculuk. Resim üzerindeki kıpırtılar rölyef etkisi bırakan girintiler çıkıntılar, rengin olanaklarından yararlanılarak elde edilir. Işıkgölge tekniği amaca ulaşmamı sağlar. Resimde ne yapmak istediğimi biliyordum ama nasıl yapacağımı bilemediğim için aradığımı bulmam yıllarımı aldı. Benim için resim biçim demektir. Çalışırken beni en mutlu eden şey, hiç bitmeyen çalışma heyecanım. Asıl mutluluk, resim bittikten sonraki istediğim yere ulaşma zevkidir.

O günkü ruh halinize göre mi tuvalin karşısına geçersiniz yoksa hergün disiplinli, düzenli çalışır mısınız? Tuvalin karşısına geçtiğinizde zihninizde herşey belirgin midir, ya da doğaçlama yol aldığınız olur mu?

Çalışma konusunda çok disiplinliyim. Çoğu kez ruh halim çalışmaya odaklıdır. Her sabah erken atölyeme gider hatta çoğu kez kahvaltımı orada yaparım ve benim cennetimdir orası. Dışarıda işlerim olsa dahi dönüşüm mutlaka atölyedir. Sanat disiplin ister, kendisinden ayrı kalınmasını hiç affetmez, kıskançtır...
Çalışmalarımda o kadar çokşey deniyorum ki genelde planlı olmama rağmen heyecanlarımı durduramayıp, hiç plansız giriştiğim işler de çok oluyor. Resimde rastlantıların önemi büyüktür, heyecanla yapılan doğaçlamalar önemli ve iyi sonuçlara neden olabilir...

Kendinizi nasıl yenilersiniz? Tuvaldeki serüveninizin bittiğini nasıl anlarsınız? En son noktaya ulaştığınızda yaratma hazzı neler hissettirir?
Zaman zaman tıkandığım oluyor. İşte o zamanlarda ilk yaptığım iş yeni bir seyahat tasarlamaktır. Bu,bazen yurt dışı sergiler, konserler Bazen de turistik seyahatler oluyor. Uzak Doğu gibi. Görmediğim ülkelere gidip bir süre yaşamak oralarda eskizler hazırlamak gibi. Eğer resmimi istediğim gibi bitirmişsem belirli noktalarda kuşkularım kalmamışsa bu hazzın yerini yaşamda hiç bir şey alamaz.

Sanata yönelmeniz başlangıçtan itibaren kafanızda belirgin miydi yoksa değişik tecrübelerden sonra mı belirginleşti? Kendinizden bahseder misiniz? Sanatınızı,
görüşlerinizi etkileyen kişiler ya da olgular var mı? Bazılarına göre sanat, kişiyi hayatın negatif etkilerinden koruyor, sizce nasıl? Sanat mı yoksa hayat mı daha kolay?

Anımsadığım, daha çok küçük yaşlardan beri, hep bir uğraşım olduğu. Hep bir şeyleri biçimlendirmek isteği. Minicik ellerimle yoğurduğum çamur. Bahçemizdeki bakımsız havuzun etrafına dizdiğim kurbağa heykelleri. Balkonun köşesine yuva yapmış kırlangıçların her yere çizilen resimleri. Radyonun hoparlörlerini keserek yaptığım, kırlangıç yuvası. Radyoyu kestiğim için babamdan yediğim tokat cabası. Ben sanata yönelmek için bir karar vermedim. Her şey kendiliğinden öyle yürüdü. İlkokulda, tahtaya çizilen haritalar, çocuk resim yarışmalarında alınan ödüller, okul koridorlarında açılan sergiler. Kendiliğinden yolumu çizmiş oldu. Lisede hocam Hayri Tülin benim için çok özeldi. Beni diğer öğrencilerden farklı çalıştırıp,kendime daha çok güvenmemi sağladı.Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’ne onun sayesinde girdim.Bunlar bana bu yolda,sorumluluklar yükledi. Bir kişi ömründe bir kere bile gerçek sanat eseri görse, ufku genişleyecek, beyninde aydınlanmalar olacaktır. O zaman sanatın, kişiye, topluma etkilerinin pozitif olacağı
kuşkusuzdur.Sanatsız bir hayatı düşünmediğim için, yaşamdaki zorlukların da sanat sayesinde düzeleceğine eminim.
Röportaj: Zülal ÜNALDI
Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK

EN ÇOK OKUNANLAR

Melis Goral Yeni Elements Koleksiyonu'nu Tanıttı

Melis Goral Yeni Elements Koleksiyonu'nu Tanıttı

1 dakika okunma süresi
"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

"Mufasa: Aslan Kral" Galası'nda Beyonce ve Blue Ivy'den Metalik Uyum

1 dakika okunma süresi
2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

2025 Altın Küre Adayları Açıklandı

16 dakika okunma süresi
Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

4 dakika okunma süresi
Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

1 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

SERRA KASLOWSKİ "TUTKU DOLU BİR HAYAT"

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

ŞAMPİYON BABALAR

ŞAMPİYON BABALAR

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

EMMA SHAPPLIN İLE KAPADOKYADA

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

MÜZİĞİNİN ZİRVESİNDE NİLÜFER

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN