Yağmur Ergün Hakkında Merak Edilenler| Alem Dergisi

1. Serbest dalış sabit ağırlık paletsiz branşında 58 metre ile Türkiye rekorunu kırdınız, bu başarınızla ilgili neler hissediyorsunuz?

Öncelikle çok mutlu ve gururluyum. Emeklerimin karşılığını bu kadar hızlı almak beni çok heyecanlandırdı. İlk derinlik yarışmamda, dünyanın ilk beş derecesi içinde olmak bana gelecek yıllar için umut verici bir ışık oldu. Dünya rekorlarını göreceğimiz günlerin çok uzak olmadığını hissediyorum!

2. Sizi bu rekora götüren hazırlık süreci nasıl ilerledi?

Yoğun, zor ama keyifliydi diyebilirim. Tutkuyla yaptığınız bir şey olduğunda, ne kadar zor olursa olsun size keyifli geliyor. Yarışmaya kadar yalnızca iki aylık bir hazırlık sürecim vardı ve bu süreçte Kaş'taydım. 9.00-18.00 çalışıyordum ve mesai sonrası antrenman yapmaya gidiyordum. Havalar geç ısındığı için soğuk su ve soğuk hava dezavantajdı. Bu süreç içinde hastalık geçirdim, kurumsal hayatımda çok yoğun çalıştığım zamanlar oldu. Fakat vazgeçmedim. Derinliğe adapte olmak gerçekten kolay değil. Birçok yeni tekniği öğrenmek ve bunları sindirmek zaman istiyor. Benim sadece iki ayım vardı ve bu süre içinde geldiğim noktadan memnun ve mutluydum.

3. Sabit ağırlık paletsiz disiplini, neden serbest dalışın en zor branşı olarak biliniyor?

Çünkü herhangi bir palet veya ip desteği olmadan, kendi kas gücünüz ve tekniğinizle daldığınız bir disiplin. Diğer disiplinlere göre çok daha fazla efor sarf ediyorsunuz ve tekniği daha zor.

4. Serbest dalış yarışmalarına girmeye 2023 yılında başlamanıza rağmen Nisan 2023'te Indoor Türkiye Şampiyonası'nda ilk rekorunuzu, Mısır'da gerçekleşen AIDA Freediving World Cup'ta da ikinci rekorunuzu kırdınız. Çok kısa bir süre içinde arka arkaya bu kadar başarı elde etmenizin sırrı nedir sizce?

Başarının sırrı çok istemek değil; mutlu olarak, akışta, keyifle yapmak sanırım. Tabii ki bunun arkasında eski bir yüzücü olmam, tekniğimin iyi olması ve bunu gerçekten yapacağıma inanmam ve bana çok inanan bir mentorumun olması yatıyor. Belki de farkında olmadan, hayatım boyunca bu spora hazırlamışımdır kendimi. Havuz yarışması için antrenmanlarıma Ocak 2023'te başlamıştım. Fakat Şubat ayında ülkemizin yaşadığı deprem felaketi ile tüm çalışmalarımı durdurdum. Bütün enerji ve desteğim deprem bölgesindeydi. Mart ayının ortalarında tekrar antrenmanlara başladım ve yarışa girdim. Baktığınızda bu başarıyı yalnızca 1,5 aylık bir çalışma ile elde ettim. En başından beri bu rekoru kırabileceğime çok inandım, havuz antrenmanlarımda bu dereceyi çoktan elde etmiştim. Bütün çalışmalarım bunu yapabilmek için gereken nefes tekniklerini öğrenmek ve geliştirmek üzerine oldu.

Çok severek çalıştığınızda, hızlı öğreniyor ve hayata geçirebiliyorsunuz. Tabii ki potansiyelim olmasa bunlar kolay dereceler ve mesafeler değil. Son 10 senede 10 metre ileriye gidebilmiş bir mesafe üstüne 16 metre geliştirdim. Daha fazlası da var ve bunun için daha çok çalışıp, emek vereceğim. Derinlik yarışmasına, havuzda elde ettiğim başarıdan sonra hazırlanmaya karar verdim. Çok hevesliydim ve öğretilen her şeyi havada kapmaya çalışıyordum. Serbest dalış biraz zihinsel bir oyun. Fiziksel olarak güçlenip öğreniyordum fakat daha önemlisi mental olarak güçlenmem gerektiğini biliyordum. Mental olarak zayıfsanız, en iyi teknikleri bilseniz de hareketli bir şekilde nefesinizi tutarak meydan okumanız çok zor. Her şey yavaş yavaş yerine oturdu ve ben bunlardan çok keyif aldığım bir süreç geçirerek, çok iyi başarılar elde ettim.

5. Peki, hikayenin başına dönersek, yüzmeye ve dalışa başlama hikayenizi öğrenebilir miyiz?

Yüzmeye sekiz yaşında Olimpiyat Evi Yüzme Havuzu'nda başladım. Zaten suya aşık bir çocuktum ve bunu gören kulüp antrenörüm beni takıma davet etti. Yedi sene süren profesyonel yüzme kariyerimde binlerce antrenman ve birçok yarış deneyimim oldu. Daha sonra üniversite yıllarımda doğa sporlarına merak saldım. Hatta YUDAK (Yeditepe Üniversitesi Doğal Afetlerde Arama Kurtarma Kulübü) ile cankurtaranlık, itfaiye gibi gönüllü hizmetler verdim. Tüplü dalış da o yıllarda hayatıma girdi. Suyun altında, çok yavaş ve keyifli bir saat geçirerek başka bir dünyada hissetmek beni büyülüyordu. Dalış, hayatımın çok önemli bir parçasıydı artık. 2017 yılında mezun oldum ve bankada çalışmaya başladım. Yıllık izinlerimde doğaya kaçıyordum. Ya bir çadır kampı ya da bir dalış tatili planlıyordum. Uzun yıllar tüplü dalış yaptıktan sonra serbest dalışı merak etmeye başlamıştım. 2018 yılında bununla ilgili eğitim almak için araştırmalara başladım. Fakat çalışma hayatından kendime zaman yaratamayıp bu eğitimleri ancak 2021 yılının yazında alabildim. 2022 yazında Kaş'ta yaz tatilimi yaparken orada Rüstem Derin ile tanıştım. O da kurumsal bir çalışandı ve çok iyi başarılar elde etmişti. Bu hikayeyi duyduğumda ben de yarışabilirim diye düşünerek heveslendim. 2023 Ocak ayında ise havuz yarışması için antrenmanlara başlamıştım. Su, benim kendimi en rahat hissettiğim yer. Deniz altı bambaşka, keşfedilmeyi bekleyen güzelliklerle dolu bir dünya. Dalış, hayatım boyunca beni heyecanlandıracak bir aktivite olacak.

6. Yüzmek sizin için ne ifade ediyor? Derinliklerde kendinizi nasıl hissediyorsunuz?

Hiç durmadan 10 km yüzdüğüm antrenmanlarım oluyordu. Yüzerken kendinizle konuşabileceğiniz bolca vaktiniz oluyor. Veya hiçbir şey düşünmeden sadece suyu hissedip çekiyorsunuz ve akışınızı hissediyorsunuz. Bu benim için bir terapi. Derinler, yüzmekten çok farklı bir yerde. Derinlere gitmek için kendinizle çok barışık olmanız gerekiyor. Savaşarak, inat ederek, kendinizle durmadan konuşarak derinleşemezsiniz. Tamamen teslim olmazsanız eğer derinler, sizi kabul etmiyor. Benim ilk ve en hızlı öğrendiğim konu sanırım buydu. Kendinizi derinliğe teslim ederek, olacak ve geleceklere kalbinizi ve tüm bedeninize açmanız gerekiyor. Ancak o zaman gerçekten derinlere doğru süzülüp keyif alabiliyorsunuz. Bu, bir kendi en iyini bulma yolculuğu.

7. Yüzücü olmak ile dalgıç olmak arasında ne tür farklar var? Biri diğerinden daha fazla mücadele gerektiriyor diyebilir miyiz?

Sanıyorum bir önceki soruda bunun cevabını az da olsa verdim. Yüzmek çok büyük bir çaba, enerji, patlayıcı güç gerektiriyor. Fiziksel güce dayalı bir spor. Dalmak ise mental gücünüzle doğru orantıda başarı getiren bir spor. Fiziksel olarak istediğiniz kadar hazır olun, mental olarak hazır değilsiniz başarılı bir serbest dalgıç olamazsınız. İkisini birbirinden ayıran en önemli özellik de bu. Tabii ki ikisi için de büyük bir çaba ve emek gerekiyor.

8. Önümüzdeki dönemde yeni bir rekor denemeniz var mı? Şimdiki hedefiniz nedir?

Serbest dalışı, hayatıma daha çok katmak istiyorum. Sene içerisinde birçok ülkede farklı yarışmalar düzenleniyor. Bu yarışmalara katılarak ülkemi temsil etmek ve kendimi geliştirmek ilk hedefim. Bununla beraber antrenmanlarıma daha çok ağırlık vererek potansiyelimi kullanmak ve göstermek istiyorum. Fakat bunlar için sponsora ihtiyacım var. Eğer sponsor bulabilirsem, önümüzdeki sene içinde dünya rekoru denemesi yapmak istiyorum.

9. Örnek aldığınız, hikayesiyle sizi motive eden, size ilham olan sporcular veya kişiler var mı?

Alenka Artnik ve Kateryna Sadurska çok beğendiğim ve örnek aldığım sporcular. Dünya rekoru sahibi dalgıçlar olmalarına rağmen mütevazı, yardımsever ve içten karakterlere sahip, bu sporu geliştirmek ve dünya üzerinde bilinir kılmak için çaba sarf eden çok değerli insanlar. Bana göre serbest dalış ruhunu yansıtan sporcular; bu nedenle örnek aldığım iki kişi diyebilirim. Ayrıca daha önce bahsettiğim gibi Rüstem Derin, çalışırken bu sporu yapabileceğimi bana gösteren ve ilham olan sporcu oldu.

10. Genç yüzücülere, dalgıçlara veya bu sporla ilgilenmeyi düşünenlere önerileriniz neler?

Bana ulaşan ve bunu soran herkese söylediğim gibi. Başladıktan sonra sonu gelmeyecek bir maceraya atıldığınızı göreceksiniz. Öğrenmenin, kendinizi tanımanın, teslim olmanın, kendi en iyinizi bulma yolculuğunda çok büyük bir önemi var. Serbest dalış, size bunu sağlıyor. Yapabilir miyim diye düşünmeyin, bu bir yarış değil, çok keyifli bir yol. Kendinize bunun için bir şans verin ve nelerin mümkün olduğunu görün.