Sabahları 07:00'de uyanırım. Bir önceki gece çok geç yattıysam da en fazla 09:30'da güne başlarım. Bir makalede okumuştum. Yatakta sekiz saatten fazla zaman geçiriyorsanız kendinize "Bedenen veya ruhen bir sıkıntım, rahatsızlığım var mı?" diye sorun yazıyordu. Çok doğru bence. Yatakta uzun süre vakit geçirince dinlenmiş değil tam tersine daha yorgun uyanıyorsunuz. 11.00'a kadar kahvaltımı ve sporumu yaparım. Daha sonra 18:30'a kadar gün içinde yapmam gereken sorumluluklarımı bitiririm. Çok planlı, programlı ve disiplinliyimdir. Derslerimi, ardından varsa iş toplantılarımı organize ederim. 18:30'dan 23:00'a kadar olan zamanda ise iPad'imi, bilgisayarımı bir kenara koyarım ve ailemle, nişanlımla zaman geçiririm.
Bu konuda çok disiplinliyim. Allah izin verdiği sürece uzun yıllar bu bedende var olacağım dolayısıyla vücuduma giren her şey benim için çok önemli. Eskiden bu kadar katı değildim ama son yıllarda bazı gıdaların bana iyi gelmediğini fark ettim. Mesela glüten yediğimde cildim kızarıyor ve ellerim, karnım şişmeye başlıyor. Uzun bir günse, üç öğün yemek yerim. Saat 19:00'dan sonra ağzıma asla lokma koymam. En fazla bitki çayları içerim. Tabii bu durum bazen beni epey zorluyor çünkü televizyonda bir dizi izliyorum, karakterler burger'cıya gidiyorlar veya evde ortaya bir pizza söylüyorlar. O zaman tabii canım çok çekiyor ama yine de dediğim gibi disiplinliyim bu konuda. Cumartesi pazar ise serbestim, masaya gelen pizzadan da brownie'den de yerim. Hiç umursamam.
İlk kez kalabalık bir arkadaş grubunda tanışmıştık, daha önce hiç tanımıyordum. Arkadaşlığımız başladıktan sonra her buluştuğumuzda heyecandan karnıma ağrılar giriyordu. Sonrasını biliyorsun zaten...
Sanat benim için vazgeçilmez özellikle de modern sanat. Londra'da eğitim alırken evim Saatchi Gallery'ye beş dakikalık mesafedeydi. Sürekli gidip yeni sergileri gezerdim. Londra zaten sanatın merkezi sayılabilecek bir şehir. Çok güzel müzeler ve galeriler var. Ve ben her sergiye, geldiği gün giderdim. Bu konuda Hacı'nın etkisini de yadsıyamam. Hacı sanatla çok, çok ilgili ve benim de ilgim onun sayesinde her geçen gün artıyor.
Zamansız parçalara gider elim hep. Fazla renkli şeyler almayı sevmem. Hızlı moda kavramı beni yoruyor. Çok tutumluyum ve aldığım şeyi 10 sene sonra da giymek isterim. Mesela annemden ve anneannemden bana kalan çok güzel parçalar var. Ben de Allah kısmet ederse ileride kızıma böyle parçalar bırakmak isterim.