İslam kültürünün hakim olduğu topraklarda doğmuş veya o kültürde yaşamış kadın sanatçıların eserleri The Los Angeles County Museum of Art (LACMA)'da bir araya geliyor. 23 Nisan'da Batı Amerika'nın en büyük sanat müzesi olan LACMA'da kapılarını açan "Women Defining Women in Contemporary Art of the Middle East and Beyond" adlı sergide 75 farklı sanatçının yapıtı yer alıyor. Sergi kadın sanatçıların eserlerine odaklanırken; Afrika'dan Batı, Orta ve Güney Asya'ya uzanan topraklarda ve dünyanın dört bir yanındaki diasporik topluluklarda meydana gelen, hızla değişen siyasi gelişmelere, sosyal dönüşümlere tanıklık ediyor. Sergide, sürekli değişen bir dünyada kendi yollarını çizmenin daha yaratıcı yollarını bulan Shirin Neshat, Shahzia Sikander, Hayv Kahraman, Shirin Aliabadi, Newsha Tavakolian ve Rania Mater gibi kadın sanatçıların yanında, Türkiye'den de isimler var. Kezban Arca Batıbeki, İnci Eviner, Azade Köker'in eserlerinin yer aldığı seçkide; Dice Kayek'in, daha önce birçok farklı sergide yer alan " İstanbul Contrast" koleksiyonundan, "Kubbe" tasarımı da var. Sergiyi ve ödüllü "Kubbe" tasarımını Dice Kayek'in kurucuları, tasarımcı kardeşler Ece Ege ve Ayşe Ege'den dinliyoruz.
Covid-19 başlamadan önce Dr. Linda Komaroff'tan (İslam Sanatları Küratörü ve Departman Müdürü) Ayşe Ege'ye serginin önemini ve detaylarını anlatan bir e-posta geldi. "Women Defining Women in Contemporary Art of the Middle East and Beyond" adlı bu sergiye Asya, Ortadoğu ve İran'dan sırf kadınların katıldığını ve Dice Kayek'in de katılmasını istediklerini belirttiler. "İstanbul Contrast" koleksiyonumuzdan "Ayasofya", "Kubbe" ve "Kaftan" isimli tasarımlarımız, 2013 yılında dünyanın en önemli müzelerinden biri olan Victoria & Albert Müzesi tarafından düzenlenen Jameel Prize'a aday gösterilen ilk moda evi oldu; Jameel Prize'ın üç ödülünü kazandı ve müzenin kendi koleksiyonuna dahil edildi. LACMA da yeni sergisi için V&A Müzesi'nde bulunan "Ayasofya" ve "Kubbe" tasarımlarımızı sergilemek istedi ancak biz sadece "Kubbe" ile katılmaya karar verdik.
"Kubbe", ilhamını Kılıç Ali Paşa Camii'nden alıyor. Hafif beyaz Mısır pamuğundan organze kuşaklı elbise, kabarık etek alt yapısıyla, elle katlanmış çapraz kesim pililerle tamamen kaplanmış şekilde, elde yapıldı.
Sergi, genel olarak İslam toplumları olarak adlandırılabilecek toplumlarda doğmuş ya da yaşayan kadın sanatçıların 75 eserini sunuyor. Her biri benzersiz vizyonuyla, yalnızca kendi benlik tanımını biçimlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda her yerde kadınları yeniden tanımlamaya ve güçlendirmeye ve hala devam eden klişelere meydan okunmasına yardımcı oluyor. Sanatları, Afrika'dan Batı ve Orta Asya'ya uzanan topraklarda ve diasporik topluluklarda hızla değişen siyasi gelişmelere ve genellikle hızlanan sosyal dönüşümlere tanıklık eden, yaratıcı ve çoğu zaman ideolojik olarak tasarlanmış geniş bir kadın imgesini tasvir ediyor. Sergi, güçlü anlatılarıyla hem kişisel hem de evrensel kaygıları ifade eden sanatlara gömülü. Nesiller boyunca ve farklı ortamlarda çalışan sanatçılar, yalnızca "Orta Doğulu" değil, kesinlikle kadın olan ortak bir kimlik duygusunu paylaşıyor, bu da çalışmalarında açıkça görülüyor.
1992 yılında Paris'te kurulan Dice Kayek, "Istanbul Contrast" koleksiyonu ile modanın geçici doğasının ötesine uzanan çığır açıcı bir proje sunuyor. İstanbul'un engin mimari ve kültürel mirasının özünü yansıtan koleksiyon, şehrin geçmiş ve geleceğini heykelsi elbiselere dönüştürüyor. 2009 yılında Paris Fashion Week kapsamında The Ritz Bar'da gösterildiğinden bugüne, farklı şehirlerde sergilendi. Her sergide, koleksiyon seçkisi ve sergi tasarımı o bağlama özel olarak yeniden uyarlandı. İlk serginin etkileyici başarısı sonrasında koleksiyon, Türkiye Mevsimi etkinliği kapsamında, 30 Mart 2010'da Fransa'nın en önemli tasarım müzesi olan Le Musée des Arts Décoratifs'te sergilendi. Culturesfrance ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından desteklenen bu geçici sergi, bir sene süren zengin bir programın kapanış etkinliklerinden biri oldu. "Istanbul Contrast" daha sonra İstanbul Modern Sanat Müzesi'ne seyahat etti. Dice Kayek'in Ağustos 2010'da yaptığı bu serginin senografisi sanatçı Arik Levy tarafından tasarlandı. Hollanda ve Türkiye arasındaki diplomatik ve kültürel ilişkilerin 400. yılı kutlamaları kapsamında, Amsterdam Müzesi "Istanbul Contrast" sergisini davet etti. 18 Nisan – 17 Haziran 2012 tarihleri arasında gerçekleşen sergide, Dice Kayek tasarımları Amsterdam Müzesi'nin nefes kesici Hollanda ekolü başyapıtları ile yan yana sergilendi.
İstanbul'un barındırdığı görkemli tarihin modern yüzü "Istanbul Contrast" koleksiyonumuzdaki tasarımlarda yeniden yorumlanıyor. Koleksiyondaki her bir parça İstanbul'un farklı bir yüzünü simgeliyor. Sergide Dolmabahçe Sarayı Kış Bahçesi'nin büyülü güzelliği, dantellerle bezenmiş bir kıyafette, Galata Köprüsü'nün ferforjeleri ise metal parçalarla işlenmiş bir başka siluette ortaya çıkıyor. "Kubbe", "Kumru", "Lokum", "Galata", "Topkapı", "Lale", "Kaftan", "İstanbul Modern" ve "Boğaziçi" bu özel giysilerden sadece birkaçı. İstanbul bizim için her zaman eşsiz bir esin kaynağı, İstanbul'un barındırdığı o muhteşem zıtlıklarla, hayret ve heyecan uyandıran ahengini giysilerle yorumladık. Tarihe salınan köklerinden, geleceğe uzanan modernizmine, mimarisinden tatlarına, kokularından Boğaziçi'nin o göz alıcı ışıltısına, eskiyle yeniyi birbirine bağlayan kaotik ama bir o kadar da dengeli, birbirinden farklı kültürleri barındıran bu büyülü şehri, özel tasarımlarla imgeledik. Her giysi İstanbul'un farklı bir yüzünü yansıtıyor. "Istanbul Contrast" bu ahenge bir övgü.
Hem bir kadın olarak hem de bir Türk olarak bize gurur veriyor. Amerika'nın batı yakasının en büyük müzesi olan LACMA, antik dönemden günümüze 147 binden fazla sanat eserine ev sahipliği yapıyor. Geçtiğimiz yıl 2.300 sanat eserini koleksiyonuna katan müze, her yıl hazırladığı yaklaşık 25 sergiyi milyonu aşan sanatseverlerle buluşturuyor; böyle önemli bir müzede, böyle önemli bir serginin bir parçası olmak çok güzel bir duygu.