Cemiyetin tanınmış siması Arzu Kunt, başarılı bir akademisyen. İstanbul Üniversitesi – Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Arzu Kunt, turizmci eşi Mehmet Kunt’la, cemiyet davetlerinin renkli simaları arasındadır. Arzu Kunt geçtiğimiz günlerde Fransız Devleti’nin eğitim, öğretim ve kültür alanında çalışan başarılı bilimcilere verdiği Palmes Académiques Şövalye Nişanı’na layık görüldü. Cemiyet davetlerinin zarif ismi Arzu Kunt’la, Chevalier dans I’Ordre des Palmes Académiques isimli nişanından, özel yaşamına uzanan keyifli bir söyleşi yaptık.
Chevalier dans I’Ordre des Palmes Académiques’ nişanını aldınız, neler hissettiniz?
Fransız Devleti’nin eğitim, öğretim ve kültür alanında çalışan bilimcilere verdiği Palmes Académiques Şövalye nişanına layık görüldüğümü öğrendiğimde muhteşem bir duygu yoğunluğu yaşadım. Bu nişan 1808 tarihinde Napoléon tarafından öncelikle akademisyenlere verilmeye başlanmış. Takdir edersiniz ki bu değerli nişanın Fransız Devleti tarafından bana layık görülmesi beni tarifsiz şekilde onurlandırdı. Sevincimi ifade etmeye inanın kelimeler yetmez… Benim için çok büyük manevî değeri olan Şövalye ünvanını ve madalyayı hep erdemli bir şekilde taşıyacağım.
Fransızca sevginiz nasıl başladı?
Fransa’ya, Fransız dili ve kültürüne aşık bir babanın kızıyım ben. Fransızca ile uzun soluklu yolculuğum 6 yaşında Strasbourg’ta ilkokula başlamam ile oldu. Ardından Ankara Fransız Büyükelçiliği Okulu olan Lycée Français Charles de Gaulle’de lise eğitimim ve yıllar Fransız dili ve kültürü ile hiç kopmadan beni bugünlere getirdi.
Kariyerinizden bahseder misiniz? Şu anki İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanlığı görevinizden önce neler yaptınız?
Hacettepe Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı bölümünü bitirdikten sonra aynı bölümde asistan olarak akademik kariyere başladım. Daha sonra İstanbul Üniversitesi Fransız Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’na geçtim ve halen Prof. Dr. olarak öğretim üyeliği görevimi orada sürdürüyorum. Bir yıla yakın bir süredir ise Anabilim Dalı Başkanlığı görevini de yürütmekteyim.
Fransız dili ve kültürünü öğrencilerinize hangi yöntemlerle aktarıyorsunuz?
Her yıl bölüme yeni gelen öğrencilere öncelikle Fransız Dili ve Edebiyatı öğrencisi olmanın bir ayrıcalık olduğunu vurguluyorum. Böylesi kibar bir dili öğrenmenin ve onun çok zengin ve etkileyici edebiyatıyla da 4 sene boyunca iç içe olmanın kendilerinde kuşkusuz rafine bir dünya görüşü oluşturacağını her fırsatta yineliyorum.
Uzmanlık alanım olan 20.yy. Fransız Edebiyatı derslerinde Camus, Sartre, Malraux, Ionesco, Beckett gibi ve burada adını sıralayamayacağım birçok yazarın yapıtlarını okuyup incelerken, yeni yazınsal çözümleme yöntemlerinden faydalanarak işlemeye çalışıyorum derslerimi. Paris’e her gittiğimde Saint-Michel’deki kitapçılarda saatlerimi geçirir, derslerimde kullanmak üzere yeni ne varsa alırım çünkü öğrencilerim benim varlık sebebim... Onlar olmasaydı ünvanlar anlamsız kalırdı.
Fransız kültürünün en etkilendiğiniz, özümlediğiniz özellikleri neler?
Fransız kültürü bana öncelikle özgüven sahibi olmayı öğretti. Bir karar vermeden önce sentez yapabilmek için tez ve antitezin ne olduğunu kavramamı sağladı. Seçici olmayı, rafine bir dünya görüşünün ne olduğunu öğretti bana. Beni hep besleyen, beni ben yapan her şeyde Fransız kültürünün etkisi olsa gerek.
Fransa’da en sevdiğiniz şehirler ya da bölgeler neresi?
Paris benim için çok özel bir kent. Her gittiğimde sanki ilk kez görüyormuşum gibi heyecanlanırım. Tabii ki Güney Fransa Marsilya, Nice ve Côte d’Azur sahilleri de sevdiğim yerlerdendir. Normandiya Bölgesi’nde ise Deauville benim için farklıdır.
Fransa İstanbul Başkonsolosu Muriel Domenach ile dostluğunuz nasıl? Birlikte proje üretiyor musunuz?
Sayın Başkonsolos Muriel Domenach ile çok güzel bir dostluğumuz var. Tabii ki Anabilim Dalı’mızın bir çok projesi, etkinliği oluyor. Sayın Domenach her zaman iş birliğine açık olmuştur ve bu bağlamda olası bir projeyi ilgili birimlerle oluşturup hayata geçiriyoruz.
Fransızca öğrenmek isteyenlere neler tavsiye edersiniz?
Fransızca çok zengin ve çok güzel bir dil ve bu dili bilmenin bir ayrıcalık olduğuna inanıyorum. Grameri çok zor olduğundan sabırlı ve kararlı olunursa neden öğrenilmesin?
Moda deyince aklınıza ne geliyor? Moda anlayışınız nasıldır?
Moda genel olarak bir toplumun tüketim tarzının bir ifadesi ve dönem dönem değisen, yenilenen bir estetik ifadedir.
Sizce şık bir kadın nelere dikkat etmeli?
Giydiğiniz kıyafet sizin dünya görüşünüzü yansıtır kuşkusuz. Şık olmak benim için nerede ne giyilmesi gerektiğini bilmektir.
Hayatınızın en önemli değerleri nelerdir?
Sevgi, dostluk, disiplin, sorumluluk duygum, seçicilik …
Hayatta neyi affetmezsiniz?
Nankörlük.
İstanbul’un en beğendiğiniz yerleri?
Boğaz, Kız Kulesi, Ayasofya, Sultanahmet ve civarı.
Olmazsa olmazlarınız nelerdir?
Umut, imgelemek, aşk, özen, şefkat, değer verdiğim birine özel olduğunu hissettirmek...
Saç Tarkan Akgül / MiniMakas Nişantaşı
Makyaj Suzan Kolay / MiniMakas Nişantaşı
Styling asistanı Gizem Genç
Fotoğrafçı asistanı Serhat Koçak
Mekan Pera Palace Jumeirah