KONUK YAZAR: ÖZLEM SÜER "ÖZE VE DOĞAYA DÖNÜŞ"

G elecek bilinmiyor ama tahmin ediliyor. Tezler, anti-tezler derken, herkes aynı soruyu soruyor: Dünyada neler olacak?

Bu sorunun yanıtını ararken çok farklı perspektiflerden bakmamız ve bazı öngörülerde bulunmamız gerekiyor. Ekonomik, sosyolojik, psikolojik, ekolojik, teknolojik açılardan bizi gelecekte nelerin beklediği konuları, hem yaşamlarımız, hem de moda için büyük önem taşıyor.
Gelmekte olanla ilgili olarak, Ümit Ünal ile Türkiye’yi temsilen üyesi olduğumuz ve 2 sene sonrasının renk ve konseptlerine karar veren “Dünya Renk ve Konsept Birliği”nden (INTERCOLOR) size öncelikle yakın geleceğe ait ipuçları vermek istiyorum. 16 ülke sunumunda “öz”e ve “doğaya” dönüş, romantizm, kent yaşamı, dijital dünya ve sanal yaşam konseptleri ön plana çıktı.  Delegelerin neredeyse tamamına yakınının doğa, doğal, organik, toprak ana, öze dönme, doğada kendini bulma gibi konsept önerileri ile gelmiş olması, nerede olursa olunsun, bir “aslına dokunma, özüne inme” arzusu olduğunu ortaya koydu.

 • “Öz”e dönüş ve doğayla yeniden birleşme  
Kalabalıklar içinde yalnızlaşan bireyin, kendi benliğini yeniden keşfetmek ve gerçek mutluluğu yakalamak için yapacağı iç yolculuğa göndermede bulunan “inner self” konsepti; Lao-tse’nin, yetinmeyi bilmenin gerçek mutluluğa ulaşmak için en önemli erdem olduğu yolundaki felsefesine dayanıyor. İç huzuru, ruhani pozitivitizm kavramlarını içeren konseptin paletinde koyu safran, beyaz, ekru, gri-mavi, pudra, sıcak ve soğuk ten rengi tonları, kahve gibi nötr renkler ve hasır, pamuk, keten gibi nefes alan ve yumuşak tuşeli kumaşlar ön plana çıkıyor.
Değişik ülkelerden delegelerin önerdiği “Spirit of the Woods”, “Bioluminescent Forest”, “Communion”, “Biophilia” gibi konseptler; doğayla, ağaçla, ormanla bütünleşme ve bu yolla yine özünü keşfetme, aslını hatırlama kavramlarına ortak göndermede bulunuyor. Ormanın şiirselliğini, gerçek bitki, hayvan ve objelere projekte edilmiş ışık efektleriyle vurgulayan konsept ile sihirli bir orman ve doğanın rüyamsı bir gece görüşü elde ediliyor.  Fantastik ve sürrealizmin (gerçeküstü) vurgulandığı bu konseptin renk paletinde doğadan esinlenilmiş yeşil tonları ve taş renkleri ile bu renklerin neon versiyonları, kumaşlarda da yine doğal ve yumuşak dokunuşlu, tene doğal uyum sağlayan materyaller kullanılıyor.

• Sihirli gerçeklik, yeni romantizm
Günümüz dünyasında büyük hızla değişen gerçekliğin daha kabul edilebilir forma sokulması, materyalizmden bir miktar uzaklaşmak, günlük yaşamda şiirselliği yakalamak özlemine atıfta bulunan “Phantastic Reality” ve “Simply Poetic!” konseptleri, sezona damgasını vuracak. Gerçeğin romantik renklerle çarpıtılması ve yumuşatılması, böylece daha kabullenilir ve yaşanılır kılınmasını hedefleyen konseptin renk paletinde gök mavisi, yavru ağzı, kum rengi, ekru, bej, gri mavi ve açık toprak tonları, materyallerde ise yine doğallık ve yumuşaklık öne çıkıyor.

• Kent yaşamı
Kozmopolit kentlerdeki farklı kültürleri harmanlayan ve buluşturan, köklerin ve yerelin yok olmadan bütünün içine entegrasyonunu sağlamaya olanak veren, geleneksele ve kültürel mirasa saygıyı öngören, tüm bunları bir araya getirirken iletişimi, dili, sözcükleri özenle kullanmayı önemseyen konseptler; “Kommun-ikation”, “Lyrical Augmentation”, “Narrative Innocence” ve “Hetero-Genius” başlıkları altında toplanıyor. Hızlı kentleşme ve kentlerin hızlı büyümesi sonucu bireylerde oluşan “error in connection” (bağlantı hatası) da, urban ana konsepti altında değerlendiriliyor. Konseptin renk paletinde pembe, mavi, yeşil, mor ve kahvenin plastik tonları, materyallerde ise seyrek dokulu, ağ görünümlü ya da tül kumaşlar kullanılıyor.

• Dijital dünya, sanal hayatlar
Geleceğin bilinmezliğini bugünden yaşayan, beklenmeyeni bekleyen, sürprizli ve oyuncu sanal dünyanın, günlük hayata derinlemesine nüfuz eden Instagram’ın ve çeşitli filtre uygulamalarıyla fotoğraflar üzerinde oynanarak yaratılan sanal gerçekliğin irdelendiği “Vista-gram”, “Assemblage”, “Digital Visionary”, “Re-Facite” konseptlerinin ortak noktası, paletlerde aynı oranda ışıklandırılmış toz mavi, okyanus mavisi, flamingo pembesi, mineral sarısı, nane yeşili, lila gibi telaşeden uzak ama oyuncu renklerin olması. Doğal materyallerin yanı sıra, konseptin değiştirme/dönüştürme yanına vurgu yapan özel finişli kumaşlar ön planda.

Özlem Süer 2016 Yaz Koleksiyonu ise Happy Tropics temasıyla özel olarak tasarlanan baskı ve desenlemelerden hareket eden bir koleksiyon. Doğaya olan özlem, renkler, formlarda daha sakin ama desenlerde fark yaratan bir koleksiyon oluşturdu. Dünyada; müzikteki, sanattaki, sinemadaki başarısı ile ses getiren güçlü kadınların portrelerinden yola çıkarak tropikal ögelerle hazırlanmış kolajlardan oluşan bu enerjik koleksiyon poster baskı duygusuyla tasarlandı. 

2016’da düğünlerde neler olacak?
2016 düğün trendleri
Kimi zaman kırda, kimi zaman sahilde, bazen denizde, bazen gökyüzünde…”Evet” demenin binbir değişik yolu, hayal gücünün sınırlarını zorlayan kurgularıyla karşılaşıyoruz. Özellikle son dönemde teknolojinin sürekli ilerleyen hızına özel günlere dair daha interaktif, daha süreci hızlandıran yöntemler bulunmakta.
Bunlardan bazıları, gelin buketinin içine GoPro gizlenmesiyle, gelinin de istediği anları görselliğe müdahale etmeden çözmesi ya da pasta mapping, GIF fotoğraflar, düğün konseptine uygun bir photobooth yaptırılarak onu fotoğrafların zemini olarak kullanmak, periscope’ta düğünü canlı kaydetmek olarak sayılabilir. Daha artistik ve yaratıcı buluşlardan bir tanesi de, düğün töreninin başından-sonuna kadar olan sürede bir ressamın törendeki görselliği resmetmesi. Sonsuz yaratıcılık, teknoloji ve romantizmle daha kim bilir neler olacaktır?  
Düğün… Yeni bir yuvanın kurulması, hayatın yeni bir dönemine başlangıcı. Geleneğe, kültürel mirasa, zevklere, maddi olanaklara göre içeriği çok değişik olsa da, insanoğlu binlerce yıldır evlilik törenleri yapıyor. Geleceği birlikte kurmak için bir araya gelen iki insana iyi dileklerini sunmak ve onların bu yeni yaşam yolculuğuna keyif ve mutlulukla başlamalarını sağlamak için gerçekleştirilen evlilik törenleri de, hayatımızdaki pek çok şey gibi, toplumsal etkilerle değişiklik gösteriyor. Küreselleşme ve internet sayesinde artık düğünlere özgü yöresel farklılıklar azalıyor, onların yerini hızla değişen global düğün trendleri alıyor.