BAŞARILI İKİ OYUNCU ESRA BEZEN BİLGİN GÜLİZ ÇALIŞKAN

“Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi” tiyatro oyunu ile önce ödülleri toplayan sonra da beş senedir gördükleri yoğun ilgi ile devam eden oyuncular sahnede olmaktan mutluluk duyuyor.

ABONE OL
3 Mart 2016 Perşembe 10:28 | Son Güncellenme:
12 dakika okunma süresi
BAŞARILI İKİ OYUNCU ESRA BEZEN BİLGİN GÜLİZ ÇALIŞKAN

Esra Bezen Bilgin ve Güliz Gençoğlu Mehmet Ergen’in yönettiği oyunla 5 senedir sahnedeler. Esra Bezen Bilgin’in Afife Jale Tiyatro Ödülü, Sadri Alışık Ödülü ve Tiyatro Eleştirmenleri Birliği Ödülü aldığı oyunla Güliz Gençoğlu Sadri Alışık Yardımcı Dalda En İyi Oyuncu Ödülü’nü aldı. Başarılı oyuncularla bir araya gelerek oyunlarından ve tiyatrodan konuştuk. 


Önce Bir Boşluk Oldu Kalp Gidince Ama Şimdi İyi adlı ödüllü oyununuz çok konuşuldu. Sizden dinleyebilir miyiz?
Esra Bezen Bilgin: 5 yıl oldu. Hala oynadığımız bir oyun. Ve aynı heyecan ve zevkle oynuyoruz. Güzel gidiyor çünkü seyircinin ilgisi de devam ediyor. Bizim için çok güzel bir deneyim. Hediyeleriyle geldi, biz bunu yaparken zaten keyif alıyorduk ama seyircinin de desteklemesi pastanın üzerindeki çilek oldu.


Bu sezon son mu?
E.B: Her sene seyirci ilgisine göre belirleniyor. Biz her sene bitirelim dediğimizde gelmek isteyenler için bir sezon daha devam edebileceğimizi düşünüyoruz. O yüzden bunun hakkında kesin bir cevap vermek mümkün olmuyor.
Güliz Gençoğlu: Her sezon bu sezon son diyoruz. Ama ilgi çok olunca ve ısrar edilince tekrar sahneye çıkıyoruz. Çok uzun zamandır aklında olup gelmek isteyip gelemeyen, tekrar seyretmek için gelenler oluyor.


Oyun içinde zamanla değişiklikler oldu mu?
E.B: Hayır. Belki çok ufak nüanslarda olmuştur. Oyunun metni bizim için önemli ve bağlı olduğumuz bir konu. Oyun bizim parçamız oldu. İkimizde sadığız oyun metnine. Şöyle söyleyebiliriz, ilk oyunlara göre daha oturmuş bir oyun izleyecekseniz dersem doğru bir cümle olur. Aksanlar, replikler her şey gerektiği kadar, daha bizden…


Eşinizin sizi bu oyunda oynamak için ikna etmiş diye okudum. Oyunu ilk okuduğunuzda oynamaya nasıl karar verdiniz?
Londra’da yeni yazılmış, taze bir oyundu. Mehmet Ergen oyunu Türkiye’ye uyarlayıp, Türkiye’de yapmak istedi. Rus kadını canlandırmak gerekliydi benim çekincelerim sadece bu konuda oldu. Benden Rus olmayacğını düşündüm, sıcak bakamadım bu yüzden. Aksan yapabileceğimi düşünemiyordum. Ve 2. kadın Güliz olmalıydı diye hemen karar vermiştik. Güliz’i tanıyorduk, bana destek olan isim de o oldu. Küçük bir prodüksiyonla kurulmuştu ve şimdi buradayız. Küçük bir oyun ama derdi büyük bir oyun oldu. Arka sokakta yaşanmışçasına anlatmak istedik. Daha gerçeğe yakın… Belki orijinalinde daha farklı anlatılıyor ama çeviride anlatmak istenileni yakaladık. 


G.G: Oyunun asistanlığını ben yaptım. Karakterlerin ikisini de tanıyorum. Esra’yı çok kez izledim. Oyun, 3 ana zamanda geçiyor, yalın bir dilde anlatılmış olsa da gittikçe açılan bir hikayesi var. Bence edebi yönden de farklı bir bakış açısı getirdi.


Sizden başka oyunu oynamak isteyen oldu mu?
G.G: Güzel bir nokta, bu oyundan sahneler konservatuar giriş sınavında oynanmaya başladı.


Oyununuzu yurt dışında izleme fırsatınız oldu mu?
Maalesef izleyemedik. Bizden önce bir kere oynamış. Ama Londra’ya turneye gittiğimiz zaman yazarın başka bir oyununu izlemiştik. Çok güzeldi, hem bizler tarafından sahnelenmiş eski oyunu ve bizim izlediğimiz yeni oyun aynı zamandaydı. 


İkinizin de birer oyunu daha var, İzmit Şehir Tiyatroları’nda ‘Ferhat ile Şirin’i oynuyorsunuz, o oyunla ilgili neler söylersiniz? 
O bambaşka bir oyun. Yönetmeni Levent Süner. Hem öğretim görevlisi hem de yönetmen. O oyunu da keyifle oynuyoruz. 19 yıldır İzmit Şehir Tiyatroları’nda kadroluyum.
G.G: Pazar günü Zorlu Performance Center’da ‘Yoldan Çıkan Oyun’ isimli bir oyununum var. Oyuncular için farklı türlerde ve farklı oyuncularla oynama şansı bulmak güzel bir durum.


Talimhane Tiyatrosu’nun eski yeri kapandı mı?
Evet. Büyük bir mücadele verildi ama kapandı. 


Oyuna gelenler sizce hangi mesajı alıp çıkıyorlar?
E.B: Bir kere önce karakterle kendi hayatını karşılaştırıyorlar. Arka sokağımızda olan olaylar bunlar, insan ticareti, pasaporta el koyma, çocuk işçileri tekstil firmalarında çalıştırılması gibi tüm rahatsız edici ve görülmesi ve bilinmesi gerekenleri göz önünde tuttuğumuzu düşünüyorum. Kadınların ve erkeklerin tepkileri farklı oluyor, bu da hoşuma gidiyor. Aslında oyun bir aşk hikayesi. Aşkta hayal kırıklığı var, dolayısıyla herkes ilişki kurabiliyor oyunla. Erkekler daha farklı yaşıyorlar ama kadınlarda anne olma, çocuğunu kaybetme konusunda belki erkeklerden daha çok oyunun içinde olabiliyorlar. 
G.G: Oyunu tekrar seyretmeye gelenler ve bir süre sonra bile hala oyunu düşünüyorum diyen kişilerle karşılaşıyoruz.


Aksan için nasıl çalıştınız?
E.B: Fark ettirmeden kulak dolgunluğu oluşmuş. Daha sonralarda Türkiye’de yaşayan bir Rus oyuncu ile tanışma fırsatı yakaladım. Birlikte çalıştık. Gün içerisinde herkesin şaka malzemesi olarak kullandığı bir şey ama oyun boyunca bunu aynı renkte devam ettirmek kolay olmadı. Bir de son zamanlarda aksan hep bir komedi unsuru olarak kullanıldı. Bunu yıkıp dramatik yerlerde kullanabilmem gerekince işleyişi de değiştirmiş oldum. 


Yeni projeleriniz var mı?
E.B: Mayıs ayında başlayacak, oyun atölyesinde yapacağımız bir oyun var. 


İngiltere’deki oyun anlayışıyla burayı kıyasladığınızda neler söylersiniz?
E.B: İlk zamanlar buraya üzülerek dönüyordum. Tiyatro İngiltere’de eğitimin ve yaşamın bir parçası, hayatın bir rutini, gelenek gibi. Bizde hala zaman ayırılması gereken bir durum. O yüzden onlarla bu konuda kavga etmeyi bıraktım. Şunu da biliyorum, bizim de iyi oyuncularımız var. Son on yıldır daha iyiye gittiğimizi düşünüyorum. 


Tiyatroda özellikle oynamak istediğiniz bir rol var mı?
E.B: Buna bir cevabım yok. Ama elindeki malzeme, okudukların ve senle birlikte şekillen karakteri iyi oynamak isterim.


Eğitmenlik durumunuz var mı?
E.B: benim olmadı.
G.G: Ben yaptım daha önce. Semaver Kumpanya’da çalışırken çocuklara ve yetişkinlere ders verdim. Öğretme hevesim hep oldu.


Tiyatro konusunda size çok şey kattığını düşündüğünüz birileri oldu mu? 
Konservatuarda iyi hocalarım oldu. Yolumu açan ne istediğimi anlamamı sağlayan hocalarım Levent Ülgen ve Laçin Ceylan vardı. Sonra Işıl Kasapoğlu ile çalıştım, benim için oyunculuğumun temel taşlarından birini oluşturdu. Emre Koyuncuoğlu ise klasik anlayıştan çıkmamı çağdaş anlayışla oyun sahnelememi sağladı. Son olarak Mehmet Ergen. Hepsi beni etap etap ayrı bir yere taşıdılar.


Televizyonda sizleri göremiyoruz özel bir tercih mi?
E.B: Daha önce İstediğim kişilerle istediğim projeleri yaptığım için zamansızdım. Keyifliydim de eksiklik hissetmedim. Ama sinema filminde yer aldım. Son yıllarda güzel projeler gördükçe daha sıcak bakmaya başladım.
G.G: Ben en son televizyon dizisi Leyla İle Mecnun’da oynadım. O projede Onur Ünlü ve ekiple çalıştığım için mutluyum. Bir de hikayeler hep aynı ilerliyor. Risk alamıyoruz. 19. yüzyılda ne oynandıysa şimdi de öyle oynanıyor. Metroda giderken bile ben çok hikaye görebiliyorum. Bu konuda kolaycılığa çıkılıyor gibi düşünüyorum. 


Tiyatroda ödül ne ifade ediyor?
E.B: Takdir edilmek güzel tabi ama ben mutluyum seyirci mutlu bu yeterli olmalı. Ödül hiç amacım olmadı Ödül ancak motive olabilir.
G.G: Sadece ödül için oynarsanız samimiyeti kaybedersiniz gibi geliyor bana. Benim bu oyunla ödül almamın eğlenceli bir anısı var. Adımı anons ettiklerinde duymadım ve kendimin almış olduğunu tahmin etmediğim için alkışlamaya devam ettim. 

 

Röportaj: Petek Kırboğa

EN ÇOK OKUNANLAR

India Mahdavi'den Yılbaşına Özel Şık Bir Dokunuş
India Mahdavi'den Yılbaşına Özel Şık Bir Dokunuş

India Mahdavi'den Yılbaşına Özel Şık Bir Dokunuş

1 dakika okunma süresi
Antik Mimariden İlhamla Yaratılan Mistik Mücevherler
Antik Mimariden İlhamla Yaratılan Mistik Mücevherler

Antik Mimariden İlhamla Yaratılan Mistik Mücevherler

1 dakika okunma süresi
Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl
Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

Moda Tutkusu X Love My Body: Moda Dünyasında 10. Yıl

1 dakika okunma süresi
Çikolata Tutkunları İçin Kaçırılmayacak Bir Etkinlik: Ilse Wilmots İstanbul'da
Çikolata Tutkunları İçin Kaçırılmayacak Bir Etkinlik: Ilse Wilmots İstanbul'da

Çikolata Tutkunları İçin Kaçırılmayacak Bir Etkinlik: Ilse Wilmots İstanbul'da

1 dakika okunma süresi
Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner
Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

Dries Van Noten'ın Yeni Kreatif Direktörü: Julian Klausner

4 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI
İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

İDİL FIRAT ALEM ÖZEL RÖPORTAJI

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER
GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

GIS PROJECT 2017 İLHAM VEREN ROL MODELLER

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN
YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

YONCA EBUZZİYA İLE KAPALIÇARŞI'DA BİR GÜN

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR
FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

FİKRET ORMAN KIZLARI ONUNLA GURUR DUYUYOR

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ
GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

GÜL AĞIŞIN LUG VON SIGA HİKAYESİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ
AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

AURELIE BIDERMANN’IN LÜKSLERİ

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK
BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

BERRİN OKÇU İLE GEÇMİŞE YOLCULUK

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR
GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GALERİ SELVİN 30 YILI GERİDE BIRAKIYOR

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”
GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

GELİNLİK TASARIMCISI GALIA LAHAV: “SOPHIA LOREN’İ GİYDİRMEK İSTERDİM”

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN
EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

EN ROMANTİK GÜNÜN MİMARI VİOLA CHAN

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?
BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

BU YAZ KİM, NE OKUYOR?

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI
MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI

MÜCEVHERİN DAHİ İSMİ SEVAN BIÇAKÇI