II. Dünya savaşından sonraki yıllarda literatüre girmiştir. Savaş, ölüm tehdidi, ağır yaralanma, sevdiğin birini aniden kaybetmek, taciz, tecavüz, vücut bütünlüğünün bozulması, deprem, sel, yangın, salgın hastalıklar, işkenceler, kanser, aldatılma, boşanma, evcil hayvan kaybetme vb. gibi travma oluşturan olaylar sonrasında yaşayan stres bozukluğudur.
Bireyler travma oluşturacak durumla karşılaştıklarında yok saymaya ya da unutmaya çalışırlar ama başarılı olmaları zordur. Hakkını arayan, yardım alan, başkaları ile sıkıntısını paylaşan bireylerin daha çabuk iyileştiği gözlemlenmiştir. Travma sonrası stres bozukluğu yardım alınmaz ise uzun yıllar etkisi devam eden ve işgücü kaybına neden olan bir psikolojik bozukluktur.
* Yeniden yaşama: Bireyler, yaşamış olduğu olay sonrasında olayı ve olay yerini hatırlayarak olayı yeniden yaşarlar. Örneğin; yağmurlu bir günde motor kazası yapan kişi arkadaşını kaybetmiş ise, her yağmurda ya da motor sesinde olayı hatırlar ve yeniden yaşar. Bu durum kişilerin pişmanlık duymasına ve kendilerini yıpratmalarına sebep olur. Yaşanılan motor kazası bireyde travmaya sebep olur. Birey her fırsatta bu olayı düşünüp üzülür.
* Kaçınma: Bireyler travma oluşturacak olayı yaşadıkları alanlardan kaçınırlar, tekrar aynı olayın yaşanmasından endişe duyarlar.
* Aşırı Uyarma: Birey her an tetikte ve heyecanlı olabilir. Gece uykusuzluk, mide bulantısı, mide ağrısı, iştahsızlık yaşayabilir. Örneğin; depremde göçük altında kalmış bireyler, normal hayata dönerken sıkıntı yaşayabilirler. Depremin tekrarlanması ihtimali ile tetikte kalırlar. Bu durum fiziksel ve psikolojik bireyleri yıpratır.
* Duygulardaki ani değişimler: Aniden öfkelenme, intihar düşüncesi ağlama krizleri, aşırı suçluluk duyma, saldırgan davranışlar, utanç hissi vb. duyguların bireyde aniden ortaya çıkması durumudur.
Semptomlar üç aydan kısa sürdüğünde ''akut'' travma sonrası stres bozukluğu, daha uzun sürerse ''kronik'' travma sonrası stres bozukluğu olarak adlandırılır.
Bireylerde travma oluşturacak olaylara maruz kaldıktan sonra, belirtiler bir aydan uzun süredir devam ediyorsa, bireylerin psikolog ya da psikiyatri kliniği gitmeleri önerilir. Doktor, kişilerin öyküsünü dinler, tıbbı geçmişlerini inceler ve bireye sorular sorar. Bu durum bireylerin günlük yaşamını, iş yaşamını ya da aile içi durumunu olumsuz etkiliyorsa travma sonrası stres bozukluğu teşhisi konulur.
Uzman doktor teşhisi konulan hastalık için öncelikli tedavi olarak, psikoterapi uygular. Sonraki süreçte bireye bilişsel terapi olarak, maruz bırakma terapisi uygulanır. Bu bireyler tarafından korkutucu görülebilir. Psikoterapi uygulaması bireye, EMDR uygulanabilir. Takip eden süreçte birey panik atak ya da anksiyete (kaygı bozukluğu) yaşaması durumunda serotonin sistemini düzenleyici ilaçlar kullanılabilir. Teşhis ve tedavi uygulandıktan sonra aileler de bireyin yanında olup destek vermelidirler.