Parfümlerin özünü oluşturan sayısız çeşitteki çiçeğin yüzyıllardır yuvası olan Grasse şehri, günümüzde her ne kadar güzel kokusuyla biliniyor olsa da, Orta Çağ’da durum biraz farklıydı. Grasse, parfüm üretimiyle ünlenmeden önce yüksek kalitedeki deri ürünleri ile tanınıyordu ve yaygın olan deri tabaklama işlemi yüzünden şimdinin aksine şehirden kötü bir koku yükseliyordu. Bu durum, şehirde yaşayan ve deri ürünleri kullanan soylu aileleri oldukça rahatsız ediyordu. 16. yüzyılda lokal bir deri ustası olan Jean de Galimard’ın bulduğu dahiyane çözüm, Grasse’ın kaderini tamamen değiştirdi.
Elverişli iklim şartları ile Grasse, Chanel N°5 gibi birçok parfümün çiçeklerini topraklarında yetiştiriyor.
Parfümlü deri eldiven üretimine başlayan Galimard, hediye ettiği bir çift çiçek kokulu eldivenle ilk olarak Fransız Kraliçesi Catherine de Medici’nin kalbini çaldı. Galimard’ın buluşu, kraliyet ailesinden sonra kısa sürede yüksek sosyeteye de yayılarak Grasse’ı parfümleriyle dünya çapında tanınan bir şehir haline getirdi. Bugün Fransız parfüm endüstrisinin merkezi olan Grasse, elverişli iklim şartları ile efsanevi Chanel N°5 gibi birçok parfümün çiçeklerini verimli topraklarında yetiştiriyor. Fransız Rivierası Côte d’Azur’a oldukça yakın olan bu şirin yere yolunuz düşerse eğer, çiçek tarlalarını gezmek, parfümün tarihini keşfetmek ve parfüm yapımının inceliklerini öğrenmek gibi sizi bekleyen birçok aktivite var.
Grasse’ın köklü parfüm tarihini merak ediyorsanız eğer, şehrin 7 km dışında kalan botanik bahçeleriyle ünlü Musée International de la Parfumerie’yi (Uluslararası Parfüm Müzesi) ziyaret etmelisiniz.
Parfüm yapımının aşamalarını görmek içinse hala faaliyet göstermeye devam eden üç geleneksel parfüm fabrikası var: Galimard, Fragonard ve Molinard. Bu üç fabrikada da çiçek ve bitkilerin damıtılarak esanslara dönüştürülme aşamalarını gözlemlerken, parfüm workshop’ları ile kendi kişisel parfümünüzü yaratabilirsiniz. Lokal olarak yetiştirilen çiçekleri dalında keşfetmek için Grasse’ı ilkbahar ve yaz mevsimlerine denk gelen hasat zamanında ziyaret etmekte fayda var.
Şehrin biraz dışında kalan Le Domaine de Manon, bu dönemde çiçek tarlalarına özel turlar düzenliyor. Mayıs ayında güller, Ağustos’tan Ekim ortasına kadar ise yaseminler toplanıyor. Tur boyunca ziyaretçilerin de topladığı Le Domaine de Manon’da yetişen bu her iki çiçek, daha sonrasında Dior parfümleri için özel olarak saklanıyor.
Parfüm yapımının aşamalarını görmek için hala faaliyet göstermeye devam eden üç geleneksel parfüm fabrikası var.