Çağdaş sanatın ve pop art'ın aranan isimlerinden Yayoi Kusama'nın adı anıldığında aklımızda ilk beliren görüntü, her yeri ele geçiren puantiyeler. Ağırlıklı olarak heykel, enstalasyon ve resim üzerine çalışan Kusama, Louis Vuitton ile gerçekleştirdiği iş birlikleri başta olmak üzere moda dünyasında da adından sıkça söz ettiriyor.
Puantiyelere olan bağlılığı ile tanıdığımız Yayoi Kusama, 2 Mart 1929'da Japonya'nın Matsumoto şehrinde dünyaya geldi. Kusama'nın puantiyelerle ilişkisi, çok erken yaşlarda hayatıyla bağlantılı olarak başladı. Çocukken halüsinasyonlar görmeye başlayan Kusama, dünyayı puantiyelerle görüyordu. Yayoi Kusama'yı 10 yaşında resim yapmaya başlamaya iten bu halüsinasyonlar ve puantiye teması, hayatının ilerleyen dönemlerinde de devam etti.
İkinci Dünya Savaşı ile birlikte Yayoi Kusama, şehrindeki tüm diğer çocuklar gibi günde 12 saate varan vardiyalarla paraşüt fabrikasında çalışmaya başladı. Ancak zorlu şartlara rağmen çizim yapmak için gerekli gücü ve zamanı bulmayı başardı.
1948 yılında, yaşıtı gençlerle birlikte grup sergilerinde eserlerini dünyayla paylaşmaya başlayan Yayoi Kusama, 1948-49 yıllarında kısa süreli bir sanat eğitimi aldı. Sanatçı olma güdüsü ve ailesinin bunu desteklememesi üzerine yaşadıkları çatışmalar, Kusama'yı 1957 yılında ABD'ye taşınmaya itti. Ailesinin, Japon geleneklerine bağlı bir ev hanımı olmasını beklediği Yayoi Kusama, dünyanın en ünlü çağdaş sanatçılarından biri olmaya hazırdı. New York'a taşınmadan önce Japonya'yı terk etme sürecinde, erken dönem eserlerinin çoğunu kendi elleriyle yok etti. Adeta kişisel hayatıyla birlikte sanat hayatına da sıfırdan başlamayı hedefliyordu.
Minimalizm ile giriş yaptığı New York sanat sahnesinde pop art ve performans sanatının aranan isimlerinden biri haline geldi. Kısa bir süre içinde New York avangart dünyasının merkezine geldi ve eserleri; Andy Warhol, Claes Oldenburg ve Donald Judd'ınkilerinin yanı sıra sergilenmeye başladı.
Yayoi Kusama dendiğinde ilk aklınıza gelen görüntü puantiyeler de olabilir sonsuzluk mekanları da. İçine girdiğiniz odayı sınırsız hissettiren enstalasyonlarıyla ünlü pek çok sergi düzenlemesi, popülerliğinin kaynağı oldu.
Ağırlıklı olarak resim, heykel ve enstalasyon üzerine çalışan Kusama; performans sanatı, şiir, edebiyat, video sanatı ve moda alanlarında da çalışıyor. Eserlerini, minimalizmden sürrealizme, pop art'tan soyut ekspresyonizme pek çok farklı stilde sunuyor.
Kusama'nın halüsinasyonlarından ilhamını alan puantiyelerin ele geçirdiği eserleri, sanatçının psikolojik dünyasının bir uzantısı olarak karşımıza çıkıyor. New York'a ilk taşındığı dönemde ürettiği eserler, resmin fiziksel ve psikolojik sınırlarını keşfediyor. Hem izleyici hem de sanatçı için neredeyse hipnotik bir his yaratan bu puantiyeler, sonsuz bir tekrar gibi ilerliyor izlenimi veriyor. Bu keşif yolculuğunun bugün hala devam ettiğini görebiliyoruz.
Yayoi Kusama, sanattaki ifade arayışının çeşitlilik kazanmasına rağmen 'çevresel sanata' olan bağlılığının daimi kalmasıyla ilgili şunları söylüyor: "Sanatım, sadece kağıt ve fırça ile değil, sonsuz bir boşluk olarak gördüğüm dünyayla da alakalı... Bütün kalbimle gerçeği aramanın bir yolu olarak tüm çabalarımı ancak çevresel sanata yöneltebilirim." Tarihsel yaklaşımları ve doğa incelemelerini ele alan çevresel sanat, günümüzde ise ağırlıklı olarak ekolojik ve politik motivasyonları kapsayan sanatsal uygulamalardan oluşuyor. Bu nedenle Yayoi Kusama'nın kültüre ve geçmişe önem veren, politik olmaktan asla kaçınmayan bir sanatçı olarak bu alanı seçmesi de şaşırtıcı değil.
Yayoi Kusama, kişisel görünümüne ve dünyanın onu stili üzerinden nasıl algıladığına her zaman özen gösteriyordu. ABD'ye geldiği ilk yıllarda sıkça kimono giydiğini ve Uzak Doğu stilini dönem dönem taşıdığını o dönemki fotoğraflarında görebiliyoruz.
1966 yılında tasarladığı "Walking Piece" parçası için çiçek desenli bir kimono içinde New York sokaklarında yürüdü. İçinde bulunduğu şehirde hissettiği yabancılaşmayı moda üzerinden de yansıtıyordu.
Kusama'nın kişisel stilinde dikkat çeken önemli bir nokta ise sanatçının giyiminin, o dönem üzerine çalıştığı eser ve sanat tarzı ile uyum göstermesi. Örneğin; monokrom "Infinity Net" resimlerini yarattığı dönemde monokrom elbiseler ve takımlar giymeyi tercih ediyordu. Bir eser veya projeye odaklandığında bunun, kendi dış görünümüne de sıçramasına izin vermesi Yayoi Kusama'nın adeta bir markaya dönüşmesinin başlıca nedenlerinden biri olabilir.
1960'ların sonuna doğru kendi moda şirketini kuran Yayoi Kusama'nın tasarımları oldukça cesurdu. Kendi kıyafetlerini tasarlayan Kusama, resimlerindeki desenleri kumaşlarına yansıtmaya devam ediyor. Parlak renkli peruklar da zamanla sanatçının stilinin önemli bir parçası haline geldi.
Yayoi Kusama ve Louis Vuitton, 2012 yılında gerçekleşen başarılı iş birliklerinin ardından 2023 yılında yeni bir koleksiyon için bir araya geldi. Fransa merkezli lüks moda markası Louis Vuitton'un, Kusama ile iş birliğiyle ortaya çıkan ilk koleksiyon, 2012 yılında karşımıza çıktı. Bu koleksiyonda sanatçının imza puantiyeleri, markanın popüler çantalarını süslemişti.
2023 yılında yeniden bir araya gelen Yayoi Kusama ve Louis Vuitton, bir kez daha Kusama'nın puantiyelerini keşfediyor. Ocak 2023'ün ilk haftasında piyasaya sürülen koleksiyon, hazır giyim, aksesuar ve mayo çeşitleriyle hem kadın hem de erkek dünyasına hitap ediyor. Koleksiyon, Kusama'nın sanat yaşamındaki siyah-beyaz, kırmızı-beyaz ve sarı-siyah gibi yaygın renk kombinasyonlarını benimsiyor. Kusama'nın "Narcissus Garden" ve "Infinity Mirror Rooms" gibi enstalasyonları ise metalik Louis Vuitton aksesuarlarında yeniden hayat buluyor.
Louis Vuitton, Yayoi Kusama ile projesi dahilinde New York ve Paris'teki ana mağazalarını adeta sanatçının zihnine giriyormuşuz hissi uyandıran bir tasarımla dizayn etti. Fifth Avenue mağazasının vitrinine Kusama'nın gerçek boyutlu hiperrealistik bir robotu yerleştirilirken; Champs Elysées mağazasının dış cephesi de Kusama'nın renkli puantiyeleriyle bezendi. Bu puantiyeleri binanın üstüne yerleştiriyormuş gibi görünen, çatıdaki dev Yayoi Kusama enstalasyonu ise kilometrelerce öteden görülebiliyor.
"Infinity Mirrored Room, The Souls of Millions of Light Years Away", 2016
"Pumpkin", 2010
"Infinity Mirror Room, Love Forever", 1966
"Accumulations No.1", 1962
"Narcissus Garden", 1966
"Dots Obsession", 2003
"Infinity Nets", 1979
"Obliteration Room", 2002
"Repetitive Vision", 1996