(27 Kasım, Borusan Müzik Evi)
Borusan Müzik Evi ilk kez Berke Can Özcan & Arve Henriksen ikilisini ağırlıyor. Daha önce bir albüm çalışması için bir araya gelen ve yıllar içinde dostluklarını sahneye taşıyan ikiliden Berke Can Özcan kendi yaptığı büyük enstrümanları, çelik davulları, çanları, gongları ve davulları eşliğinde solo performansını gerçekleştirmeye başladı. Arve Henriksen ise bugüne kadar pek çok sanatçıyla farklı projelere imza attı, sayısız doğaçlama topluluğuyla özgün bir anlayış geliştirdi. Berke Can Özcan ve Arve Henriksen'in Kuzey melodilerinden yola çıkan doğaçlamaları, müzikte yeniyi arayanları derinden etkileyecek. Berke Can Özcan ve Arve Henriksen ikilisinin konseri 27 Kasım'da Borusan Müzik Evi'nde.
(1 Aralık, Zorlu PSM)
Dörtlü bu konserde, Bora Çeliker'in "Borabook" (2013) ve "Tersyüz" (2018) isimli albümlerinden özgün bestelerin yanı sıra; Irving Berlin, Cole Porter, Rodgers & Hart, Jimmie Van Heusen, Antonio Carlos Jobim gibi şarkı yazarlarının bestelediği vokalli caz standardı ve bossa nova yorumlarına yer verecek. Modern Mainstream, Hard Bop, Free Jazz gibi akımlardan beslenen dörtlünün performansları 1 Aralık'ta Zorlu PSM'de dinleyiciyle buluşuyor.
(3 Aralık, SAHNE 42)
Türkiye'nin önde gelen sanatçılarından Ayhan Sicimoğlu, 42 Maslak'ta yer alan SAHNE 42'deki konserinde sevenleriyle buluşuyor. Müzikseverler aynı zamanda, konserin hemen öncesinde 42 Maslak'taki Türk Lezzet Müzesi'nde sınırsız tadım menüsünden diledikleri lezzeti tadabilecekler. 81 ilin en eşsiz lezzetlerini sunan, yüzlerce yıllık kültürel bir birikimi keşfe davet eden Türk Lezzet Müzesi'ndeki ziyafet, Ayhan Sicimoğlu'nun müziğiyle tamamlanıyor.
(27 Kasım, 28 Kasım, 3 Aralık, DasDas)
Afra Saraçoğlu ve Nurgül Yeşilçay'ın yer aldığı "Bir Barda Bir Gece" oyunu 26 Kasım'da prömiyerini yaptı. Lulu Raczka imzalı oyun, kadınların her akşam başlayan elektrik kesintileri sırasında kayboldukları bir dünyada arkadaşını bulmak için bir bara giden üniformalı kız ile barın tek çalışanı olan bir kadının arasındaki gerilimin ve soru işaretlerinin hiç bitmediği geceyi anlatırken, distopik bir dünyayı merkezine alıyor. Nagihan Gürkan'ın yönetmenliğini yaptığı "Bir Barda Bir Gece" 27 Kasım, 28 Kasım ve 3 Aralık günlerinde DasDas'da izlenebilir.
(27 Kasım, Trump Sahne / 28 Kasım, MOİ Sahne)
Çocukların sevdiği yerli çizgi film karakterleri Niloya, Mete ve Tospik, "Sürpriz Yumurta Müzikali" kapsamında bir araya geliyor. Niloya ve arkadaşı Mete tesadüfen buldukları ve yumurta olduğundan emin oldukları renkli bir sürprizle karşılaşırlar. Buldukları şeyin neyin yumurtası olduğunu öğrenmek için eğlenceli ve maceralı bir yolculuğa çıkarlar. Günün sonunda ise ummadıkları bir cevap onları beklemektedir. "Sürpriz Yumurta Müzikali", 27 Kasım'da Trump Sahne'de ve 28 Kasım günü MOİ Sahne'de izlenebilir.
(28 Kasım, Trump Sahne)
Müzikli komedi oyunu "Tarla Kuşuydu Juliet", Shakespeare'in trajik hikayesindeki Romeo ve Juliet karakterlerini Ephraim Kishon'un yeni kurgusunda günlük yaşantı ve çığırında çıkmış bir evlilik içinde ele alıyor. Engin Alkan'ın yönetip oynadığı oyunda Alkan'a Sevinç Erbulak, Fatih Al ve Mert Şişmanlar eşlik ediyor. Romeo ve Juliet'in ölmediği, büyüyüp, problemli evliliklerini yürütmeye çalıştıkları bir alternatif devam hikayesi olan "Tarla Kuşuydu Juliet", 28 Kasım'da Trump Sahne'de tiyatroseverlerle buluşuyor.
(3 Aralık, Zorlu PSM)
2000'li yılların başında katıldığı BBG yarışmasında popüler olan ve sonrasında hızla popülerliğini kaybeden bir caz şarkıcısının düğün şarkıcısı olma hikayesini anlatan ''Düğün Şarkıcısı'' 3 Aralık'ta Zorlu PSM %100 Studio sahnesinde. Erdi Işık'ın yazdığı, Kayhan Berkin'in yönettiği ve Nergis Öztürk'ün tek kişilik performans sergilediği oyunda izleyiciler, değişen Türkiye'yle birlikte dönüşüme uğrayan Urban Jazz Bar'da çalışan Şahnaz'ın öyküsüne tanık oluyor.
(28 – 30 Kasım, İstanbul Modern İnternet Sitesi)
Ulrich Seidl'ın aynı aileden üç kadının çıktıkları yaz tatillerinde başından geçenleri izleyen üçlemesinin ilk filmi, aşkı arayan bir kadını merkeze alıyor. İş hayatı da ev hayatı kadar yorucu ve zorlayıcı olan orta yaşlı Teresa, tatilinde genç bir sevgili bulma ümidiyle güneşli Kenya'ya gidiyor. "Cennet: Aşk" filmi, 28 – 30 Kasım'da İstanbul Modern'in çevrimiçi film gösterimleri kapsamında internet sitesinde izlenebilir.
(30 Kasım – 2 Aralık, İstanbul Modern İnternet Sitesi)
Teresa, Kenya'ya giderken, Avusturya'da kalan kardeşi, röntgen uzmanı Anna Maria tatil iznini elinde Meryem Ana heykelciğiyle kapı kapı gezerek geçirmektedir. Cennet yolunun İsa'dan geçtiğine inanan Anna Maria'nın misyonerlikle geçirdiği bu günlerde yıllardır kayıp olan ve artık tekerlekli sandalyeye mahkum olmuş Mısırlı Müslüman kocası ortaya çıkar. "Cennet: İnanç" filmi, 30 Kasım – 2 Aralık'ta İstanbul Modern'in çevrimiçi film gösterimleri kapsamında internet sitesinde izlenebilir.
(2 – 4 Aralık, İstanbul Modern İnternet Sitesi)
"Cennet" üçlemesinin son filmindeki tatil, Teresa'nın 13 yaşındaki yalnız ve hassas kızı Melanie'nin zayıflamak için gittiği diyet kampında geçiyor. Melanie ile kamptaki karizmatik doktor arasında yaşananlar üzerinden bir Lolita hikayesi anlatan film, yine yönetmenin kurmaca ile belgesel arasında mekik dokuyan anlatım diliyle, gözlem ve eleştiri gücünü ortaya koyarken karakterlerinin zaaflarına ilk iki filme göre daha sıcak ve yumuşak bir yerden yaklaşıyor. "Cennet: Umut" filmi, 2 – 4 Aralık'ta İstanbul Modern'in çevrimiçi film gösterimleri kapsamında internet sitesinde izlenebilir.
Emre Yusufi, "Minted"
(6 – 30 Kasım, Cue Art Space)
Cue Art Space, çağdaş sanatçı Emre Yusufi'nin uzun bir süreden sonra Türkiye'deki ilk solo sergisi "Harmony of Contrast"ı Yapı Kredi bomontiada'da izleyici ile buluşturuyor. Emre Yusufi'nin heykel, dijital ve NFT formatındaki son dönem çalışmalarının yer aldığı serginin küratörlüğünü ise Ferdan Yusufi üstleniyor. Olimpos Dağı'nın ve tanrıların kralı Zeus'la Miken Kralı'nın kızı ölümlü Alkmene'nin oğlu, güç sembolü, yarı tanrı yarı insan, Yunan mitolojisindeki adıyla Herakles, Roma mitolojisinde Herkül, Emre Yusufi'nin içinde bulunduğumuz yüzyılın insanını yansıtan çağdaş, eğlenceli ve ironik üsluptaki çalışmalarında tekrar beden buluyor.
Dinçer Güngörür, "Günebakan"
(4 Kasım – 30 Kasım, ARK)
Dinçer Güngörür'ün tamamı taştan yontulmuş eserlerden oluşan 18. sergisi "Taş, Kağıt, Çekiç." Galeri ARK'ta sanatseverlerle buluşuyor. Heykel yapmayı 'taş-kağıt-makas' oyununa benzeten Dinçer Güngörür'e göre; kağıt üzerine çizilen bir desen, taşın doğasıyla birleşerek yontuda her çekiç darbesiyle yol alarak eserin ruhu ve şeklini oluşturur. Bazen kağıt üzerindeki desen her şeye rağmen heykeli belirlerken, bazen taşın yapısı, rengi ya da sertliği heykelin belirleyeni oluverir. Dinçer Güngörür'ün, eserleriyle izleyici yeni bir oyuna davet eden "Taş, Kağıt, Çekiç." sergisi 30 Kasım'a kadar ziyaret edilebilir.
(14 Ağustos - 30 Kasım, İstanbul Modern)
İstanbul Modern'in koleksiyonundan oluşturduğu "Etkileşimler" adlı yeni sergisi, sanatçıların yapıtlarıyla atıfta bulunduğu ve ilham aldığı plastik sanatlar, mimari, edebiyat, müzik ve sinema alanından çeşitli konu ve isimlere odaklanıyor. Sergi, sanatçıların ilham kaynaklarını, ilgi ve meraklarını yansıttığı gibi, aynı zamanda sanatın dalları arasındaki göndermeleri işaret ediyor. "Etkileşimler", sanatçıların üretimlerini biçimlendiren esin kaynaklarının neler olabileceğini ve hangi düşüncelerden, sorulardan yola çıktıklarına da bakıyor. 30 Kasım'a kadar İstanbul Modern'de ziyaret edilebilecek "Etkileşimler" sergisinde Haluk Akakçe, Ramazan Bayrakoğlu, İpek Duben, İnci Eviner, Leyla Gediz, Hayal İncedoğan, Bengü Karaduman, Azade Köker, Guillermo Kuitca, Mahmoud Obaidi, Sarkis, Matt Saunders, Şener Özmen ve Thomas Ruff'un yapıtları izleyiciyle buluşuyor.
Hale Güngör, "X-ray", 2021
(2 Kasım – 2 Aralık, Pg Art Gallery)
Pg Art Gallery, Hale Güngör Oppenheimer'ın "Yükseklik" adlı kişisel sergisine ev sahipliği yapıyor. Bir süredir ev kavramı üzerine düşünen ve çalışan sanatçı Hale Güngör Oppenheimer, galerideki dördüncü kişisel sergisinde izleyiciye farklı manzaralardan kesitler sunuyor. Oppenheimer'ın "ev" kavramına doğrulttuğu bakışı "Yükseklik" sergisi ile yer değiştiriyor, evin dışına çıkıyor ve olduğu yerden uzaklaşıp yükseliyor. Hale Güngör Oppenheimer'ın "Yükseklik" sergisi, 2 Aralık'a kadar Pg Art Gallery'de ziyaret edilebilir.
Azade Köker, "Femicide", 2021
(7 Eylül – 4 Aralık, Zilberman)
Azade Köker'in Zilberman'daki beşinci kişisel sergisi "Bir Katlin Provası", sanatçının kadın cinsiyeti, kimliği ve bedenine yönelik sorgulamalarını yansıtıyor. Sanatçının kendi ifadesiyle merkeze koyduğu sorular sergide yer alan heykel, yerleştirme ve kolajlarda yankılanıyor: "Dünya ve yaşamın doğuşuna kaynaklık eden güçte bir dişil enerji nasıl oluyor da toplumsal düzende kayboluyor? Onu susturup sınırlandıran ve edilgen kılan nedir?" Seyirciyi bugünden farklı zamanlara götüren heykellerde Antik Yunan döneminin ve fütüristik yapıların karanlık izleriyle karşılaşmak mümkün. Azade Köker'in "Bir Katlin Provası" sergisi, 4 Aralık'a kadar Zilberman Gallery'de ziyaret edilebilir.