Bazen ihtiyacımız olan tek şey, harika bir yolculuk filmi izleyerek duygularımızı rahatlatmaktır. Bağımsız yapım bir komedi olan "Little Miss Sunshine", aynı zamanda bir aile filmi ve içinizi ısıtırken belki minik birkaç damla gözyaşı dökmenize neden olmayacağının da sözünü veremeyiz. Ailesi, güzellik kraliçesi olmayı hayal eden küçük kızları Olive'i güzellik yarışmasının finallerine götürmek için uzun bir araba yolculuğuna çıkar. Bu film, "Önemli olan vardığın yer değil, yolculuğun kendisidir" sözünün en anlamlı karşılıklarından biri olabilir. Steve Carell, Toni Collette, Greg Kinnear, Abigail Breslin, Paul Dano, Alan Arkin'dan oluşan oyuncu kadrosu bile "Little Miss Sunshine"ı izlemek için yeterli bir neden.
Kuzeybatı Pasifik ormanlarında, yemyeşil ağaçlar, kuş sesleri ve geyiklerin arasında kendini, altı çocuğunu sıkı bir fiziksel ve entelektüel eğitimle yetiştirmeye adamış bir baba ve ailesi, ebeveyn olmanın ne anlama geldiğine dair fikrine meydan okuyarak cennetini terk etmeye ve modern dünyaya girmeye zorlanıyor. Komedi ve dram türündeki bu aile filmi, ailecek çıktığını yolculuklarınızı size özletebilir. Matt Ross'un yazıp yönettiği "Captain Fantastic"in oyuncuları arasında Viggo Mortensen, George MacKay, Samantha Isler, Annalise Basso, Kathryn Hahn ve Steve Zahn gibi isimleri görüyoruz.
Dustin Hoffman'a En İyi Erkek Oyuncu ödülü kazandıran ve Tom Cruise'la birlikte başrolde yer aldığı "Rain Man", Charlie ve tanımadığı ancak babasının ölümünün ardından tüm mirasını bıraktığını öğrendiği otizmli abisi Raymond arasında geçen bir aile ve yolculuk hikayesi. Yolculuk filmlerinde, birlikte yolculuğa çıkan işlevsiz bir ailenin, arkadaş grubunun veya tamamen yabancı bir grup insanın zamanla birbirlerini tanıyarak, güçlü bağlar kurmasını ve gerçek bir aileye dönüşmesini izlemek insanın kalbini sıcacık yapıyor. "Rain Man" de tam olarak böyle bir yapım.
Jack Kerouac'ın 1940'ların sonlarında ve 50'lerin başlarında geçen romanına dayanan edebiyatın en ünlü yolculuğu, kitabın yayınlanmasından 55 yıl sonrasına kadar beyaz perdeye yansımadı. Genç yazar Sal Paradise, özgür ruhlu Dean Moriarty ve kız arkadaşı Marylou, ülke çapında uzun bir araba yolculuğuna çıktıklarında, her biri yolculuklarını kalıcı olarak etkileyen bir grup insanla tanışır. Sam Riley, Garrett Hedlund, Kristen Stewart, Amy Adams, Tom Sturridge ve Kirsten Dunst gibi Hollywood'un en ünlü isimlerini bir araya getiren ve Walter Salles'in yönettiği "On the Road", ilham aldığı kitap kadar bohem bir yapım.
Listemizdeki bir diğer Walter Salles imzalı yolculuk filmimiz ise "the Motorcycle Diaries". Salles'ın yolculuk filmlerine hakkını veren bir yönetmen olduğunu görebiliyoruz. Ernesto 'Che' Guevara"nın ve Alberto Granado'nun yazdıkları kitaplardan ilham alınarak Jose Rivera tarafından senaryolaştırılan "Diarios de Motocicleta (The Motorcycle Diaries)", Che Guevara'nın motorsikletle çıktığı yolculuğun hikayesini anlatıyor. Tüm dünyanın tanıdığı Marksist devrimciye dönüşmeden önce Ernesto, 1952'de arkadaşı Alberto Granado ile Güney Amerika'da motosikletle geziye çıkar. Bu yolculuk Guevara'nın hayatını değiştirirken, ona dünyanın adaletsizliklerini gösteriyor. "The Motorcycle Diaries"in başrollerinde Gael Garcia Bernal ve Rodrigo de la Serna yer alıyor.
Özgürlük tutkusunu derinden hissettiren "Into the Wild", üniversiteden yeni mezun olan Christopher'ın sahip olduğu her şeyden vazgeçip Alaska'da vahşi doğada tek başına yaşamaya çalışma hikayesini anlatıyor. Filmin çarpıcı hikayesi, gerçek kişi ve olayları anlattığını bildiğimizde daha da sarsıcı bir hal alıyor. "Into the Wild", özünde karanlık bir hikaye olmasa da sizi etkileyeceği konusunda uyarmak isteriz. "En İyi Kurgu" ve "En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu" dallarında Oscar'a aday olan filmin senaryosu ve yönetmenliği Sean Penn'e ait. Jon Krakauer'ın aynı adlı kitabından uyarlanan "Into the Wild"ın başrolündeki Emile Hirsch'e Marcia Gay Harden, William Hurt, Jena Malone, Kristen Stewart, Catherine Keener ve Vince Vaughn eşlik ediyor.
Jim Jarmusch'un sinemasına aşina olanlar kendisinin şaşırtıcı şekilde hem eksantrik hem de gerçekçi ve doğal filmlere imza attığını bilirler. Kendisi, araba yolculuklarını ve arabada geçen yolculuk sahnelerini de sever. Jarmusch'un ikinci uzun metrajlı filmi olan "Stranger Then Paradise"ta Willie, arkadaşı Eddie ve onları sürpriz bir şekilde ziyarete gelen Willie'nin Macaristan'dan kuzeni Eva'nın çıktığı araba yolculuğunu izliyoruz. Jarmusch'un "yabancılık" ve "bireyler arası yabancılaşma" konularını oldukça güçlü bir şekilde anlatmayı başardığını göz önünde bulundurursak, "Stranger Than Paradise"ın da mutlaka izlenmesi gereken filmlerden biri olduğunu söyleyebiliriz. Film, döneminde alışık olunmayan uzun çekimleri ve karakteristik estetiğiyle bağımsız film dünyasında bir dönüm noktası olarak kabul edilmeye devam ediliyor. Oyuncu kadrosunda da John Lurie, Eszter Balint ve Richard Edson'ı görüyoruz.
Frances Mayes'ın çok satan romanından uyarlanan "Under The Tuscan Sun", izleyenleri İtalya coğrafyasına ve kültürüne uzanan muhteşem bir yolculuğa davet ediyor. Stres dolu hayatından uzaklaşmak isteyen boşanmış bir yazar olan 35 yaşındaki Frances, tatile diye geldiği yerde, İtalyan güneşinin altında kendine sımsıcak yeni bir hayat kurmak için Toskana'da bir villa satın alır. Romantik komedi ve dram türlerindeki "Under the Tuscan Sun", yolculuğun fiziksel olarak kısa ama metaforik olarak uzun sürdüğü bir kendini keşfetme öyküsü. Frances, satın aldığı harap haldeki evi tamir etmeye çalışırken, kendisini de iyileştirmeye çalışır. Audrey Wells'in yönettiği "Under the Tuscan Sun"ın başrollerinde Diane Lane, Raoul Bova ve Sandra Oh yer alıyor.
Richard Linklater'ın yazıp yönettiği ve aynı oyuncularla dokuz yılda bir çektiği filmlerden oluşan "Before..." üçlemesinin ilki olan "Before Sunrise"da Ethan Hawke'ın canlandırdığı Jesse, tren yolculuğunda Julie Delpy'nin canlandırdığı Céline isimli genç bir kadınla tanışır. İkili, Viyena'da trenden inip, geceyi birlikte şehirde dolaşarak ve sohbet ederek geçirir. Jesse ve Céline'in aşklarının 18 yıllık hikayesi "Before Sunset" (2004) ve "Before Midnight" (2013) filmleri ile devam eder. Üçlemede hikaye ve çekimler bulundukları mekanlarla o kadar uyumlu ilerliyor ki "Before Sunrise"da yazı Viyena'da geçiriyormuş gibi hissederken, "Before Sunset"te Paris'te ve "Before Midnight"ta da Yunanistan'da yaz tatili yapıyormuş gibi hissedebilirsiniz.
Kötü bir muhabir ve çılgın genç bir varis, New York'a giden bir otobüste tanışırlar ve otobüs onları duraklardan birinde bıraktığında birbirlerine mecbur kalırlar. Durumdan hiç de memnun olmasalar da yola baş başa devam etmek zorundadırlar. Clark Gable ve Claudette Colbert'in başrollerinde yer aldığı, yönetmenliğini Frank Capra'nın yaptığı "It Happened One Night", En İyi Film, En İyi Erkek Oyuncu, En İyi Kadın Oyuncu, En İyi Yönetmen ve En İyi Uyarlama Senaryo dallarında Oscar sahibi.
Listemizdeki tek klasik komedi türündeki yolculuk filmi olan "We're the Millers", aile olmayan bir ailenin hikayesini anlatıyor. Meksika'dan ABD'ye büyük bir yasadışı ot sevkiyatı yapmakla görevlendirilen David, sahte bir aile kurarak dikkat çekmeden sınırı geçebileceğini düşünür. Bu sahte ailenin annesi bir striptizci olan Rose, çocukları ise problemli iki genç olan Kenny ve Casey'dir. Bir karavana doluşup yola çıkan hepsi birbirinden farklı bu karakterler, zorunlulukla bir araya gelince başlarını soktukları problemler de giderek büyür. Rawson Marshall'ın yönettiği "We're the Millers"ın başrollerinde Jason Sudeikis, Jennifer Aniston, Will Poulter, Emma Roberts ve Ed Helms yer alıyor.
James Thurber'ın kısa öyküsüne dayanan ve Steve Conrad tarafından senaryosu yazılan "The Secret Life of Walter Mitty", yolculuk filmlerinin en güzel özelliklerinden birini hissettirerek izleyenlere ilham veriyor. Bütün hayatını hayal kurarak geçirmiş Walter'ın, sıkıcı masa başı işini bırakarak, tuhaf bir maceraya atılmasını izliyoruz. Kayıp bir negatifi bulmak için dünyayı dolaşan Walter ve iş arkadaşı, bu hazine avında Grönland, İzlanda ve Himalayalar'a kadar gider. Film, hayal kurmanın güzelliği olsa da hayalleri gerçeğe dönüştürmedikten sonra yeterli olmadığının altını çiziyor. Ben Stiller'ın hem yönettiği hem de başrolü oynadığı "The Secret Life of Walter Mitty"de Stiller'a Kristen Wiig, Kathryn Hahn, Adam Scott, Terence Bernie Hines ve Jon Daly eşlik ediyor.
Sinema tarihinde "Lord of the Rings" serisinden daha uzun ve daha ünlü bir yolculuk filmi bulmak mümkün olmayabilir. Yolculuk filmlerinin ana kaynağı mitolojik yolculuk hikayeleri olduğu için ve fantastik filmler de mitolojiden hayli esinlendiği için bu listede bir tane fantastik film olmalıydı. Biz de "Lord of the Rings" serisini temsilen, üçlemenin ilk yapımı olan "Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring" filmini listemize eklemek istedik. Shire'da sakin bir hayat yaşayan bir Hobbit ve sekiz arkadaşı, güçlü Tek Yüzüğü yok etmek ve Orta Dünya'yı Karanlık Lord Sauron'dan kurtarmak için uzun ve zorlu yolculuğa çıkar. Peter Jackson imzalı "Lord of the Rings: The Fellowship of the Ring"in oyuncu kadrosunda Elijah Wood, Ian McKellen, Viggo Mortensen, Orlando Bloom, Sean Bean, Sean Astin, Billy Boyd, Andy Serkis, Ian Holm, Cate Blanchett, Christopher Lee, John Rhys-Davies, Liv Tyler ve Hugo Weaving gibi ünlü isimler bulunuyor.
Muhtemelen yolculuk filmleri listesinde bir süper kahraman filmi görmeyi beklemiyordunuz. Ancak belki de "Logan"ın türünün en iyilerinden biri olmasının nedeni de yolculuk temasını konu alması olabilir. Hugh Jackman'ın Wolverine karakterine veda ettiği film olarak bildiğimiz "Logan", önceki "X-Men" ve "Wolverine" filmlerinden farklı bir yol izleyerek hem şiddet hem de duygusallık dozunu artırmıştı. James Mangold'un yönettiği film, tipik süper kahraman filmlerine göre biraz daha kasvetli ve biraz daha drama yakın. Özünde bir yolculuk filmi olması nedeniyle de karakterlerde büyük değişimler gözlemlememize imkan sağlayan bir yapım. Logan ve Charles Xavier, Logan'ın güçlerine sahip genç bir mutant olan Laura'yı korumak için yaşadıkları yeri terk edip, güvenli bir bölgeye doğru yola çıkmak zorunda kalır. Üstelik de peşlerinde Laura'yı ele geçirmeye çalışan tehlikeli kişiler varken. "Logan"ın başrollerinde her biri oyunculuğuyla kendine hayran bırakan Hugh Jackman, Patrick Stewart ve Dafne Keen'i görüyoruz.
Listemizin son sırasında, ne kadar yol giderlerse gitsinler çöl manzarasının pek de değişmemesi nedeniyle, görsel olarak pek de yolculuk hissi vermeyen ama tüm filmin yolda geçmesi nedeniyle listemizde yer almak zorunda olan "Mad Max: Fury Road" bulunuyor. Ölümsüz "Mad Max" serisini bilenler ve sevenler, mutlaka bu filmi de izleyip çok sevmiştir. Ancak seriye aşina olmayanlar için de oldukça zevkle ve anlaşılma problemi yaşamadan izlenebilecek bir yapım olduğunu söylemeliyiz. Bir kısım seyirci ve eleştirmen tarafından tüm zamanların en iyi aksiyon filmleri arasında da görülen "Mad Max: Fury Road", George Miller'ın imzasını taşıyor. Kıyamet sonrası çorak bir diyarda, Max adında bir adam ve bir kadın, mahkum edilmiş bir grup kadını vahşi bir tiranın elinden kaçırır. Filmin oyuncu kadrosunda Tom Hardy, Charlize Theron, Nicholas Hoult, Zoe Kravitz, Hugh Keays-Byrne, Josh Helman ve Rosie Huntington-Whiteley'i izliyoruz.