Art Basel 2021, iki yıl aradan sonra İsviçre'deki ana merkezinde canlı olarak açılmaya hazırlanıyor. Bölgenin sanat ve kültür anlamında kalkınmasında elli yıldır çok büyük önem taşıyan, sansasyonel ve çekişmeli anların eksik olmadığı Art Basel 2021'de, iki senelik bir aradan sonra bizi neler bekliyor?
1970'te Ernst Beyeler, Trudl Bruckner and Balz Hilt tarafından kurulan uluslarası sanat fuarı Art Basel, senede bir hafta sanat dünyasının önde gelen galerilerini, sanatçılarını, koleksiyonerlerini ve sanatseverleri bir araya getiriyor. İlk senesinde 16,000 izleyiciyi çeken ve en son edisyonu olan 2019 yılında, global yöneticisi Marc Spiegler yönetiminde 93,000 ziyaretçinin akın ettiği fuarda 35 ülkeden 290 galeri bulunuyordu.
Aralarında UBS'inde bulunduğu sponsorlar ile kültürel ekonomist Clare McAndrew liderliğinde yürütülen, dünya sanat sektörünün büyüme ve küçülme çapını, yıllık satışları ve trendleri seyreden çalışmanın sonucu çıkan yıllık rapor ise sanatın ekonomik ve sosyo-politik kayışını da inceliyor. Bu anlamda Art Basel sanatla ilgilenenlerin yakından takip etmesi gereken bir mecra!
Basel, İsviçre'den sonra, Hong Kong'da ve Miami'de de konumlanan fuar, iki yıl aradan sonra İsviçre'deki ana merkezinde canlı olarak açılmaya hazırlanıyor. Bölgenin sanat ve kültür anlamında kalkınmasında elli yıldır çok büyük önem taşıyan, sansasyonel ve çekişmeli anların eksik olmadığı en üst düzey 'mega-fuarda', iki senelik bir aradan sonra bizi neler bekliyor?
Fuarın izleyici kapasitesinin İsviçre kanunları kapsamında %20'sine inmesine rağmen, organizatörler çok büyük enstalasyonların yer aldığı 'Unlimited' bölümünün ve şehre yayılan sanat parkurunun gerçekleşeceğini belirtiyor. Art Basel'in global yöneticisi Marc Spiegler, katılımcı galerilerin azimlerinin ve bağlılıklarının 'Unlimited' ve Parkur'da görülecek eserler ölçüsünde değerlendirilebileceğini söyledi. Birçoğu pandemiden önce hazırlanan eserler, yepyeni anlamlarla izleyicileriyle buluşacaklar.
Fuarda sergilenecek 272 galerinin yanı sıra, aralarında Konrad Fischer galeri tarafından sunulacak Carl Andre'nin heykeli "Mastaba" (1978) ve Sfeir-Semler tarafından sunulacak Etel Adnan'ın büyük boyutlu resmi "Le Soleil Toujours" (2020) olan, 62 büyük ölçekli eserin bulunacağı "Unlimited''ın kürasyonunu bu sene ilk defa Kunst Halle Sankt Gallen'in direktörü Giovani Carmine yapıyor. Pandeminin orjinal eserlerle yakın temas kurma arzumuzun ne kadar arttığına dikkat çeken Carmine, bu hisleri beslemek için Unlimited'ın ideal sahneyi kuracağını söylüyor.
Leuenberger kürasyonuyla şehrin dört bir yanına serilecek 20 mekana özgü yerleştirme ve performans da "Can We Find Happiness Together Again" (Mutluluğu Birlikte Tekrar Bulabilecek miyiz) teması altında Parcours bölümünü oluşturacak.
İki senedir alışmaya çalıştığımız fuarın sanal versiyonunda da hem Unlimited hem Parcours bölümünü, fuarın dijital kısmını oluşturan Art Basel Live kapsamında küratörlerin hazırladığı sesli rehberler eşliğinde seyretmek mümkün olacak.
Büyük heyecanla beklediğim film serisinin bu seneki küratörleri yazar ve eğitmen Filipa Ramos ve New York'ta yaşayan ve çalışan film küratörü Marian Mason. Nitelikli konuşmalarla akılda uzun süre kalmayı başaran konuşmalar serisi bu sene Hans Ulrich Obrist moderatörlüğünde olacak ve konuşmacılar arasında Daniel Buren'in ve Philippe Parreno'nun olması kaçırılmayacak diyaloglara sahne olacak.
20-26 Eylül tarihleri arasında gerçekleşecek fuarı şimdiden merakla bekliyorum. Girişlerde uygulanacak sıkı kurallar, fuarın belki de en zor 'parkuru' olacak; izleyici sayısının kısıtlanması bu anlamda eski yıllarda yaşanan yoğunlukların hafiflemesini sağlayabilir.