Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı olarak İstanbul sanat piyasasının dünyada tanınmasında ve görünür kılınmasında önemli bir rol üstleniyorsunuz. Contemporary Istanbul yolculuğunuzu sizden dinleyebilir miyiz?
Bu yıl 15. yaşını kutlayan Contemporary Istanbul, 14-15'inde ön izleme ve 16-20 Aralık fuar günleri olarak toplam yedi güne yayılarak gerçekleşecek. 2006 yılında başlayan bu süreç geçtiğimiz yıllarda da yaşadığımız çeşitli zor yıllara ilaveten dünyamızı sarsan, hepimizi endişeye ve zor şartlara sokan içinde bulunduğumuz COVID-19’a rağmen yine yerini alacak. Contemporary Istanbul ülkemizin önemli bir ihtiyacına cevap vererek, büyük bir boşluğu doldurma amacı ile yola çıktı. İstanbul’u her yönü ile hak ettiği, sanatçıların, galerilerin, koleksiyoncuların, akademisyenlerin, profesyonellerin buluştuğu, tanıştığı bir uluslararası platform, merkez olarak konumlandırmak amacı ve planlaması ile yola çıktık. Contemporary Istanbul öncesi dört yıl süre ile ele aldığımız Art İstanbul ile 19 yıl bizim kuşağımızın en önemli ve tabii verimli yıllarıdır. Beni en çok memnun eden husus, bugün artık Contemporary Istanbul bu şehre, bu şehrin insanlarına, İstanbul’a aittir. Artık sadece bir çağdaş sanat fuarı olmaktan çıkmış, İstanbul’la birlikte anılmaktadır. Bu gelişmenin bize getirdiği sorumlulukları biliyoruz. Bu noktaya kadar açıklıkla belirtmem gerekir ki ana sponsorumuz Akbank’ın kesintiye uğramadan gerçekleşen desteğinin hayati önemi bulunmaktadır. İstanbul önümüzdeki üç-dört yılda çok önemli, olumlu gelişmelere doğru ilerliyor, İstanbul kendisine daha fazla yakışan, bizlere de çok iyi gelecek altyapılara kavuşacak. Yeni kültür merkezleri, müzeler, yeni yerleşim ve etkinlik merkezleri ve daha önce izlenmemiş etkinliklerle canlanacak.
Contemporary Istanbul, çağdaş sanatın Türkiye’de görünen yüzü. Peki, Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı’nın Türkiye’de çağdaş sanatın gelişimine dair çalışmaları olacak mı?
Vakfın amacı çağdaş sanat yanında diğer sanat dallarını da kucaklamaktır. Bunun için tabii ki zaman ve planlı bir çalışma gerekiyor. Sanat ortamının genişlemesi, küçük yaştan itibaren çocukların sanatı hissetmeleri, öğrenmeleri ve mutlaka İstanbul içinde ve zamanla diğer ülke şehirlerine yönelmek hedefimizdir. Başarılı olan sanat ve kültür kurumlarının yapmakta oldukları faaliyetleri tekrar etmemek ancak görülmemiş, yapılamamış konulara girmek, azami uluslararası kurumlarla iletişim ve iş birliği kurmak vakfın hedefleri arasındadır.
Cocoon’un ilk sergisi, Temmuz - Eylül arasında Art On Galeri ile beraber düzenlediğiniz “Kozayı Örmek” oldu. Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı’nın açılış ve sunum sergisi ise 29 Eylül 2020’de “Yakınsama” sergisi ile Güreli Koleksiyonu’ndan Ayça Okay’ın küratörlüğü ile devam ediyor. Gelecek dönem planlarınız neler?
Evet, Çağdaş İstanbul Sanat, Kültür ve Eğitim Vakfı ilk sergisini 29 Eylül’de Cocoon’da açtı. 1980’li yıllarda Paris’te başlayan daha sonra İstanbul’da devam eden, Art İstanbul ve akabinde Contemporary Istanbul ile yoğunlaşan sanat eseri alımı olarak adlandırdığım serüveni eşim Rabia ile çok yoğun tartışır ve paylaşır noktada bir koleksiyonun oluştuğunu fark ettik. Koleksiyon bizden daha güçlü, biz ona gereken hakkı sanırım “Yakınsama” ile veriyoruz. Küratör Ayça Okay çok yeni ekibimize katılmasına rağmen meseleyi, bizi iyi anladı, seçkilerini yaptı, yerleştirdi. Eylül ayı başından itibaren 2021’i düşünmeye ve planlamaya başladık. Ana anlayış olarak 2021 ve devamında her yıl kendini bir türlü gösterememiş, gözlerin önüne çıkınca mutlu olacak sanat eserlerinden oluşan koleksiyon sergilerine yer vermeyi planlıyoruz. Bunlar hem yerli hem de yabancı koleksiyoncuları hedefliyor. Bunun yanında galerilerimize Cocoon ve diğer sergileme ve performans altyapısını davet ederek sunuyoruz. Bu galerilerin özel sergilerini bu mekanlarda yapmalarını arzu ediyoruz.
Fotoğraf: Ertan DEMİRBİLEK