Mitoloji ve sözlü kültürden beslenerek ürettiği çalışmalarla tanınan Ahmet Güneştekin, 1966 yılında Batman'da doğmuştur. Ressam, çocukken yağlı boya ile tanışıp resimler yapmaya başladığı bu şehirde, ilk sergisini lise yıllarında okul kütüphanesinde açmıştır. Lise eğitimi sonrasında doğduğu kent Batman'dan ayrılarak İstanbul'a giden ve Mimar Sinan Üniversitesi Sanatlar Akademisi'ne giren Güneştekin, Akademiyi yarıda bırakıp Anadolu Üniversitesi'ne girerek İşletme Bölümü'nden mezun olmuştur. Bir süre ticaret ile uğraşan Güneştekin, resim tutkusunun peşinden koşarak, 1997 yılında ilk profesyonel atölyesini Beyoğlu'nda kurar. 2003 yılında Atatürk Kültür Merkezi'nde "Karanlıktan Sonraki Renkler" isimli ilk büyük sergisini açan Güneştekin, yurt içi ve yurt dışında sanatseverlerin beğenisini kazanan birçok sergi açtı. Günümüzde sergilerini Anadolu'ya taşıyan ve tarihi mekanlarda sergileyen Güneştekin, ayrıca Türkiye'yi il il dolaşarak tarihi mekanlarda çağdaş Türk sanatının önemli isimlerin eserlerinden oluşan sergiler açmıştır.
Halen devam eden projesi kapsamında şimdiye kadar büyük şehirlerde sergi açan resim, heykel, fotoğraf ve güncel sanatlar alanındaki usta isimlerin eserlerini Türkiye’nin en ücra köşelerine götürerek onları sanatseverlerle buluşturmaktadır. Gittiği her yerde 5-12 yaş arasındaki çocuklara bir günlük sanat atölyesi düzenleyen Güneştekin, bu atölyeler ile çocukları sanatın büyülü dünyası ile buluşturmaktadır. Gelişmemiş ve gerileme sürecinde olan kentlerin, çarpıcı kültürel etkinlikler ve yapılar ile gelişip kültürel dönüşüme uğrayabileceğini ve bu coğrafyaların büyük dönüşüme uğrayacağını düşünen Güneştekin, bu kapsamda Batman'da Çağdaş Sanat Müzesi projesini hayata geçirmeyi planlamaktadır. Proje kapsamında Batman Art Refinery’de kurulacak müzede farklı ölçek ve mekansal özelliklere sahip 16 galeri, sürekli ve geçici sergi alanlarının olması düşünülmektedir.
Güneştekin, bu galerilerde kendi eserleriyle birlikte ulusal ve uluslararası çağdaş sanatçıların eserlerinin sergileneceğini söylüyor. Öğrenciler için de eğitim programları sunacak olan müze, koleksiyonları ve araştırma olanakları olan geniş bir kütüphaneyi içinde barındıracak. Bu müze projeleri gibi başka müze projelerinin de olduğunu belirten Güneştekin, ulusal ve küresel sanat finansmanlarıyla ilerlemeye çalışacaklarını, yönetsel ve finansal çalışmalarla ilgilenmesi için bir vakıf kuracaklarını da ifade ediyor. Halen çalışmalarını kendi atölyesinde sürdüren Güneştekin, yurtiçi ve yurtdışında 100'den fazla sergiye imza atmıştır.
90'lı yıllarda pek çok karma ve kişisel sergide yer alan Güneştekin, bu yıllarda figürsel anlatımlarla klasik ve modern çizgilerde eserler vermiştir. Geleneksel tarzda, ışık, gölge ve perspektif çalışmaları ile bu dönemde pek çok eser üreten sanatçı, 2000'li yıllardan itibaren soyut resme yönelmiştir. Sanatçı düşüncelerini, hayal ettiklerini ve bilinçaltındakilerini renklerle ve fırça darbeleri ile tuvale resmetmiştir. Bu dönemden sonra kendi resim dilini oluşturan Güneştekin, resimlerinde mitoloji ve sözlü kültürden beslenerek pek çok soyut eser üretmiştir. Eserlerinde boya ve fırça dışında farklı metaryaller de kullanan sanatçı; gündelik eşyaları, atık kumaşları kullanarak sürdürülebilir bir sanat anlayışı benimsemektedir. Işığın metafizik görümünü de biçimlendiren sanatçı, eserlerinde çatışan fikirleri ve paradoksları gösterir. Güneştekin, ağır materyal düzenlemelerinde ve arkaik semboller üzerinde ışığın görünümünden faydalanır. Anadolu'da yaptığı araştırmalar ve bu bölgenin tarihi sanatçının pek çok boyutlu soyut kompozisyon çalışmalarına ilham kaynağı olmuştur. Türkiye'yi il il dolaşan buradaki sözlü tarih ile eserlerini yansıtan Güneştekin, Avrupa'da da tanınan ve sevilen sanatçılarımızdandır.