Üzüldüğünüzde, gergin veya endişeli hissettiğinizde kendinizi aniden bir şeyler yerken buluyor musunuz? Aslında Amerikan filmlerinden aşina olduğumuz "dondurma kabını kaşıklayan mutsuz kadınlar veya hamburgere saldıran öfkeli erkekler" sahnelerinin benzerlerini bazen siz de yaşıyor olabilirsiniz. Birçok kişi çeşitli düzeylerde de olsa kendini daha iyi hissetmek ya da duygularını yatıştırabilmek için bu yönteme başvurabiliyor.
Beslenmenin ve yemek yemenin bebeklikte emzirme dönemiyle başlayıp, aile sofralarına uzanan çok farklı ve bireysel anlamları olduğunu biliyoruz. Evet, sadece fiziksel açlığımızı gidermek ve enerji sağlayabilmek için yemek yemiyoruz. Evet, bazen hüznümüzü dağıtmak, bir şeyleri kutlamak, kendimizi ödüllendirmek için de yemek yiyoruz ve bu davranışımızın her zaman sağlıksız olduğu anlamına gelmiyor. Ancak ne zaman üzgün, mutsuz, gergin, yalnız veya öfkeli hissederseniz; ilk yaptığınız, mutfakta buzdolabını açıp yiyeceklere göz gezdirmek ya da hemen bir şeyler atıştırmak oluyorsa, bu bir soruna işaret edebilir. Peki, “duygusal yeme” ne zaman sağlıksız bir davranış biçimi olmaya başlar? Bu soruyu cevaplamak için ilk olarak “sağlıksız” duygusal yemeyle ilgili ipuçlarını değerlendirerek başlayabiliriz.
Duygusal yemenin en önemli nedenlerinden biri fiziksel açlıkla, ruhsal açlığın ayırt edilmesindeki güçlüktür. Bu ikisinin arasındaki bazı farkları bilmek farkındalığınızı arttırabilir.
1. Duygusal açlık birden hissedilir, bekletilmeye gelmez, mutlaka yemeniz gerekiyordur, fiziksel açlığa dair bedensel belirtiler olmadığı halde, yoğun bir sıkıntı hissi sizi neredeyse bitkin düşürür ve yeme arzusunu zihninizden uzaklaştırmada veya ertelemede güçlük çekersiniz. Fiziksel açlık ise, çok uzun süre aç kalmadığınız takdirde, genellikle yavaş ve aşamalı olarak başlar ve acilen yemek yemeniz gerekmez.
2. Duygusal açlıkta aklınıza hemen sizi rahatlatacağını düşündüğünüz bazı özel yemekler gelir; kendinizi şu cümleyi söylerken bulabilirsiniz "Hemen bir pasta/makarna/dondurma yemem lazım." Fiziksel açlıkta ise öncelikle karnınızı doyurmanız önemlidir.
3. Duygusal açlıkta farkında olmadan önünüzdekilerin hepsini bitirebilirsiniz ancak fiziksel açlıkta genellikle ne kadar yemek yediğinizin farkındasınızdır.
4. Duygusal açlıkta mideniz dolu olsa da yemeye devam edebilirsiniz; hatta artık rahatsızlık hissedene kadar "biraz daha, biraz daha" yemek isteyebilirsiniz. Fiziksel açlıkta ise doyduğunuzu anlayıp durabilirsiniz.
5. Duygusal açlıkta yediklerinizin sizi daha iyi hissettireceğini düşünürsünüz; ancak yedikten sonra başlangıçtaki iyilik hissinin yerini suçluluk, pişmanlık veya utanç hissi alabilir. Fiziksel açlıkta ise yalnızca bedeninizin ihtiyacını karşılamışsınızdır ve bu duygulara kapılmazsınız.
Eğer duygusal yemeyle ilgili bu özellikler size çok tanıdık geliyorsa, sağlıksız bir biçimde “duygusal yeme” özelliklerini gösterdiğinizi düşünüyorsanız, bu özellikteki yeme sıklığınızın giderek arttığını gözlemliyorsanız, bununla ilgili hem fiziksel hem de ruhsal sağlığınızla ilgili sorunlar yaşamaya başladıysanız ve en önemlisi yemek yemek, sizin sorunlarla başa çıkmada ilk ve en önemli hatta tek yönteminiz haline gelmişse, bu kısır döngüyü kırmak sağlığınızı korumak için önemlidir.