Tohum benim için doğal ve tek olan, yaşama dönüşecek ve umut dolu olan her şeyi temsil ediyor.” Kurumsal hayatta geçirdiği uzun yıllardan sonra doğal taşların başrolde olduğu takılardan oluşan Tohum Design’ı hayata geçiren Verda Alaton, markasını bu sözlerle anlatıyor. Sade ve şık takılarıyla beğeni toplayan Alaton ile atölyesinde bir araya geldik.
Tasarım yolculuğunuz nasıl başladı?
Tasarıma yirmili yaşlarımda başladım. Gezdiğim yerlerden topladığım ilginç bulduğum parçaları taşınabilir hale getirmekle başladı her şey. Öncelikle yakınlarıma ve aileme aksesuarlar yapmaya başladım. Yıllar içinde profesyonel hayatım süresince de devam etti. Hayatımın hep doğal bir parçası ve tutkusu oldu.
Bu konuda bir eğitim aldınız mı?
Tasarım konusunda eğitim almadım. Ancak kendimi uzun yıllar görsel olarak geliştirdiğimi söyleyebilirim. Çocukluğumdan beri sanata düşkünlüğüm vardı. Müzeler, galeriler en çok keyif aldığım yerlerdendi. Yıllar içinde Afrika sanatları ile de tanışınca kendimi farklı şekillerde eğittim. Bu sanatı derinlemesine öğrenmek tasarım yolculuğumda ve Tohum’un çizgilerinin ortaya çıkmasında büyük rol oynadı.
Kurumsal hayata veda edip kendi markanızı yaratmaya nasıl karar verdiniz?
Kurumsal hayatta artık beni tatmin eden bir şey kalmadığında, kendime ait olan tutkumu profesyonel hayatıma dönüştürmeye karar verdim. Bu şekilde kendi yaşam alanım işim oldu ve çok daha mutlu, kendi ile barışık ve bütün bir insan olma sürecim de aynı zamanda başlamış oldu.
Tohum kulakta çok hoş bir tını bırakan, aynı zamanda akılda kalıcı bir marka ismi. Sizin için anlamı nedir?
Tohum benim için doğal ve tek olan, yaşama dönüşecek ve umut dolu olan her şeyi temsil ediyor. Her bir tohum doğada nasıl bir çiçek veya ağaca dönüşecekse bizler de aynı şekilde tek ve özeliz. Dileğim Tohum isminin bizlere bireyselliğimizi hatırlatması, doğa ile yakınlaştırması ve pozitif hisler yaşatması.
Tasarımlarınız sadeliği çarpıcılıkla kusursuz bir şekilde buluşturuyor. Tasarımlarınızı sizden dinleyebilir miyiz?
Teşekkür ederim. Tasarım düşüncemizde yalın, fakat kuvvetli ifadeler kullanıyoruz. Sadeliğin içinde özgüveni yansıtmaya çalışıyoruz. Kadının gücünü, feminenliğini ve ışığını bu ifadelerin içinde paylaşıyoruz. Her bir tasarımın tek olması ve sadece bir kişi ile buluşuyor olması da ayrıca bizim için önemli. Bireyselliğimizi bizlerle en iyi buluşan parçalarla bir araya getirdiğimizde de özgün ifadeler ortaya çıkıyor.
Doğal taşlarla çalışıyorsunuz değil mi? Başka hangi malzemeler tasarımlarınızda yer buluyor? Taşları nereden temin ediyorsunuz?
Doğal olan tüm malzemeler Tohum tasarımlarında hayat bulabilir. Taşlarla çalışmaktan çok keyif alıyoruz ancak sadece kristaller, fosiller ve diğer taşlarla değil doğal olan her şey ile çalışıyoruz. Doğanın mucizesine inanıyoruz ve yarattığı her şeyi insan bedeninde süsleme olarak farklı tasarımlarla ve dokularla birleştirerek kullanabiliyoruz.
Tasarım yaratma sürecinizi çok merak ediyorum. Bu güzel tasarımlar nasıl ortaya çıkıyor?
Tasarım süreci hayatımın, günümün çok doğal bir parçası. Tasarımı düşünmek için zaman ayırmak veya masaya oturmak gibi bir şey hiç yaşamadım. Doğadan gelen ilham ve malzemelerle, kendime verdiğim tasarım eğitimi ile hepsi bir araya geliyor ve hızlıca hayata geçiyor. Sürecin bu kadar akıcı ve rahat olması konusunda kendimi şanslı hissediyorum. Doğa ve insanı bir araya getirmeye, daha doğrusu insanı doğaya yaklaştırmaya niyet ettim ilk günden beri, bunun evrensel desteği olabilir sanırım.
Seyahat tutkunuzu biliyorum. Ziyaret ettiğiniz ülkeler tasarımlarınızı nasıl etkiliyor?
Seyahat hayatımın vazgeçilmez bir parçası gerçekten. Küçük yaşlarımdan beri yollarda olmaya ve yeni kültürleri keşfetmeye tutkuluyum. Görsel ve kültürel birikimim, Afrika kabile sanatları konusunda aldığım eğitim ve doğa tutkusu bir araya gelince tasarımlar doğal olarak ortaya çıkıyor. Her bir seyahat yeni bir koleksiyona dönüşmüyor ancak yolları ve yeni keşifleri bir bütünlükte özümsemeye çalışıyorum. Genel bir yaşam anlayışı ve değer yargısı şeklinde. Buradan yola çıkarak tasarıma varıyorum.
Başka nelerden ilham alıyorsunuz?
Güzel olan, ruha ve kalbe dokunan her şeyden ilham almaya çalışıyorum. Bu bir konser, bir kitap, bir sergi, bir buket çiçek veya mimari bir eser de olabilir.
Tohum Design’ı kimler tercih ediyor?
Özgün olmayı seven, kendini seven, özgüvenli, tutkulu ve özgür kadınlar.
Aksesuarlar en sade giysilere bile bambaşka bir hava veriyor. Sizin için aksesuarların anlamı nedir?
Aksesuarın en kuvvetli ifade şekillerinden biri olduğunu düşünüyorum. Kıyafetimiz ne kadar sade olursa olsun üzerinde kullandığımız formlar, materyaller, neyi ne şekilde takıp kombine ettiğimiz; karakterimiz, değer yargılarımız ve hayata ve kendimize bakışımızla ilgili pek çok sözsüz ve etkili ifadeler taşıyor.
Tasarımlarınız nerede satılıyor? İlerleyen dönemde bir butik açmayı planlıyor musunuz?
Türkiye içinde İstanbul’da Beymen Zorlu Center’da ve Nişantaşı’nda, ayrıca Beymen Bodrum’da, İzmir, Alaçatı ve Ankara’da, yurtdışında ise Londra, Paris, Los Angeles, Bakü, Dubai, Houston ve Cenevre’de satılıyorlar. Ayrıca bir butik açmayı düşünmüyorum. Nişantaşı’ndaki showroom’umuzda randevulu olarak misafirlerimizi ağılayabiliyoruz. Bu şekilde özel bir deneyim ile Tohum severlerle buluşmak bizi daha fazla mutlu ediyor. Güncel tasarımlarımız www.tohumdesign.com veya instagram sayfamız /tohumdesign üzerinden görülebilir.
Aksesuar dışında farklı tasarımlara imza atmak istiyor musunuz?
Zaman içinde farklı alanlarda tasarım yapmak istiyorum kesinlikle. Bu alanların en başında mobilya geliyor.
Afrika’nın sizde özel bir yeri var. Seyahat etmeyi sevdiğiniz diğer rotalar hangileri?
Afrika gerçekten çok özel bir kıta benim için ancak dünya muhteşem rotalarla dolu tabi ki. Asya ikinci sıradaki en keyif aldığım yer. Tibet ve Himalayalar bölgesi ve Orta Asya geri dönmek istediğim bölgeler. Ayrıca Orta Doğu’yu da her zaman keyifli ve mistik buluyorum.
Tarzınızda hep bir zarafet var, siz nasıl tanımlıyorsunuz?
Teşekkür ederim. Yalın ve doğal olarak tarif edebiliriz sanırım.
Röportaj: Ayça BARUT TANMAN
Fotoğraflar: Ertan DEMİRBİLEK