İSVİÇRE İSTANBUL BAŞKONSOLOSU MONIKA SCHMUTZ KIRGÖZ: “İKİ ÜLKEYİ BAĞLAYAN ÇOK DERİN BAĞLAR VAR”

Yaklaşık beş yıldır Türkiye’de görev yapan İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz ile “Yaşam Bilimlerinde Dijital Değişim” temasıyla gerçekleşen İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu’ndan sonra bir araya geldik.

ABONE OL
23 Aralık 2016 Cuma 14:28 | Son Güncellenme:
11 dakika okunma süresi
İSVİÇRE İSTANBUL BAŞKONSOLOSU MONIKA SCHMUTZ KIRGÖZ: “İKİ ÜLKEYİ BAĞLAYAN ÇOK DERİN BAĞLAR VAR”

İsviçre Ticaret Odası Derneği’nin, Türkiye ve İsviçre arasındaki iş birliğini güçlendirmek hedefiyle düzenlediği İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu bu yıl 12. kez gerçekleşti. Swissotel The Bosphorus’da gerçekleşen “Yaşam Bilimlerinde Dijital Değişim” konulu forumda açılış konuşmacılarından biri de İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz’dü. Beş yıldır görev yaptığı Türkiye’ye Haziran ayında veda etmeye hazırlanan Kırgöz ile İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu, Türkiye ve İsviçre arasındaki ilişkiler, İstanbul ve moda üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.


İsviçre Türkiye Ekonomik Forumu hakkında neler söylemek istersiniz?
Bu yıl 12. kez düzenliyor. Her zaman İsviçre’den konuşmacılar geliyor ve Türkiye için çok büyük önem teşkil eden konular ele alınıyor. İsviçre Ticaret Odası son dört yıldır inovasyona çok önem veriyor. Geçen sene İsviçre’ye yatırım konusunu işlenmişti. Bu yıl biraz daha farklı olarak tema “Yaşam Bilimlerinde Dijital Değişim” oldu. İsviçre’den ve Türkiye’den konuşmacılar katıldılar. Küçük bir ülke olmasına rağmen dünyanın en zengini olan İsviçre, Türkiye’de birçok şey yapıyor. İsviçre Ticaret Odası, İstanbul’daki İsviçre Başkonsolosluğu ve Ankara’daki İsviçre Büyükelçiliği olarak bir arada çalışıyoruz. İstanbul’daki İsviçre Başkonsolosluğu’nun içinde Swiss Business Hub adlı oluşum da ekonomi ve ticaret anlamında kolaylıklar sağlamak için çalışıyor. Bu çok özel bir durum. Türkiye’nin inovasyona ihtiyacı var. Geliştirme ve araştırma Türkiye için çok önemli. Biz de bu anlamda Türkiye’ye yardımcı olmak istiyoruz. 


Forumun temasına İsviçre Ticaret Odası Derneği ile birlikte mi karar veriyorsunuz?
Evet. Dijital bir devrim yaşıyoruz. Bunun ne kadar büyük olduğunu daha fark etmedik bence. Bütün hayatımızı değiştirecek bir devrim. Daha herkes bunu anlayamadı. Treni kaçırmamak gerekir. Dijital devrimi takip ederseniz başarıya ulaşırsınız, yoksa işiniz zor. Son 10 seneyi düşünürseniz, değişim inanılmaz. Dünyadaki en büyük taksi şirketinin taksisi yok, Uber. En büyük sinema evinin salonu yok, Netflix. 10 sene önce hayal bile edilemeyen şeyleri bugün normal karşılıyoruz. 


Sizin hayatınızda dijitalin yeri nedir? Sosyal medyada aktif misiniz?
Evet, instagram’dayım, İsviçre Konsolosluğu da öyle! Benim kişisel facebook hesabım yok, ama konsolosluğun var. Bütün aile üyelerim facebook ve twitter’da aktif. Son derece dijitalim! Adımlarımı hesaplıyorum, olağanüstü bulduğum bütün fitness aplikasyonlarını yükledim. Artık sms değil, whatsapp mesajları yazıyoruz. Dijital gelişmeler günlük hayatımı da epey değiştirdi. Bir diplomatın hayatını kolaylaştıran bir sürü yenilik oldu. 


Türkiye ve İsviçre arasındaki ekonomik ve kültürel ilişkiler hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Gerçekten çok yakın ve dostça ilişkilerimiz. Türkiye Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve İsviçre Dışişleri Bakanı Didier Burkhalter gerçekten yakın dost oldular. İsviçre, her zaman Türkiye’nin yanında olan bir ülke oldu. İki ülkeyi birbirine bağlayan derin bağlar var. 


Beş yıldır Türkiye’desiniz. İki ülke arasında benzerlikler var mı?
Ne yazık ki Haziran’da ayrılıp Lübnan’a gidiyorum. İş hayatındaki disiplin ve sıkı çalışma anlamında Türkler ve İsviçrelilerin çok benzediğini düşünüyorum. Türkler çok sadık ve çalışkanlar. İnsanlar gerçekten çok sıkı ve ciddi çalışıyorlar. Bunlar İsviçrelilerde de olan özellikler. İşteki ciddiyet duygusu ve dinamizmin çok benzediğini düşünüyorum. Kültürel olarak durum biraz farklı. Biz dört farklı dilin konuşulduğu, üç farklı dinin olduğu küçük bir ülkeyiz. Yine de şunu unutmayalım ki, İsviçre’de yaşayan 100 bin Türk var. İsviçre’de Türk asıllı parlamenterler de var.


İsviçre’de yatırım yapmakla ilgilenen çok sayıda Türk iş adamı var mı?
Evet, hem de çok sayıda.


İsviçre’ye yatırım yapmanın avantajları neler?
Avrupa’nın tam merkezinde, teknolojinin son derece ileri seviyede olduğu bir ülke İsviçre. Aynı zamanda vergi anlamında da avantajları var. İsviçre’de üretilen her şey yüksek kalitede. Türk iş adamları son derece akıllı ve stratejik hareketler yaptıkları için ve ileri görüşlü oldukları için yatırım yapıyorlar. Bir ayakları çoktan İsviçre’de diyebiliriz. Ayrıca şunu da söylemek isterim, İsviçreli iş adamları da Türkiye’de yatırım yapıyorlar. Türkiye’ye en çok yatırım yapan beşinci ülkeyiz.


Türkiye’de geçirdiğiniz süreyle ilgili neler söylemek istersiniz?
Daha gitmeden özlem duygusu başladı. Haziran sonunda gideceğim. Çok özleyeceğim, ama eşim Türk olduğu için sık sık ziyaret edeceğim. Burası benim ikinci ülkem gibi…


En çok neleri özleyeceksiniz?
Öncelikle misafirperverliği. Dünyada insanların bu kadar sıcak ve cömert olduğu başka bir yer yok bence. Bu beş yılda insanlar bana ve aileme kucak açtılar. Herkes bana çok iyi davrandı. Ne zaman İsviçre’ye gitsem, iki gün sonra Türkiye’ye dönmek istiyorum. 


Sizin için özel olan yerler var mı?
Adalar’ı çok seviyorum. Boğaz’da koşuyorum. Bana hep “Bu kadar çok yiyip nasıl zayıf kalıyorsun” diye soruyorlar. Çünkü her gün fitness yapıyorum ve koşuyorum. Çok erken kalkıyorum, balıkçılarla aynı anda! Beşinci senenin sonunda artık herkesi tanıyorum. Her sabah aynı insanları, balıkçıları görüyorum ve selamlaşıyoruz. Küçük bir aile gibiyiz. Türkiye böyle bir yer. Bir restorana üç kez gittikten sonra insanlar sizi tanıyorlar. Her zaman kendimi çok iyi ağırlanmış hissediyorum. İlgi gösteriyorlar, kahve ikram ediyorlar. İsviçre’de aynı restorana bin kere gitsem de bana kahve ikram etmeyeceklerini garanti ederim size. Burada insanların sıcaklığı bambaşka. Ayrıca yemekleri de çok seviyorum. Neyse ki Lübnan’da da benzer tatlar var.


Her zaman çok şıksınız. Modayı seviyor musunuz?
Kesinlikle evet. Eşim bana “Artık alışverişi bırak, nasıl taşınacağız” diye takılıyor. Modayı çok seviyorum, ayrıca Türk markaların tasarımları da çok hoşuma gidiyor. Gardırobumun yüzde 80’i Türk markalardan oluşuyor. Vakko’nun tasarımlarının iş kadınları için kusursuz olduğunu düşünüyorum. Hem şık hem orijinal. Beymen’den de uluslararası markalar yerine kendi tasarımlarını alıyorum. Machka, Roman, İpekyol, Silk & Cashmere de sevdiğim markalar arasında. Kapalıçarşı’da kuşaklardır mücevher yapan zanaatkarlar var, gerçekten çok güzel.


İş ve aile hayatını nasıl dengeliyorsunuz?
Çocuklar erken çıktığı için ben de erken kalkıp onları görüyorum. Daha sonra sporumu yapıyorum. Bütün sosyal programlarımı hafta içi yapıp, hafta sonlarını ailemle geçirmeye çalışıyorum. Ailece seyahat etmeyi çok seviyoruz. Bodrum’a, İzmir’e çok sık gidiyoruz. Kapadokya, Gaziantep… Bence Türkiye’de en iyi mutfak Gaziantep’te, üç kez gittik bugüne kadar.


Siz yemek yapar mısınız?
Hayır, ama eşim yapıyor. Benim çok vaktim yok, merakım da. Büyük oğlum benim gibi yapmayı değil, yemeyi seviyor. 13 yaşındaki küçük oğlum ise babası gibi yemek yapmaya çok meraklı. Ekmek bile yapıyor. 


Yılbaşını nasıl geçireceksiniz?
Bodrum’da Türk arkadaşlarımızla olacağız. Bodrum’da çok güzel bir evleri olan arkadaşlarımız bizi ağırlayacak.

EN ÇOK OKUNANLAR

Kate Middleton Royal Marsden Hastanesi'ni Ziyaret Etti
Kate Middleton Royal Marsden Hastanesi'ni Ziyaret Etti

Kate Middleton Royal Marsden Hastanesi'ni Ziyaret Etti

1 dakika okunma süresi
İstanbul'un En Yeni Mekanları
İstanbul'un En Yeni Mekanları

İstanbul'un En Yeni Mekanları

37 dakika okunma süresi
ÇEV Sanat “Barış Konseri” ile Unutulmaz Bir Gece Yaşattı
ÇEV Sanat “Barış Konseri” ile Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

ÇEV Sanat “Barış Konseri” ile Unutulmaz Bir Gece Yaşattı

1 dakika okunma süresi
"Taş Plaklardaki Unutulmuş Şarkılar" Sanatseverlerle Buluştu
"Taş Plaklardaki Unutulmuş Şarkılar" Sanatseverlerle Buluştu

"Taş Plaklardaki Unutulmuş Şarkılar" Sanatseverlerle Buluştu

1 dakika okunma süresi
Kore Cilt Bakımı Neden Dünyanın Favorisi Oldu?
Kore Cilt Bakımı Neden Dünyanın Favorisi Oldu?

Kore Cilt Bakımı Neden Dünyanın Favorisi Oldu?

6 dakika okunma süresi

DAHA FAZLASI

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları
Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Genç Oyuncuların Yeni Yıl Mesajları

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri
Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Ege Özyeğin'in Yeni Yıl Dilekleri

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu
Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Geçmişten Günümüze Ardan Özmenoğlu'nun Sanat Yolculuğu

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin
Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

Ebeveynliğe Heyecan Dolu Bir Başlangıç: Zeynep Tuğçe Bayat ve Cansel Elçin

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler
“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

“Frida Kahlo'nun Günlükleri” Sergisi Hakkında Merak Edilenler

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç
Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Pozitif Enerjisiyle Parlayan Sinem Kobal ile 2025'e İlham Dolu Bir Başlangıç

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri
Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

Buse Terim'in Yeni Yıl Dilekleri

2024 Yılının En Özel Röportajları
2024 Yılının En Özel Röportajları

2024 Yılının En Özel Röportajları

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay
Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

Dans ve Terapinin Birleşme Noktasında Bir Sanatçı: Ekin Bernay

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri
Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Begüm Kıroğlu'nun Yeni Yıl Dilekleri

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"
Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"

Reto Moser: "Lüks, Konfor Değil, Deneyimdir"