Uluslararası tasarım dünyası geçtiğimiz günlerde İstanbul’da ilk kez düzenlenen Türkiye Tasarım Haftası’nda buluştu. Etkinliğin önemli isimlerinden biri de Finlandiyalı ayakkabı tasarımcısı Minna Parikka idi. Lady Gaga, Taylor Swift, Cara Delevingne, Kylie Jenner, Fergie, Palomo Faith, Beth Ditto gibi dünyaca ünlü isimlerin giydiği ayakkabıların tasarımcısı Parikka, “Ben insanlara kişisel mizah duygularını yansıtabilecekleri giysiler tasarlıyorum. Tasarımlarım sadece birer ayakkabıdan ibaret değil” diyor. Yaklaşık 15 yaşından beri moda dünyası içinde söz sahibi bir tasarımcı olan Minna Parikka ile bir araya geldik. Kendisiyle tavşan kulakları, ponponlar, eğlenceli ve cesur motiflerin fonunda enerjisi yüksek bir söyleşi gerçekleştirdik.
Çok ünlü insanlar tasarımlarınızı giyiyor. Eğer bu kadar ünlü isim tasarımlarınızı keşfetmemiş olsaydı bu markanızın kimliğini etkiler miydi?
Evet, Cara Delevingne, Lady Gaga, Taylor Swift, Kylie Jenner gibi ünlü isimler tasarımlarımı severek kullanıyor. Tabii ki böyle isimlerin tasarımları kullanıyor olması dünyaca tanınan bir marka olmamı sağladı ancak bu global başarıda sadece bunun payı olduğunu düşünmüyorum. Onlar benim hikayemi ve tasarımlarımı paylaşmama yardımcı oldu.
Minna Parikka kadınını tanımlar mısınız?
Aslında ayakkabılarımı kullanan kadınlar arasında büyük çeşitlilik var. Bu hedef kitlenin yaş skalasının 0-85 arası olduğunu söyleyebilirim. Tasarımlarımı kullanan kadınların ortak noktası ise asla büyümek istememeleri… Onların mizah duyguları çok yüksek ve hayat onlar için bir oyun alanı.
Sizin güzellik anlayışınızı ve stilinizin hatlarını öğrenebilir miyiz?
Kişisel ve kendine güvenen bir stilim olduğunu söyleyebilirim. Diğer yandan kadınlar kendilerine güvendikleri zaman ve tayin edilen kalıplara göre giyinmediklerinde harika görünüyorlar. Çünkü her birimiz farklıyız ve bu farkı ortaya koymak gerekir. Benim tercihim ise bu anlamda her zaman renkli elbiselerden yana oluyor. Aslında tüm gün üzerimde şık duracak elbiseler büyük kurtarıcım oluyor.
Modanın geçiciliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
“Fast fashion” modayı asla desteklemiyorum. Her hafta reyonlarındaki ürünleri değişen zincir mağazalardan asla alışveriş yapmadım. Çünkü yaratıcılığı bu kadar kolay satın alamazsınız.
Rekabetçi moda endüstrisinin bir parçası olmanın en zor yanı ne?
Minna Parikka markası 11 yıldır var ve ben bu markaya hayatımı adadığımı söyleyebilirim. Artık yaptığım iş benim hayat tarzıma dönüştü. Bu kendi rollercoaster’ınıza sahip olmak gibi.. Stresli ve heyecanlı... Her an güzel haberlerin yanında kötü haberler de alabilirsiniz. Bu kesinlikle kolay değil. Moda sektörü değişken ve yorucu ama asla bu alana küsmedim çünkü hemen hemen 15 yaşımdan beri bu alanın içindeyim ve hayallerimi gerçekleştiriyorum.
Tavşan formundan etkilenen bir tasarımcı olarak tavşanlarla aranız nasıl ve en çok sevdiğiniz çizgi filmi öğrenebilir miyiz?
Aslında her zaman tavşanlara karşı alerjim oldu. Bunu tasarımlarımla telafi ediyorum sanırım. En sevdiğim çizgi filme gelince Barbapapa (Tonton Ailesi). Oldukça renkli ve farklı şekillerde mutlu bir aile olmaları en sevdiğim özellikleri.
Bu kadar renkli ve eğlenceli parçalar yaratmak için çok iyi motivasyon kaynaklarınız olmalı. İlham kaynaklarınız neler?
Benim koleksiyonlarım oyun ve macera dolu. Kullanılan öğeler birbirine tezat yaratıyor. Ben insanlara kişisel mizah duygularını yansıtabilecekleri giysiler tasarlıyorum. Tasarımlarım sadece birer ayakkabıdan ibaret değil. Karakterlerin özündeki hayatı algılama biçimleri ve hayatı ne kadar ciddiye aldıkları benim ilham kaynaklarım. Dolayısıyla esin noktalarım günlük, akışkan hayat. Bu yüzden çok fazla seyahat etme ihtiyacı hissediyorum, farklı kültürleri keşfetmek, insanlarla tanışmak, onların giyinme alışkanlıklarını gözlemlemek bana inanılmaz bir data sağlıyor. Bunu yaparken ise sadece onların fotoğraflarını çekmiyorum, özünde günlük yaşayışlarına sızmaya çalışıyorum.
Peki, moda haftalarını takip eder misiniz? Bu sezon hangi tasarımcılar favorileriniz?
Paris Moda Haftası’nı takip etmekten her zaman büyük keyif alıyorum. Özellikle bir hafta boyunca Paris sokakları inanılmaz renkli görüntülere sahne oluyor ve ben sokak stillerini merakla takip ediyorum. Gerçekten çok yaratıcı ve dahiyane fikirler buradan çıkıyor. Bence sokaklar artık günümüzün en iyi podyumları. Onun dışında 2016-2017 İlkbahar-Yaz tasarımları içinde en beğendiklerim Gucci ve Stella McCartney oldu.
İkonlarınız kimler?
Güçlü ve bağımsız kadınlar.
Takıntılarınız var mı?
Sanırım ben bir pasta bağımlısıyım. Tatlılar ve şekerlemeler benim suçlu hissettiğim ancak tadarken büyük zevk aldığım şeyler. Özellikle pembe olanlar...
Hayat felsefenizi özetlemenizi istesek ortaya hangi başlıklar çıkar?
Özetle benim için hayat bir macera ve seyahat etmek benim en büyük tutkularımdan biri.
Son dönem heyecanlarınız ve ajandanızda bekleyen projeleri anlatır mısınız?
Şu sıralar yeni koleksiyon tasarımlarım üzerine çalışıyorum. Hala tüm kampanya çalışmaları ve kararlar sadece benim üzerimden dönüyor. Ancak Minna Parikka her geçen gün daha fazla ülkede varlığını sürdürüyor. Bu nedenle her geçen gün ekibimi büyütüyorum ve çalışmalara hız veriyoruz. Yakında Dubai’de sadece kadınlara ve çocuklara özel iki tane pop-up store açacağız.
İstanbul’dan etkilendiniz mi?
İstanbul’a aşık oldum. Üç sene önce de ziyaret etme şansım olmuştu. Parçaların birleşmiş hali ve kültür mozaiği gerçekten hayran bırakıyor. Bu gelişimde ise hamam kültürünüzü deneyimleme şansım oldu. Unutamayacağım bir tecrübe oldu benim için.