Röportaj: Gözde Yörükoğlu Ersu
Fotoğraf: Nihat Odabaşı
Styling: Zeynep Soylu
Saç: Mustafa Akgül / Önder Tiryaki Studio
Makyaj: Burcu Taş / Önder Tiryaki Studio
Styling asistanı: Bilgesu Altunkan
Video: Onur ATICI
Mekan için Bob Gym’e teşekkürler.
Karşınıza geçtiğinde nezaketi ve güzelliğiyle bir aura yaratan Emina Jahovic, söz çocuklarına gelince birden bire duygusallaşan bir anne. Sporla olan aşkını, tutkusunu bu çekim hikayesiyle kapağımıza taşıdık Nihat ile. ‘’Hayatınızı zorlukların yokluğu değil, o zorluklarla nasıl başa çıktığınız tanımlar’’ motto’suyla yaşamına devam eden Emina ile sizi baş başa bırakıyoruz.
Türkiye’de tanınırlığınız ilk etapta başarılı bir sporcunun kardeşi, Türkiye’nin çok ünlü bir pop starının eşi olmanızla gelişti. Fakat şu anda, kendinizi tüm bunlardan bağımsız Emina Jahovic olarak nasıl tanımlıyorsunuz?
Evet, Türkiye’de aile bağlarımla tanındım ve bu şekilde anılmak beni her zaman mutlu etti. Müzik kariyerime 14 yaşında başladım. Müzikle beraber büyüdüm. Kendimi her zaman için aynı şekilde tanımlıyorum aslında; çocuklarım, müzik ve hayallerim... Emina çocuklarına aşık bir anne, tüm duygularını şarkılarına aktaran bir müzisyen ve her an yeni projeler üretmeye çalışan, hayallerinin peşinden koşan bir kadın.
Biliyoruz ki Balkan ülkelerinde bir ‘diva’ olarak anılıyorsunuz. Türkiye’de müzik kariyerinizde neyi amaçlıyorsunuz? Buraya daha fazla mı odaklanacaksınız?
Ben Balkanlar’da sadece ses sanatçısı olarak yer almıyorum, hem söz yazıyorum hem de bestelerim var. Kimi zaman duygularımı kimi zaman hayallerimi şarkılarımla dinleyenlerime aktarıyorum. Ne yazık ki Türkçe ile duygularımı bu kadar net anlatamadığım için Türkçe şarkı sözü yazamıyorum. Şanslıyım ki Türkiye’de çok sevdiğim sanatçı arkadaşlarımla beraber çalışmalar yapıyoruz. Mesela Edis ile çok keyifli bir çalışmaya imza attık. Bu arada yakında dinleyicilerime yeni sürprizlerim de olabilir.
Edis ile birlikte yaptığınız düet ‘Güzelliğine’ çok ses getirdi. Bu birliktelik devam edecek mi? Nasıl ortaya çıktı bu proje?
Edis’i bundan üç sene önce bir arkadaşım aracılığı ile fark etmiştim. Prodüktör gözüyle baktığımda Edis’te gerçek bir star ışığı olduğunu o zaman görmüştüm. Onunla beraber bir çalışma yapmak istemiştik ama ne yazık ki o dönemde böyle bir fırsat olmadı. ‘Güzelliğine’ şarkısı bana geldiğinde ilk aklıma gelen isim Edis oldu ve bu güzel şarkı ile hem güzel bir dostluk kazanmış oldum, hem de birlikte çok sevdiğim işlerimden birini çıkarmış olduk. İnanıyorum ki, bazı konuları zamana bırakmak gerekiyor, evren doğru zamanda hayallerinizi gerçeğe dönüştürüyor.
Edis ile klibinizde de Nihat ile çalışmıştınız, bu kapak çekiminde de onun imzası var. Güzel bir enerji var aranızda sanırım?
Nihat’la uzun yıllardır birlikte çalışıyoruz. Ben onun mükemmeliyetçi ruhunu ve içinde yaşattığı o yaramaz çocuğu çok seviyorum. Birçok fotoğrafçı ve yönetmen ile çalıştım ancak işinin bu kadar detayına özen gösteren birini görmedim. Bunun için kendisine çok saygı duyuyorum. Nihat’ın profesyonelliği ve işine gösterdiği tutkuya bayılıyorum. Bence işine tutkuyla bağlı insanların başarısı burada gizli.
Farklı kültürlerden beslenen biri olarak, siz Türk kültürünü nasıl tanımlıyorsunuz?
Ben Boşnak kökenli bir kadınım, bizim kültürlerimiz birbirine çok yakın, neredeyse aynı. Türk kültürü benim hayatımın her zaman bir parçasıydı. Türkiye’de çok akrabam olduğu ve abim seneler önce buraya yerleştiği için çocukluk ve gençlik yıllarımda neredeyse her okul tatilinde ailem ile birlikte Türkiye’ye geldim. Buraya temelli taşındığımda ise hiçbir şekilde yadırgamadım. Türk kültürünün en önemli yanı benim için insanların sıcaklığı ve samimiyeti. Bunu çok ama çok seviyorum. Yemek yapmayı seven biri olarak da Türk mutfağının zenginliğine hayranım.
RÖPORTAJIN TAMAMI ALEM'DE!