Gözde Yörükoğlu Ersu: Mevaris’in hikayesini ve tasarım yarışmanı dinleyebilir miyiz senden?
FatoşAltınbaş: “The Stones of Grandbazaar – Kapalıçarşı’nın Taşları” kitabımdan doğan bir marka Mevaris. Amacım bir marka kurmaktan ziyade sesini duyuramayan veya yeterli eğitimi alamayan tasarımcılara kültürel bir platform yaratmaktı. Mevaris’in ilk koleksiyonu, Kapalıçarşı’da el yapımı mücevher işiyle uğraşıp da sesini duyuramayan ustaların koleksiyonlarından oluşuyordu. Sonrasında ise buna daha modern yorumlar ile devam ettik.
G.Y.E: Geleneksele vurgu yapan, elmasları öne çıkaran ilk koleksiyon çok ilgi gördü.
F.A: Evet, elmas trendini yeniden gündeme getirdiğimizi düşünüyorum ben de. Elmasın mistik havasını seviyorum. Avrupa’da da elmasın vintage duruşu çok ilgi görüyor. Mevaris ve The Stones of Grandbazaar Arts & Design platformu olarak genç tasarımcılara bir şans yaratmak istedik. Altınbaş Üniversitesi’nin Takı Tasarım bölümü var. Türkiye’deki tek mücevher tasarım bölümü bu üniversitede.
G.Y.E: Ne zamandır var bu bölüm?
F.A: Altınbaş Üniversitesi, 12. yılını kutladı bu sene. Bu bölüm de açıldığından beri mevcut. Çok yetenekli tasarımcılar mezun oluyor. Ben tasarımcı değilim; kendimi kreatif direktör olarak isimlendiriyorum. Çünkü çizim başka bir yetenek. Yeteneği olan kişiler ile imkanı olanların bir araya gelmesi çok değerli. Bunun için bir mücevher tasarım yarışması düzenledik. Bunu ilk kez bugün açıklamış oldum. Hakan Yıldırım, Belçim Bilgin ve Sebu Susmak gibi isimler de jüride yer alıyor. Yarışmada seçilen tasarımlar ödüllendirilecek ve üretilecek. Üç kazanan olacak ve bu pandemi sürecinde her şey yolunda giderse onların tasarımları sonbaharda Mevaris’in Londra butiğinde sergilenecek. Satıştan elde edilen gelirin bir bölümü de sağlık sektöründe çalışan, hayatını kaybeden ve zor durumda olan ailelerin ihtiyaçları için harcanacak.
G.Y.E: Aynı zamanda bir sosyal sorumluluk projesi de üstlenmiş oluyorsun.
F.A: Evet, Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği kurucusu olduğum ve yaklaşık 10 yıldır destek verdiğim bir vakıf. En son engelli çocuklar için beş bin metrekarelik bir
okul yaptık. Dernek başkanı sevgili arkadaşım Revna Demirören önderliğinde tamamladık okulu. ALEM de dergi olarak bize hep destek oldu. Spor bakanlığı da aynı şekilde. Bu bahsettiğim yardımları da Hayat Paylaşım ve Dayanışma Derneği üzerinden yapacağız.
G.Y.E: Genç mücevher tasarımcılarının böyle önemli bir jüri tarafından ödüllendirilmesi ve tasarımlarının üretilmesi çok heyecan verici. Yarışma şartları nasıl?
F.A: Yarışmaya 20 yaş sınırı koyduk, katılacak öğrencilerin en azından üçüncü sınıfta olmaları açısından. Üst yaş sınırı yok çünkü biliyorum ki, Kapalıçarşı’da uzun yıllar bu işi yapıp adını duyuramamış ustalarımız var. Yarışmaya katılan herkesin eğitimli olmasına gerek yok yani. Muhteşem çizim yapan alaylı tasarımcılar da katılabilir.
G.Y.E: Kazanan tasarımcıları neler bekliyor peki?
F.A: Yarışmanın kazananlarına para yardımı dışında marka yaratımı için de bir yol haritası çizilecek aslında. Birincinin on bin, ikincinin yedi bin beş yüz, üçüncünün ise beş bin liralık ödülü olacak. Ayrıca tasarlanan ürünleri de Mevaris üretecek.