Petek KIRBOĞA - [email protected] / Fotoğraflar: Getty Images Türkiye
Elizabeth Taylor, hareketli ve başarılar dolu yaşamı ile zirvede bir hayat sürdü. Sanata ve mücevhere olan sevgisi, ilgisi zaman içinde onu bir koleksiyoner yaptı. Başarılı oyuncu az bulunur bir sanat koleksiyonun sahibiydi ama onun yanı sıra mücevher tutkusu eşine az rastlanır bir koleksiyon oluşturmasını sağladı.
2011’de ölümünden sonra New York Christie’s’de gerçekleşen müzayedede tüm dünya nefesini keserek onun mücevher koleksiyonunun satılışını izledi.
Güzel oyuncunun sanata olan düşkünlüğü babasından kaynaklanıyordu. Babası Londra’da, Bond Street’te bir galeri sahibiydi. Savaş zamanı Amerika’ya taşınan aile orada da Beverly Hills Oteli’nde ikinci bir sanat galerisi açtı. Taylor’ın sanat koleksiyonunda Camille Pissarro’dan, Edgar Degas’ya, Pierre-Auguste Renoir’dan Vincent Van Gogh’a, empresyonist sanatçıların eserlerinin yanı sıra David Hockney’nin natürmortları ve elbette Warhol’un meşhur serigraf portresi ‘Liz’ de yer alıyordu.