2024'ün son demlerine doğru, Akdeniz mutfağının sınırlarını zorlayacak yorumlarıyla misafirlerine seçkin gastronomi deneyimi sunan yeni bir mekan açıldı; Carla İstanbul. Mutfağında sürdürülebilir ve dinamik bir gastronomik tecrübeyi hedefleyen mekan, geniş seçkiden oluşan kokteyl barı ve etkileyici DJ performansları ile büyülü bir atmosfer yaratıyor. Boğaz'ın incilerinden Kuruçeşme'de konumlanan Carla, pazar günleri brunch ve gündüz partileriyle, cuma-cumartesi günleri ise yemek deneyimi sonrası temponun arttığı partileriyle adından daha şimdiden sıkça söz ettiriyor. Hem özel etkinlikler hem de gündelik buluşmalar için şehrin en popüler adreslerinden biri olmaya aday olan Carla'da, tanıdık ve özlenen Akdeniz kimliği ile yeni ve popüler dokunuşları bir arada bulabileceğiniz kentli bir mutfakla karşılaşacaksınız.
Ünlü şef Danilo Zanna, İtalyan mutfağındaki ustalığını ekim ayında dördüncü restoranıyla Bağdat Caddesi'ne taşıdı. İstanbul'un zengin gastronomi kültürüne yepyeni bir soluk getiren Filo D'olio; Vadistanbul, Bursa ve İzmir'in ardından Cadde şubesiyle büyümesini sürdürüyor. Zanna imzalı restoranların her şubesi farklı bir İtalyan şehrinden ilham alırken; Vadistanbul şubesi Roma'nın, Bursa şubesi Sicilya'nın, İzmir Floransa'nın, Bağdat Caddesi şubesi ise Milano'nun mutfak geleneklerini yansıtıyor. Bu nedenle "zeytinyağının şişeden tabağa olan yolculuğu" anlamını taşıyan Filo D'olio'nun Cadde şubesinde, Milano mutfağının kalbinde yatan klasik reçeteler modern bir yorumla sunuluyor. Şef Zanna'nın mutfakta doğallığın ve saflığın ön planda olduğunu vurguladığı yeni restoranı, şık ve sıcak dekorasyon, samimi İtalyan atmosferi ve kaliteli yemek deneyimi arayanlar için daha şimdiden Bağdat Caddesi'nin yeni gözdesi olmayı başardı.
Ömer Koç'un vizyoner yaklaşımıyla hayata geçirilen ve Michelin Rehberi 2025'te Yeşil Yıldız Ödülü'ne layık görülen Telezzüz, İstanbul'un fine dining sahnesine benzersiz bir yenilik getirdi. Vegan fine dining konseptiyle kapılarını aralayan restoran, bitki bazlı mutfağa sanatsal bir dokunuş katıyor. Duvarlarını Ömer Koç'un koleksiyonlarından oluşan eserlerin süslediği restoran, çok kısa sürede "sanat ve gastronominin buluşma noktası" olarak anılmaya başlandı bile. Şef Bahtiyar Büyükduman'ın yerel ve mevsimsel ürünlerden ilham alarak hazırladığı yaratıcı tabaklarıyla restoran hem görsel hem de lezzet açısından unutulmaz bir deneyim sunuyor. Şef Büyükduman'ın ellerinden çıkan her yemek, sürdürülebilirlik ve doğaya saygı ilkeleriyle harmanlanarak vegan gastronomi sahnesinde yeni bir standardı temsil ediyor. Sanat tutkunları için de yeni bir buluşma noktası haline gelen mekan, 2025'te de şehrin en seçkin adreslerinden biri olmayı sürdürecek.
Lüks restoran deneyimi yakın zamanda Bardot ile yeni bir boyuta taşındı. Türkiye'nin lüks moda temsilcilerinden Beymen; yeni markası Bardot ile İstanbul'un gastronomi sahnesine yeni bir soluk getirdi. Fransız mutfağının zarafetine modern bir dokunuş yapan mekan, Paris'in romantik atmosferini şehrin kalbine taşıyor. Kaliteli mutfağını, şehrin enerjisiyle birleştirerek farklı bir deneyim sunan Bardot hem romantik akşam yemekleri hem de özel davetler için ideal bir adres. Restoranın yenilikçi tekniklerle pişirilen lezzetleri ise Artisan Hospitality Group'un F&B partner'i olan, Türkiye'nin ilk Michelin yıldızlı şeflerinden Cihan Çetinkaya danışmanlığında hazırlanıyor. Zarif dekorasyonuyla da dikkat çeken Bardot, Fransız mutfağına tutkun olanlar için yeni yılda da İstanbul'un en gözde buluşma noktalarından biri olmaya aday...
Divan Grubu, yakın zamanda zarafet ve lezzetle harmanlanmış yeni bir deneyim durağına daha imza attı. Beyaz biberin karakterize tadından yola çıkılan White Pepper'da aynı özenli yaklaşımla hareket eden deneyimli şefler, tanıdık lezzetleri özenle işleyerek her birine eşsiz bir kimlik kazandırıyor. Beşiktaş'ın köklü tarihi ile İstanbul'un büyüleyici manzarasından ilham alan White Pepper'da, et yemekleri, kebap çeşitleri ve taze deniz ürünlerinin yanı sıra bol çeşitli zeytinyağlı ve salata menüsü de bulunuyor. Balık ekmek, kokoreç taco, mangal köfte gibi İstanbul'un vazgeçilmez sokak lezzetleri ise mekanda şehrin izlerini damaklara taşıyor. Nitelikli mutfağı, şık ortamı, manzaralı terası ile yeni yılın hit mekanları arasına adını yazdıran White Pepper'ın mimari projesi tasarlanırken çevreye duyarlı bir yaklaşım benimsendiği gibi, menüsünü oluştururken de restoranın mevsiminde ürün kullanmak ve atık kontrolü gibi pek çok detayla sorumluluk bilincinde hareket ediliyor.
Doğuş Grubu, sunduğu gastronomi deneyimlerine şimdi de 1817 yılında Milano'da kurulan ve lüks pastacılıkta bir ikon haline gelen Cova ile devam ediyor. İstinyePark'ta kapılarını aralayan Cova, İtalyan pastacılık geleneğini Türk misafirleriyle buluşturarak iddialı lezzetler sunuyor. Her ayrıntısı ile özel bir lüks deneyim yaşatan mekan, misafirlerini imza tatlılar, meyveli tatlılar, tartlar, krema dolgusuyla hazırlanan hamur işleri ve çikolatalarıyla eşsiz bir gastronomik deneyime davet ediyor. Ayrıca sabahları sunduğu zengin kahvaltı seçenekleri ve öğleden sonraları zarif high-tea servisi ile günün her anında keyifli bir mola imkanı vadediyor. İstanbul'un kozmopolit ruhuyla İtalyan mirasını harmanlayan Cova, gastronomi tutkunları için yeni bir cazibe merkezi olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
İstanbul'un en seçkin gastronomi duraklarından bir diğeri olan Salazar, lezzet ve ambiyansın mükemmel uyumu olarak karşımıza çıkıyor. Mutfak anlayışını tazelik, kalite ve yenilikçiliğin oluşturduğu mekan, her yemeği adeta sanata dönüştürüyor. Şehrin merkezi Etiler'de konumlanan mekanda, Şef Kadir Aytekin'in mutfağından çıkan deniz mahsulleri ve et çeşitleriyle damak zevkine hitap eden geniş bir menü sunuluyor. Suşiseverler için oldukça geniş bir seçki vadeden Salazar'da ayrıca sashimi ve nigiri gibi klasik Japon lezzetleri de bulunuyor. Restoran, sunduğu eğlenceli atmosferiyle de dikkatleri üzerine toplamayı başarıyor. Cuma ve cumartesi akşamları saat 22.30'dan itibaren başlayan DJ performansı gecelere hareket katarken, pazar akşamüstleri düzenlenen happy hour etkinlikleri, mekanın enerjisini renklendirerek keyif dolu saatler sunuyor.
İstanbul'un sanat merkezi Artİstanbul Feshane'de yeni bir şehir lokantası açıldı: Lokanta Safderun. Mekan, İstanbul tarihinin geçmişten günümüze en kadim lezzetlerini modern mutfak anlayışıyla entegre etmesiyle dikkatleri topluyor. Antik çağlardan günümüze kadar önemli bir ticaret merkezi olan Eminönü'nden Haliç kıyılarına kadar uzanan, eski adıyla "Altın Boynuz" kıyısında konumlanan Lokanta Safderun'un mutfağında ise 8500 yıllık İstanbul mutfağını modern dokunuşlarla yeniden yorumlayan Executive Şef Savaş Zafer'in imzası bulunuyor. Şef Zafer, menüdeki tüm yemekleri yöresel ve coğrafi işaretli ürünlerle hazırlıyor. Restoranın mutfağı ise Karadeniz çevresindeki İstanbul köylerinden tedarik edilen malzemelerle hem kent tarımı ve hayvancılığı hem de kadın kooperatiflerini destekliyor. Mevsimine uygun ürünlerin öne çıktığı mutfakta, taş fırında pişirilen pideler, ağır ateşte hazırlanmış yemekler, zeytinyağlılar, dolmalar, çorbalar ve tatlılardan oluşan zengin seçenekler yer alıyor.
Kumiko sanatından ve Japon kültürünün simgesi kiraz çiçeği Sakura'dan ilham alan Kumiko Sushi & More, Uzak Doğu mutfağının geleneksel lezzetlerini günümüz damak zevkine uygun bir şekilde yeniden yorumluyor. Japon kültürünün yalınlığını yansıtan dekorasyonu ile konuklarını karşılayan mekanda, kendine has mutfak disiplini ile hem yenilikçi hem de geleneksel bir menü oluşturulmuş. Hazırlanan tüm lezzetlerse kumiko felsefesiyle sunumlara aktarılıyor. Restoranın menüsünde; çorbalardan atıştırmalıklara, ara sıcaklardan ana yemeğe kadar pek çok lezzet yer alıyor. Özgün bir tatlı menüsü sunan Kumiko Sushi & More'da matchalı, vanilyalı ve çilekli mochi'ler, Japon cheesecake ve matcha dondurma, tatlı tutkunlarını bekliyor. Mekan, çalışanlara ve kalabalık etkinlik gruplarına hazırladığı menülerle de 2025'te dikkat çeken restoranların arasına adını yazdıracağa benziyor.