Bir Tenorun Hikayesi: Mario Frangoulis'in Sanatla Geçen 35 Yılı
20 dakika okunma süresi
Yoğun şehir hayatı, günümüz insanını kendi içine dönmesi konusunda hem zorlar hem de önüne engeller koyar. İş stresi, trafik, kısıtlı zaman birçok olumsuzluğu beraberinde getirir. Bu döngü içinde durup kendini fark etmek, yoga pratiği yapmak ya da herhangi bir aktivitede bulunmaya zaman ayırmak imkansız gibi görünür. Şehrin sunduğu bu ritimde zihni ve bedenimizi mutlu etmek için nereden başlayacağımızı bilmemek de ek olarak bir stres kaynağıdır.
1. Eve ya da işe yakın bir stüdyo bulmak. Stüdyodaki 1 saatlik dersler güne başlamadan ya da günü bitirmeden önce her şeyi nötrleyecektir. Birçok farklı dersi ve saat seçeneğini barındıran stüdyolar hem sosyalleşmek hem de anın tadını çıkarmak için ideal.
2. Eğer yakınlarda stüdyo yoksa iş yeri ya da evde bir ortam yaratılabilir. İş yerinizin spor alanı varsa burayı kendinize bir kaçış alanı olarak düşünebilirsiniz. Evde ise patron sizsiniz. Değiştirin ve fayda sağlasın.
3. 1 saat ayırmak uzun gelecekse, daha kısa süreli seanslarla bu sürece adım atabilirsiniz. 20-30 dakikalık esneme hareketleri gevşemenize ve her şeyden uzaklaşmanıza destek olacaktır.
4. Online yoga dersleri de en büyük destekçiniz olabilir. İnternetin uçsuz bucaksız dünyasında birçok farklı ders seçeneği bulabilirsiniz.
5. Bu keyifli süreçte odaklanmanız için etrafınızdakilerden size katılmasını isteyebilirsiniz. Arkadaş grubunuzu da dahil ederseniz birbirinize motivasyon vererek daha aktif ve düzenli bir gün geçirmeniz mümkün.
Bu yöntemler yoğun şehir hayatına sağlık ve huzur katmak için önemli birer seçenek olabilirler.