O an gerçek olamayacak kadar güzel bir andı, çok farklı duyguları aynı anda yaşamıştım. Sanırım hissettiğim en güçlü duygu; onun sağlıklı olduğunu gördüğümdeki huzur duygusuydu.
Yüzümde hemen bir gülümseme oluşuyor, o kadar masum ve saf bir sevgi ki... O oyun oynarken genelde bir süre onu uzaktan izliyorum, sonra dayanamıyorum ve yanına gidip oyuna dahil oluyorum.
Nil'in odasındaki oyuncak mutfağı ve kahve makinasıyla birlikte oyun oynamak çok keyifli oluyor, bana kahve yapıp ikram ediyor. Her hafta beraber oyun grubuna gidiyoruz, orada yeni şeyler deneyimlemesini görmek çok keyifli oluyor. Bir de makyaj masama bayılıyor, beraber bana makyaj yapıyoruz.
Nil'in neredeyse her şeyi babasına benziyor. Sanırım sadece bir özelliğini benden almış o da temkinliliği. Hem görünüş hem de karakter olarak babasına çok benziyor.
Henüz bir plan yapmadık, evde bahçede akşamüstü güzel bir sofra hazırlayıp geçirmek çok keyifli olabilir.
Rahat bir anneyim diyebilirim. Annelik kurallarım yok. Gerektiğinde ben Nil'in hayatına, gerektiğinde de Nil benim hayatıma ayak uyduruyor. Böylece çok keyifli vakitler geçiriyoruz.
O kadar hızlı büyüyorlar ki her anın kıymetini bilsinler derim. Bu yolculuğun kişiye özel olduğunu ve genel bilgiler dışında çok da tavsiye alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Çünkü her bebek, bambaşka bir karaktere sahip.
Şu ana kadar yetersiz hissetmedim ama tabii ki zaman zaman zorluklar yaşıyorum. Bu anlarda zorlukların geçici olduğunu bilerek hareket ediyorum, dolayısıyla her andan keyif alıyorum.
Anne olduğumda hissettiğim en güçlü duygu cesaret oldu. "Artık hayatta her şeyi yapabilirim çünkü kızım var" hissi yüklenmişti bir anda. Melisa sayesinde, daha önce olmadığım kadar cesur ve güçlü hissettiğimi söyleyebilirim.
Melisa'nın büyümesini, gelişmesini ve dünyayı keşfetmesini görmek beni çok duygulandırıyor. Çok meraklı, yeni şeyler keşfetmeye hevesli ve sevdiği şeylere tutkuyla bağlı bir çocuk. Büyüyüp genç bir kadın olduğunda ne istediğini ve ne istemediğini bilen, sakin, ayakları yere basan ve tutkuyla sevdiği şeyler için çok çaba gösterecek bir karakter olacağını şimdiden görebiliyorum.
Melisa da benim gibi doğayla bağı çok kuvvetli bir çocuk. Birlikte doğada kaybolmayı, korkusuzca yeni keşifler yapmayı çok seviyoruz. E.T, Beetlejuice, Geleceğe Dönüş, Hayalet Avcıları gibi klasikleri beraber izlemek de çok keyifli oluyor. Bu anlar birbirimizin çocukluğu arasında bağ kurabilmemize çok yardımcı oluyor.
Merhamet duygusu ve hassaslığı benimkine benzer, ağlayan bir arkadaşını gördüğünde hiç düşünmeden yardım etmek için hemen koşar. Maceracı ruhu da benim gibidir. Biraz inatçı ve özgür ruhlu olması da bana benziyor. Jimnastik en büyük tutkusu, dört yaşında YouTube videoları izleyerek kendi kendine öğrendi. Melisa'yı Melisa yapan, karakterini ve her özelliğini çok seviyorum.
Sabah güzel bir kahvaltı yapıp ardından doğada bir yürüyüşe çıkmayı ve akşam da birlikte favori yemeğimizi pişirip patlamış mısır eşliğinde film izlemeyi düşünüyoruz.
Melisa, beni eğlenceli ve komik bir anne olarak tanımlıyor. Yasaklayıcı bir anne değilim, onun taleplerini dinler ve merak ettiği her şeyi konuşup anlatırım. Onu merak ettiği konulardan uzak tutmak yerine, dahil ettiğimde Melisa'nın bakış açısının farklılaştığını gördüm. Bu sayede şu an spor, makyaj, meditasyon ve sağlıklı beslenmenin bir bütün olduğunu algılayabiliyor. Melisa'nın bu farkındalığı, onun hayatına daha anlamlı ve derin bir bakış açısı getirdiği gibi ilişkimizi de kuvvetlendiriyor.
Melisa'yla anlaşmazlık yaşadığımız tek konu, birlikte belirlediğimiz kuralları esnetmeye çalışması. Örneğin; ödevlerini yapması gereken saatlerde veya yatma zamanında onun için daha esnek olmamı istiyor. Hafta içi daha geç yatmak isteyebiliyor veya oyun oynarken daha fazla süre isteyebiliyor. Bu talepleri karşısında bazen esnek olmakta zorlanıyorum ve bu durum aramızda küçük gerilimlere neden olabiliyor. Benim için öncelik, onun sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiği bilincini aşılamak.
Annelik, benim hayatımın en heyecan verici ve zorlu yolculuğuydu. Keşke ben de önceden bilseydim dediğim birkaç şey var. Doğum sonrası depresyon, yorgunluk, endişe ve hormonal değişimlerle başa çıkmak gerçekten zor olabiliyor. Ancak, bunların geçici olduğunu bilin, inanın hepsi geçiyor ve unutuluyor. İkincisi, destek almanın önemini öğrendim. Aile üyeleri, arkadaşlar ve hatta profesyonel destek alarak zorlu zamanlarda yardım istemekten lütfen çekinmeyin. Üçüncüsü, her çocuğun ve her kadının annelik tarzının farklı olduğunu öğrendim. Kısacası karşılaştırma yapmayın siz teksiniz ve biriciksiniz.
Annelik, bitmeyen bir yetersizlik hissi ve en önemlisi vicdan azabıyla dolu bir deneyim bence. Mükemmel bir anne olmadığımı kabul ediyorum, zaten öyle olmak da değil hayalim. Hata yapmanın ne kadar doğal ve hayatın içinden olduğunu biliyorum ve bunu ileride kızıma da öğretmek istiyorum. "Seni büyütürken bunu yaptığım için pişmanım" demek kadar normal bir durum yok bence.
Leyla'yı ilk kucağıma verdikleri an her şey çok karmaşıktı benim için. Anne olmanın çok da farkında değildim o an. Günbegün artan yoğun sevgi ve müthiş bir bağlılık duygusu gelişti içimde. Aramızda çok özel bir bağ kurduk. Leyla büyüdükçe bu his çok daha fazla kuvvetleniyor. Bence bu duyguyu her anne ve çocuk farklı şekillerde deneyimliyor.
Leyla, çok mutlu bir çocuk. Asla şımarık değil, olgun bir ruhu var. Herkese yardımcı ve sevecen yaklaşması beni ayrıca mutlu ediyor.
Birlikte yaptığımız her şey o kadar keyifli ki! Alışverişlerimiz, gittiğimiz yemekler, parklar, evde yaptığımız cupcake'ler, boyamalar, film geceleri...
Leyla da benim sakinliğimi ve naifliğimi almış.
Plan yapmadık ama her sene şu şekilde gelişiyor; hafta sonuna denk geldiği için dışarı kahvaltı yapmaya gidiyoruz.
Rahat bir ebeveyn olmaya çalışıyorum. Bazen tedirgin olsam da bu hislerimi Leyla'ya yansıtmamaya çalışıyorum. Çünkü ben ne kadar kaygılı bir anne olursam, onun da kaygılı büyüyeceğini düşünüyorum.
Giyim konusunda krizlerimiz oluyor. Kendi istediği gibi giyinmek istiyor. Özgür bırakmaya çalışıyorum ama bu her zaman olamıyor maalesef. Arkadaşlarının doğum günlerine gittiğimizde doğum günü sahibinden daha gösterişli giyinmesi beni utandırıyor.
Hayat boyu hiç bitmeyecek sonsuz bir okul başlıyor.
Bebeğine en iyi şekilde bakan ama kendini yetersiz hisseden yeni bir anne için oldukça zorlayıcı bir duygu. Ben bebeklik döneminde ara ara hissediyordum ama tamamen hormonal olduğunu düşünüyorum. O dönemi kendimi çok telkin ederek ve kitap okuyarak atlattım.
Anne olduğumda hissettiğim en güçlü duygu, sınırsız sevgi ve sorumluluk duygusuydu. Yeni bir yaşamı kucaklamanın getirdiği derin sevgiyle resmen büyülendim. Biraz da korktum tabii ilk başlarda ama dünyanın en güzel hissi ve deneyimini yaşadım kesinlikle.
Kızıma bakıp uzaktan izlediğimde gurur ve mutluluk hissediyorum. Onu büyürken gözlemlemek, insan tanesinden insana dönüşüm evrelerini onunla beraber deneyimlemek, ne kadar hızlı öğrendiğini ve geliştiğini görmek beni de büyüttüğünü fark etmek, inanılmaz bir duygu ve deneyim.
Birlikte en çok doğaçlama teatral oyunlar oynamaktan ve müzik dinleyip dans etmekten çok keyif alıyoruz. Ayrıca ailece seyahat etmek ve birlikte vakit geçirip sohbet etmek de favorilerimiz arasında.
Evet, Lila fiziksel ve karakter olarak daha çok bana benziyor. Ayrıca yaratıcılık, merak ve öğrenme isteği gibi daha birçok ortak noktamız var.
Anneler Günü için sabah ailece güzel bir kahvaltı yapmayı ve sonra birlikte vakit geçirmeyi düşünüyoruz. Beraber olduğumuz her an, ne yaptığımız önemli değil, çok keyif alıyoruz.
Kendimi sevgi dolu, destekleyici, komik ve eğlenceli bir anne olarak görüyorum. Elbette hatalarım olabilir ama kızımla sağlıklı bir iletişim ve ilişki kurmaya çabalıyorum. En büyük önceliğimiz onun bizim tarafımızdan her zaman çok sevildiğini, değer ve kabul gördüğünü, güvenli alanında olduğunu hissedeceği bir ortam ve hayat sağlamak.
Çok fazla anlaşmazlığımız olduğunu söyleyemem, Lila laftan ve halden anlayan bir çocuk çok şükür. Tabii ki bazen çok küçük şeylerde anlaşmazlık yaşayabiliyoruz. Örneğin; oyuncakların toplanması veya yememesi gereken bir şeyi yemek istemesi gibi günlük krizlerimiz olmuyor değil.
Çok fazla anlaşmazlığımız olduğunu söyleyemem, Lila laftan ve halden anlayan bir çocuk çok şükür. Tabii ki bazen çok küçük şeylerde anlaşmazlık yaşayabiliyoruz. Örneğin; oyuncakların toplanması veya yememesi gereken bir şeyi yemek istemesi gibi günlük krizlerimiz olmuyor değil.
Bazı zamanlarda kendimi tabii ki yetersiz hissedebiliyorum, bu annelikle otomatik yükleniyor sanırım. Bazen iş yoğunluğundan kızıma istediğim kadar vakit ayıramadığım veya zor bir gün geçiriyorsam gereksiz yere fazla tepkiler verdiğim zamanlar oluyor. Böyle anlarda kendime benim de insan olduğumu, her zaman en iyi halimle onun yanında var olamayacağımı, bazen böyle şeylerin olabileceğini ve hayatın da zaten bu kadar toz pembe olmadığını hatırlatıyorum. Ayrıca gerekiyorsa destek almak ve zaman zaman dinlenmek ve kendine vakit ayırmak da çok önemli.
Fotoğraflar: Serkan Eldeleklioğlu