GÜNE KEYİFLİ BAŞLANGIÇ!
Kahvaltı için gerçekten çok fazla opsiyonunuz var. Avusturalyalı bir cafe olan Granger & Co’nun ünlü ricotta pancake’lerini Kings Cross’taki brunch’ında hafta içi sıra beklemeden deneyin. Oxford Street‘e 5 dakika uzaklıkta Mortimer Street Kitchen ve The Riding House Cafe menülerini mevsime göre değiştiriyorlar. Paddington’da kanalın üzerinde Daisy Green isimli bir teknede kahvaltı hem mekan hem lezzet konusunda benim favorilerimden. Oldukça şık bir kahvaltı için ise Piccadily’deki The Wolseley’i tercih edebilirsiniz. Kahvaltıdan sonra müzelere vakit ayırmak keyifli olabilir, benim kişisel favorilerim National Portrait Gallery, Victoria & Albert Museum ve National History Museum. Modern sanat severler Tate Modern‘i gezmeden dönmesin!
ÖĞLEN YEMEĞİ İÇİN LEZZET KEŞFİ!
Öğle yemeği için eğer hala Soho taraflarındaysanız güzel, rahat bir İtalyan mutfağı için Lina Stores’u deneyebilirsiniz, tüm makarnalarını kendileri yapıyorlar, yarısı takeaway İtalyan deli, yarısı restoran tarzında. Bob Bob Ricard, ise daha şık bir alternatif. Nehrin güneyine geçip Londra’nın ana food market’i olan Borough Market’ten dünya mutfaklarından yemeklerde deneyimleyebilirsiniz. Dishoom çok başarılı, önünde hep sıra olan ve sadece öğle yemekleri için rezervasyon alan bir Hint restoranı. Londradaki en başarılı hamburgerler için şehirde birçok yerde olan Honest Burgers, Burger & Lobster ya da Haché'yı öneririm. Şehirin geçtiğimiz senede en gözdesi olan Big Mamma Group'un Circolo Popolare ve Selfridges’in içinde olan Brasserie of Light’da Londra’ya özel mekanlardan. Şehre gündüz yukarıdan bakmak isterseniz Sky Garden‘a gidebilir, rooftop bir bahçeden tüm şehri görebilirsiniz.Öğleden sonra daha lokal mekanlara yönelebilirsiniz. Genç sanatçı ve girişimcilerin olduğu Shoreditch'te BoxPark’ta ya da sokak aralarındaki vintage marketlerden alışveriş yapabilir, yine şehirin doğusunda olup sadece pazar günleri açılan Columbia Road Flower Market’te yürüyebilirsiniz. Tower Bridge’den City Hall tarafına geçebilir, ya da City of London’da the Gherkin’in yanından geçerek Leadenhall Market‘i gezebilirsiniz. Merkezde kalmak ama Oxford Street‘in kalabalığından uzaklaşmak için Marylebone ve Fitzrovia taraflarına yönelebilir, ya da batıda Little Venice, South Kensington ve High Street Kensington’u gezip Holland Park’ın içindeki Kyoto Gardens’da mola verebilirsiniz.
AKŞAM SEFASI!
Romantik bir akşam yemeği peşindeyseniz, Clos Maggiore bulabileceğiniz en romantik restoranlardan biri kesinlikle. Hem eğlenip hem yemek yemek istiyorsanız Amazonico çok başarılı bir restoran. Tüm gün boyunca gidebileceğiniz Chiltern Firehouse Beckhamlar’ın ve çoğu modelin şehirde en çok gittikleri yerlerden. Akşam yemeğinden sonra gidebileceğiniz, şehiri kuş bakışı görebileceğiniz en güzel bar, Londra'nın en yüksek binası olan Shard'ın en üst katındaki Gong. Film karakterlerinden esinlenmiş kokteyllerinizi yudumlarken tüm şehri izleyebileceğiniz bu akşamı unutmayacaksınız.