Modanın Şapka Dehası: Stephen Jones
4 dakika okunma süresi
Prens Harry, Sentebale ISPS Handa Polo Kupası için Singapur'a gitmesinin ardından ISPS Spor Değerleri Zirvesi için Japonya'nın başkenti Tokyo'ya geçmişti. Başkentte düzenlenen etkinlikte, Japonya hakkında fikirlerini açıklayan Sussex dükü; "Sıcaklığınız, şefkatiniz, cömertliğiniz, Japon kültürünün her bir unsuru gerçekten eşsiz ve çok özel. Bunu ilk kez dört sene önce Rugby Dünya Kupası için buraya geldiğimde fark ettim. Eğer siz de beni kabul ederseniz burada mutlulukla yaşarım" dedi. Kobe bifteğine de övgüler yağdıran Harry, Japon yemeklerine olan sevgisini sıkça vurguladı.
Peki, Harry için ülkeyi bu kadar cazip kılan sebepler neler? Hızlı bir Japonya turuna hazır mısınız? Son yıllarda Japonya'ya yapılan seyahatler her geçen gün artıyor ve nedenini anlamak çok da zor değil. Çünkü ziyaretçiler ister tarihe ister kültüre ister gastronomiye meraklı olsun, tarihin ve kültürün iç içe geçtiği, önemli bir şöhrete sahip bu ada ülkesinde çok fazla alternatif bulabiliyor. Para birimi Yen olan ülkede resmi dil olarak Japonca konuşuluyor. Ancak ülkede tabelalardaki yönlendirmeler ile metro ve tren istasyonlarındaki duyurular genellikle Japonca ve İngilizce olmak üzere her iki dilde de yapılıyor. Oldukça basit vize gereklilikleri uygulayan ülkeye Türk vatandaşları da dahil çoğu gezgin, uyruklarına bağlı olarak umuma mahsus pasaportları ile 90 güne kadar vizesiz seyahat edebiliyor. Suç oranı oldukça düşük olan ülke hem erkekler hem de kadınlar için dünyanın en güvenli rotalarından biri olarak kabul görüyor. Japonya; gezilecek yerler bakımından da çok sayıda seçenek sunuyor. İlgi alanlarınıza, seyahat sürenize ve yılın zamanına bağlı olarak, ülkede yapacak pek çok etkinlik bulabilirsiniz.
Muhteşem turistik mekanlarla dolu olan başkent, her ne kadar korkutucu büyüklükte bir şehir olsa da diğer bölgelere kolay bağlantılara sahip olan demiryolu geçişi ile günlük gezileri kolaylaştırıyor. Tokyo'nun Özgürlük Anıtı veya Eyfel Kulesi gibi onu diğerlerinden ayıracak belirli bir simgesi yok, ancak Sensoji Tapınağı Tokyo'nun en çarpıcı turistik mekanlarının başında geliyor. Sensoji Tapınağı'nın yanı sıra İmparatorluk Sarayı Bahçeleri ve Meiji Jingu Tapınağı gibi diğer muhteşem simge yapıları da görmenizi öneririz. Edo Kalesi'ndeki eski savunma noktasında bulunan görkemli İmparatorluk Sarayı'nı da es geçmeyin. Japonya Kraliyet Ailesi'nin ikametgahı ve aynı zamanda Edo döneminde Japonya'yı yöneten Tokugawa şogununun da evi olan sarayın büyük bir kısmı halka açık. Üstelik ziyaretçilere sarayın önemini anlatan hem İngilizce hem de Japonca rehberli turlar düzenleniyor. Tokyo'ya gitmişken, Japonya 1867'de modern çağına girene kadar "Edo" adı verilen şehrin Tokyo olarak adlandırılmadan önceki görünüşünü ve hissini yansıtan EdoTokyo Müzesi'ni de ziyaret edebilirsiniz.
Japonya tatili planlarken çoğu kişinin aklına tapınaklar, müzeler ve kiraz çiçeği mevsimi gelse de Shinjuku'da bulunan Robot Restaurant'da bir gece geçirmeden Tokyo gezisi tamamlanmış sayılmıyor. Bu restoranda, gastronomi deneyiminin yanı sıra lazer gösterileri, trance müzikler, devasa robotlar, samuray savaşçıları, dansçılar ve çok daha fazlası yer alıyor. Tokyo şehir merkezindeki Shibuya Geçidi ise ışıklar her kırmızı yandığında yüzlerce, bazen binlerce insanla dolup taşan dünyanın en işlek kavşağı halini alıyor. Geçitte yol boyunca yürümek bir seçenek olabilir ancak geçit üzerindeki mekanlardan birinin üst katına geçip aşağıda akan hayatı gözlemlemek epeyce ilginç bir deneyim halini alıyor. Ülkenin en merak edilen aktivitelerinden biri de aslında Japonya'nın milli sporu olan Sumo güreşi. Sumo güreşçilerinin cüsseleri ve maçlarındaki gaddarlıkları sayesinde dünya çapında üne kavuşan bu sporu bizzat yerinde görebilirsiniz. Kokugikan Sumo Stadyumu, şampiyonluk maçları da dahil olmak üzere ülkedeki en büyük sumo maçlarını izleyebileceğiniz yer, ancak daha samimi maçlar için çok sayıda küçük mekanı da ziyaret edebilirsiniz. Japon mutfağı şüphesiz dünyanın en iyilerinden sayılıyor. Suşi, rāmen, udon gibi ünü ülke sınırlarını aşan lezzetleri yine Tokyo'da deneyimleyebilirsiniz. Tüm bu lezzetleri bütçenize göre birinci sınıf restoranlarda, sokak yemeği tezgahlarında, marketlerde bir arada bulabilirsiniz.
Japonya'da yapılacak en iyi aktiviteler listemizin bir sonraki durağı olan Osaka'daki görmeniz gereken yerlerin başında Osaka Kalesi geliyor. Kalede; aksesuarlar kimonolar, kasklar ve hatta pardösüler gibi Japonya'nın ikonik kıyafetlerini giyme şansını yakalayabilirsiniz. Tüm ülkede ziyaret edebileceğiniz en ünlü Budist tapınaklarından biri olan ve Sumiyoshi Taisha olarak da bilinen Sumiyoshi Tapınağı'nı ziyaret etmek huzurlu ve aydınlatıcı bir deneyim olabilir. Osaka'daki önemli ve değerli bir Budist tapınağı da hiç şüphesiz Hozenji Tapınağı. Tapınağın zarif fenerler ve farklı malzemelerden yapılmış çeşitli heykelleri ve lambaları kendinizi bambaşka bir atmosferde hissettirecek.
Japonya'nın en önemli ve büyüleyici müzelerinden biri olan Osaka Bilim Müzesi, ziyaret edilmesi gereken adreslerden bir diğeri. Müzedeki interaktif sergiler çocukları eğitmeyi esas alsa da müzede herkes öğrenmekten keyif alacağı bir şeyler bulabilir. Japon mimarisinin en önemli örneklerinden olan Güneş Kulesi ise eşi benzeri olmayan bir manzara sunuyor. Üstelik Hayat Ağacı sergi alanı da dahil olmak üzere kulenin çevresinde çok sayıda sanat eseri yer alıyor. Japonya'ya çocuklarla seyahat ediyorsanız Legoland'i ziyaret edebilirsiniz. Çocukların sonsuz lego parçaları, 4D sinema ve sayısız oyuncakla çok eğleneceğini garanti edebiliriz. Tüm dünyada bulunan dört Universal Studios tema parkından biri olan Universal Studios Japan'ı da unutmamak gerek. Diğer Universal Studios parklarındaki gibi ünlü film serilerine dayanan gezilere katılabilirsiniz.
Ülkenin kadim şehirlerinden Kyoto, dünyadaki kültürel açıdan en çeşitli şehirlerden biri olarak dikkat çekiyor. Bu şehir; muhteşem bambu ormanları, etkileyici Budist tapınakları ve mabetleri, tiyatroları ve rengarenk giyimli geyşaları görmek isteyen gezginlerin tercihleri arasına girmeye devam ediyor. Kyoto'yu ziyaretinizde listenize mutlaka en gözde turistik yerlerden, daha önce Rokuonji olarak bilinen fakat bugün Altın Köşk anlamını taşıyan Kinkakuji Tapınağı'nı eklemelisiniz. Bu tapınak, en üst iki katı altın varakla yapıldığı için Altın Köşk olarak da anılıyor. Ziyaretçiler gerçek Japon kültürünü rengarenk giyimli geyşalarından tanırlar. Bunun için Geyşa Bölgesi olarak tanımlanan Gion'u ve Kabuki gösterileriyle popüler olan Minamiza Tiyatrosu'nu ziyaret edebilirsiniz.
Japonya'nın büyük ilgi gören maymunlarını merak ederseniz Iwatayama'daki Maymun Parkı'na uğrayabilirsiniz. Yalnız dikkat etmelisiniz ki Japon Makakları (kar maymunları) her ne kadar en büyüleyicileri olsalar da yiyeceklerinizi çalma gibi bir huyları var. Fakat maymunlarla etkileşime girmek isterseniz parkta maymunlara yönelik yiyecekler satın almanız mümkün. Kaliteli bir yemek deneyimi içinse Pontocho'da farklı Japon mutfaklarını deneyin. Bunun için fine dining seçeneklerden uygun fiyatlı yakitori'ye kadar yüzlerce alternatifi tadabileceğiniz restoranın bulunduğu Komogawa Nehri'nin çevresine uzanabilirsiniz. Fakat muhtemelen menüleri yalnızca Japonca olacaktır, hazırlıklı olmanızda fayda var.