Monan Mücevher'den 10. Yılına Özel Sergi
1 dakika okunma süresi
Venedik Lagünü’nün kuzeyinde yer alan Burano, İtalya’nın iz bırakan noktalarından biri. Rengarenk, kutu kutu evlerle dolu etkileyici bir ada olan Burano, Venedik’e gelenlerin ziyaret ettiği destinasyonlardan. Üç kanaldan dört parçaya bölünen Burano Adası; San Mauro, Giudecca , San Martino ve Terranova bölgelerinden oluşuyor. Piazza Galuppi, San Martino Kilisesi, Gian Battista Tiepolo, Santa Barbara Şapeli, Museo del Merletto (Dantel Müzesi), İstria Taşı, Baldassare Galuppi Heykeli adanın görülmesi gereken noktalarından. Küçük bir ada olan ve çok az otel bulunan Burano’da, meyve bahçesi ve üzüm bağlarıyla çevrili Venissa’da konaklayabilirsiniz. Balıkçı adası olan Burano’da taze deniz ürünleri ve ev yapımı makarna için Trattoria al Gatto Nero’ya; risotto’ları ve yengeçleri için Trattoria da Primo e Paolo’ya; sardalya, ahtapot, karides ve pek çok balık ürünü için Trattoria da Romano’ya; gurme lezzetler için Michelin yıldızlı Venissa Restaurant’a gitmenizi tavsiye ederiz. Burano’dayken yapılacak bir diğer şey de yerel lezzetlerden S şeklinde bir bisküvi olan Bussolà’yı tatmak. Sarı, mavi, yeşil, pembe ve daha birçok pastel renge boyalı evleriyle cazibe merkezi olan adada, diğer dikkat çeken şey ise Burano dantelleri. Adanın adını dünyaya duyuran Burano dantelleri, zamanında Avrupa saraylarının gözdesiyken şimdilerde ise adayı ziyaret edenlerin alışveriş listesinde üst sıralarda yer alıyor. Dar kanallar boyunca sıralanmış evleri ile ziyaretçileri büyüleyen Burano’da aklınıza gelebilecek her renk tonuna rastlamanız mümkün.
Atlantik Okyanusu’nun kıyısında yer alan ve Portekiz’in başkenti olan Lizbon, Avrupa’nın en renkli şehirlerinden biri. Coğrafi keşiflerin başlangıç noktası ve en uzun süreli denizaşırı imparatorluğun başkenti olan Lizbon’da imparatorluğa dair pek çok şeye rastlamak mümkün. Lizbon şehrinde Baixa, Rossio ve Chiado merkezlerinde yer alan Comercio Meydanı’nı, Rossio Meydanı’nı, Rua Agusta Caddesi’ni, Santa Justa Asansörü’nü, Igrejo de Sao Domingos Kilisesi’ni, Dona Mario II Ulusal Tiyatrosu’nu, Gloria, Lavra ve Bica funikülerlerini keşfe çıkabilirsiniz. Lizbon otelleri arasında; 14. yüzyıldan kalma tarihi Muralha Fernandina surlarının içinde yer alan Corpo Santo Lisbon Historical Hotel’de, Santa Maria Maior’da ikonik Santa Justa Asansörü’ne yanında yer alan Hotel da Baixa’da, Lizbon’un en lüks caddesi olan Avenida’da yer alan Vincci Liberdade’de, şehrin merkezinde yer alan Fernando Pessoa’nın yaşam ve çalışmalarından esinlenilen Lisboa Pessoa Hotel’de konaklayabilirsiniz. Lizbon denilince ilk akla gelen tatlardan biri Pastel de Nata. Portekizliler’in kahve ile birlikte kahvaltıda yedikleri Pastel de Nata tatlısını, Belem’deki tarihi adresi Pasteis de Belem’de veya Manteigaria’da mutlaka denemelisiniz. Portekiz’in ulusal lezzeti, tuzlanmış ve kurutulmuş marina balığı olan Bacalhau da kesinlikle denemeniz gereken lezzetlerden. Yokuşları, asansörleri, nostalji kokan tramvayları, manzara terasları, yemekleri, hareketli sokakları, duvarlarındaki sanat işlemeleri, seramik ve çinilerle süslü apartmanları ile tarihin yansımasını her noktada hissettiren yedi tepeli Lizbon tüm renkleri içinde barındırıyor.
Londra’nın batısında Kensington Bahçeleri’ne yakın bir bölgede yer alan Notting Hill, turistlerin uğrak noktaları arasında. Özellikle Lancaster Road üzerinde bulunan pastel renkli evleriyle dikkat çeken Farm Place ve Primrose Hill’deki Chalcot Square Notting Hill’in en popüler sokakları. Rengarenk binalarıyla öne çıkan Portobello Yolu ise dünyanın en büyük antika pazarına sahip. Portobello Yolu’ndaki antika mağazalarında retro kıyafetler, koleksiyon pulları, antika porselenler ve daha pek çok antika ürünü bulabilirsiniz. Notting Hill’de; Trellick Kulesi’ni, Banksy, Stik ve The Dotmaster gibi dünyanın en büyük grafik sanatçılarını temsil eden Graffik Gallery’yi, Museum of Brands’ı, Cute Mews Houses, Kensal Green Cemetery, SIXTY6 Skate Park’ı, Rough Trade plak dükkanı görmenizi tavsiye ederiz. Modern mutfağı ve geleneksel kafeleri ile dikkat çeken Notting Hill’de, ağırlıklı olarak deniz ürünlerine odaklanan Orasay’da, Yunan mutfağından lezzetler sunan Suzi Tros’da, Emily Roux ve Diego Ferrari tarafından kurulan İtalyan ve Fransız mutfağından tatlarla hizmet veren Caractère’de lezzetlerin keyfine varabilirsiniz. Viktoryen tarzdaki The Laslett, Portobello Hotel, Dawson Place, Portobello Boutique Apartments’da konaklayabilir ve Notting Hill’in keyfini çıkarabilirsiniz. Notting Hill’in sokaklarına hareket katan bir diğer unsur ise 1966’dan beri düzenlenen Notting Hill Karnavalı. 26-27 Ağustos tarihlerinde gerçekleşen karnaval, Afrika kültürünü içinde barındıran müzik, dans ve çeşitli sokak lezzetleri ile renkli ve eğlenceli bir atmosferi ziyaretçilere sunuyor.
Andersen masallarına ilham kaynağı olmuş Kopenhag, estetik mimarisi ve sokakları ile Danimarka’nın büyüleyici şehirlerinden biri. Kuzey Denizi ile Baltık Denizi arasında konumlanan şehrin tarihi binalarında ve sokaklarında tüm renklere rastlamak mümkün. “Tüccarın Limanı” anlamına gelen ismiyle Kopenhag, renkli minimal stili ve ikonik binalarıyla dikkat çekiyor. Arnavut kaldırımlı sokakları, kırmızı, turuncu, sarı, yeşil, mavi tonları ile renklenmiş evleri, yeşil parkları, meydanları, heykelleri, teknelerin ve evlerin dizildiği kanalları ile Kopenhag masalsı bir şehir olarak göz kamaştırıyor. Şehrin tarihi merkezi olan Indre By, Stroget Caddesi ve Nyhavn bölgesi ile Kopenhag’ın popüler noktalarından. Motorlu taşıt trafiğine kapalı en büyük caddesi olan Stroget, zincir mağazalardan tasarım butiklerine kadar birçok farklı seçeneğe ev sahipliği yapıyor. Kopenhag’ın tarihi merkezinin kuzey kısmında bulunan Nyhavn ise kanal kenarındaki renkli evleri ile ziyaretçilerin uğrak noktalarından. Tivoli Gardens, Ny Carlsberg Glyptotek Müzesi, Designmuseum Danmark Müzesi, Torvehallerne, King’s Gardens ziyaret edilmesi gereken yerlerden. Kopenhag’ın tarihi dokusunu size hissettirecek, Indre By bölgesinde yer alan 1800’lü yıllara dayanan iki adet ambardan dönüştürülen 71 Nyhavn Hotel’de veya UNESCO dünya mirası listesine alınan sahil kenarında, 1780’li yıllardan kalma bir binada hizmet veren Copenhagen Admiral Hotel’de konaklayabilirsiniz. Kopenhag’ın yerel lezzetleri arasında çavdar ekmeği üzerine balık, patates, yumurta veya yeşillik gibi çeşitli malzemeler konularak yapılan bir çeşit açık sandviç olan Smorrebrod’u ya da yanında sebze ve püre ile servis edilen köfte Frikadelle’yi tadabilirsiniz. Kopenhag’ın ünlü tatları arasında ise reçelli bir çörek olan Wienerbrod ve üzeri çikolata kaplanmış marshmallow olan Flodeboller tatlıları yer alıyor. Noma, Kadeau, Kiin Kiin, Grønbech ve Churchill, AOC, Era Ora gibi Michelin yıldızlı restoranlarda İskandinav mutfağının lezzetlerini tatmanızı tavsiye ederiz.
Mimari ve kültürel altyapısı ile Avrupa’nın en çok ziyaret edilen kentlerinden biri olan İsveç’in başkenti Stockholm, rengarenk boyanmış evleri ve sokakları ile dikkat çekiyor. İsveç’in doğu kıyısında Mälaren Gölü ile Baltık Denizi’nin buluştuğu noktada yer alan Stockholm, şehri güzelleştiren kanalları, tarihi yapıları ve doğal güzellikleri ile ziyaretçilerini ağırlıyor. Gamla Stan bölgesi, Riddarholmen Adası, bohem havanın hakim olduğu Södermalm, kültür adası olan Skeppsholmen bölgesi Stockholm’de gezilecek merkezlerden bazıları. “Eski kasaba” anlamına gelen Gamla Stan; dar ve şirin sokaklarıyla, birbirinden güzel kafeleri, Stortorget Meydanı, Stockholm Katedrali–Storkyrkan, Stockholm Kraliyet Sarayı gibi tarihi yerleri ile Stockholm’e gelen turistlerin vazgeçilmez noktası. Riddarholm Kilisesi, Skeppsholmen Adası ve Altın Taç, Drottningholm Slott, Vasa Müzesi, şehrin ikonik yapılarından biri olan Stockholm Belediye Binası, “Kraliçe Caddesi” anlamına gelen Drottninggatan Caddesi ise şehrin diğer uğrak noktalarından. Yeşil ve mavinin en güzel buluşmasına ev sahipliği yapan şehir, gece ışıklandırması ile ziyaretçilere büyüleyici bir atmosfer sunuyor. Evleri ve tarihi havasıyla görsel bir şölen sunan şehir; Arnavut kaldırımlı dar sokakları, kendine has tarihi binaları, doğal güzellikleri, sanat galerileri, müzeleri ve sokakları ile cazibe merkezlerinden biri. Stockholm aynı zamanda lezzetli kahveleri ile ünlü. İsveç’te kahve molalarına ise “fika” deniliyor. Fika için Stockholm’de Johan & Nyström, Cykelcafe le Mond, Cafe Pascal, Kaffeverket, Il Caffé, Flickorna Helin kafelerini ziyaret edebilir, kahvenin yanında bir çeşit pankek olan Raggmunk’u tadabilirsiniz. İsveç’in bir diğer ünlü lezzeti ise İsveç köftesi. Yerel İsveç lezzetlerini tadabileceğiniz Pelikan ve Kvarnen restoranlarında, İsveç ekmeği Knäckebröd ve İsveç köftesi Köttbullar’ı tercih edebilirsiniz. Stockholm’de; Norrmalm bölgesinde yer alan Sheraton Stockholm Hotel ve Downtown Camper by Scandic’de, Gamla Stan’da tarihi binada yer alan Collector’s Victory Hotel’de, lüks Strandvägen Bulvarı’nda 1911 dönemine ait Art Nouveau tarzı etkileyici bir binada hizmet veren Hotel Diplomat Stockholm’de konaklayabilirsiniz.