İstanbul'daki C.A.M. Gallery'de gerçekleşen "Yol" serginizden bahsedelim. Bu sergi nasıl doğdu, nasıl bir gelişim süreci geçirdi ve sonucu nasıl hissettirmekte?
C.A.M. galerisindeki sergi, şu anda Yapı Kredi Kültür Sanat'ta bulunan "Memento İstanbul" sergisine eşlik ediyor. Kendi kişisel çalışmamla ilgili daha eksiksiz bir incelemeyi aynı anda sunabilmenin uygun olacağını düşündüm.
'Yolda olmak' sizin için ne ifade ediyor?
Yolda olmak, hayatta olmak; ilerlemek demektir. Geçiş, arzu, umutla ilgili.
Serginizde ziyaretçileri nasıl bir yol veya yolculuk bekliyor?
Ziyaretçiyi bekleyen yolculuğun, onları başka bir yere taşıyacak bir eser (veya eserler) bulmaları olduğunu düşünmek isterim.
Peter Hristoff, "Everything Nothing"
Sanat hayatınız boyunca ve bu sergide de gördüğümüz gibi çizimden baskıya, halı dokumadan kağıda pek çok medyumda eserler ürettiniz. Bu bir "ideal" arayışı mı, yoksa yeniyi ve farklı olanı denemeyi mi seviyorsunuz?
Görüntüler yaratmayı, hikayeler anlatmayı seviyorum. Kullandığım medyum anlatmak istediğim hikayeye en uygun olanı oluyor. Anlatı, malzemeleri belirler. Bununla birlikte, resimleri katmanlamayı seviyorum; bu nedenle uygun boyama tekniklerini kullanıyorum ve kağıdı seviyorum.
Sergide 1980'lerden günümüze kadar ürettiğiniz eserler bir arada sunuluyor. Bir zaman çizgisi çizecek olsak, hikayesel olarak eserlerde nasıl bir değişim gözlemleyebiliriz?
Çalışmada bir tür "temel öncül"ün sabit kaldığını düşünüyorum. Her zaman insan olmanın ne anlama geldiğiyle meşgul oldum. Büyük ve temel hikayeyle ilgileniyorum: Burada ne yapıyoruz? Nereye gidiyoruz? Sevinç ve keder gibi tüm bu çelişkileri nasıl uzlaştırırız?
Peter Hristoff, "Untitled"
Peter Hristoff, "Seljuk"
Aileniz 1923'te Bulgaristan'dan İstanbul'a geldi, aynı şekilde siz de İstanbul'da doğup New York'ta yaşamaktasınız. Bu çok ulusluluğun sanatınıza nasıl bir yansıması oluyor?
İngilizce'deki "değirmen için öğütücü" deyiminde dediğimiz gibi... Her şey devreye giriyor, hepsi benim kim olduğumun bir parçası olduğu için değerlendirmeye alınıyor. Benim işim, kendimle ilgili. Kimliğim, geçmişim, geleceğe dair umutlarım... Bunların hepsini alıyorum ve daha sonra yukarıda bahsettiğim soruya yansıtıyorum: Nasıl birbirimize benziyoruz? Nasıl farklıyız? Biz nasıl insanız?
Sanatçı bir aileden gelmenin olumlu ve olumsuz yanları neler?
Sanatsal bir aileden gelmenin olumlu yanı, bir yaratıcının hayatını yaşamak için sahip olması gereken bağlılığın daha iyi anlaşılması. Dürüst olmak gerekirse ailem, beni asla caydırmadığı veya "sanatsal" olmam için aşırı derecede teşvik ettiği için olumsuzlukları düşünemiyorum. İlerlediğim "yolda" kendi kararlarımı vermemi her zaman desteklediler.
Peter Hristoff, "Art Is"
Peter Hristoff, "Mihrab" series
Bazı eserlerinizde geleneksel Türk motiflerinden izler görmek mümkün. Burada nasıl bir bağ veya bağlantıdan söz edebiliriz?
Çalışmalarımda Sanat Tarihi, semboller, güzel ya da kışkırtıcı bulduğum şeylere gönderme yapmayı seviyorum. Ayrıca -fiziksel veya duygusal olarak- bulunduğum yeri işime dahil etmenin zorluklarını da seviyorum.
İstanbul'un sizin için önemi ve anlamı nedir? Bu şehir, sanatınızda nasıl bir yere sahip?
Burası benim doğum yerim. Bu, benim için hikayenin başlangıcı. En sevdiğim insanların geldiği yer. Nasıl bir sanatçı olduğum düşünülürse işimi etkilememesi kaçınılmaz olurdu.
Eserleriniz, The Metropolitan Museum of Art, MoMA, The Moscow Museum of Art, Yapı Kredi Kültür Merkezi gibi önemli enstitülerin koleksiyonlarına dahil oldu. Dünyanın dört bir yanındaki sanat koleksiyonlarının bir parçası olmak nasıl bir duygu?
Ben, yalnızca bir sonraki işim kadar iyiyim.