İstanbul'un En Yeni Mekanları
37 dakika okunma süresi
Günümüzün en popüler cilt bakım uygulamaları arasında bulunan mezoterapi ve dermapen, beraberinde "acaba benim için hangisi uygun?" sorularını da beraberinde getiriyor. Her iki uygulama da benzer sorunları hedef alsa da aslında farkları var. Ancak hangisinin sizin için daha uygun olduğunu belirlemek, ihtiyaçlarınıza ve cilt tipine göre değişiyor. İşte uygulamanın artıları, eksileri ve arasındaki farklar. Yazımızı okuduktan sonra hangi uygulamanın size daha fazla yararlı olacağına daha kolay karar verebilirsiniz.
Cilde doğrudan mikro iğneler yardımıyla vitaminler, mineraller, hyaluronik asit gibi aktif maddelerin enjekte edilmesi işlemine deniyor. Bu yöntem, cildin alt tabakalarına kadar etki ederek onarımı ve yenilenmeyi hızlandırmayı hedefliyor.
Cilde ihtiyaç duyduğu aktif maddeler doğrudan iletildiği için faydası da daha çabuk gözlemlenebiliyor.
Uygulanacak karışım, her kişiye göre değişiyor. Kişinin cilt problemlerine göre özelleştirilebiliyor. Örneğin; leke üzerine yoğunlaşmak isteniliyorsa buna göre içerik hazırlanıyor.
Sadece yüz için değil saç dökülmesinden selülit ve çatlak görünümü iyileştirmek için de uygulanıyor.
Hyaluronik asit içeriği ile cildin derinlerine nem kazandırılıyor ve sağlıklı, doğal bir ışıltı elde edilmeye odaklanılıyor.
İşlem sırasında ciltte hafif bir rahatsızlık hissedilebiliyor. Sonrasında ise ciltte kızarıklık ve hassasiyet yaşanabiliyor.
Mezoterapi mikro enjeksiyonla yapıldığından iğne korkusu olanlar için uygun olmayabilir.
Efektif bir sonuç almak için dört-altı seans uygulanması gerekiyor. Bu yüzden düzenli uygulama şart.
Cilde, üzerinde mikro iğneler bulunan bir cihaz yardımıyla uygulanıyor. Bu iğneler, mikro kanallar açarak cildin kendini onarma mekanizmasını tetikleyerek kolajen ve elastik üretimini artırıp, cildi sıkılaştırmaya ve yenilemeye yardımcı oluyor.
Doğal kolajen üretimini artırmaya odaklandığı için cildin sıkılaşmasını sağlarken, yaşlanma belirtilerini de azaltmaya yardımcı oluyor.
Özellikle akne izinden şikayetçi olanların tercih edeceği bir yöntem. Gözenek küçültüp ince kırışıklıkların tedavisinde de başarılı olduğu gözlemleniyor.
Mezoterapiye oranla çoğu kişide daha az hassasiyet yaratıyor.
Herhangi bir içerik enjekte edilmediği için cildin kendi yenilenme sürecini devreye sokuyor.
Mezoterapiye oranla geri dönüşünü gözlemlemek için birkaç hafta beklemek gerekiyor.
Cilt üzerinde mikro düzeyde hasar yarattığından uygulama sonrası birkaç gün hafif kızarıklık olabiliyor.
Koyu lekeler için uygulamada yetersiz kalıyor.
Hızlı sonuç isteyenler ve yoğun cilt problemi yaşayanlar için mezoterapi daha uygun bir seçim olabilir. Özellikle leke, nem kaybı ve saç dökülmesi gibi spesifik sorunlarda hedef odaklı bir çözüm sunuyor.
Daha doğal bir yenilenme süreci arayanlar dermapeni seçebilir. Akne izleri, geniş gözenekler ve ince kırışıklıklar gibi sorunlarda mezoterapiye göre daha etkili sonuç sağlamaya yardımcı oluyor.
Hangi yöntemi seçerseniz seçin, etkili bir sonuç için uygulama sonrası bakımınız önem taşıyor. Her iki uygulama sonrası güneşten korunmak, cildi düzenli nemlendirmek ve profesyonel bir uzmanla çalışmak maksimum verim almanızı kolaylaştırıyor.
Fotoğraflar: Unsplash