İlişkide yapılan hatalar biz psikologlara çok sorulur, çok da tartışılır. O kadar çoktur ki sayfalara sığmaz demeden; kadın-erkek ilişkilerindeki hataları üç ana bölümde toplayalım.
Bugün ilişkinin ilk üç ila altı ayında yapılan hatalara değinmek istiyorum. En sık görülen, karşınızdaki insanın hızıyla ilişkiye girememektir. Ya çok hızlı ya çok yavaş kalıyor olabilirsiniz. Eğer çok aceleci ve fazla atak davranırsanız karşınızdakini ya kaçırır ya da iyice içine kapatırsınız. Çözüm aslında çok kolay; dikkatlice karşınızdakini ‘aynalayın’ yani size hangi şekilde ve dozda davranıyorsa siz de ona aynı şekilde ve hızda davranın. Derin bir nefes alın; bu aşamada klasik kadın rolü uygun düşer. Her ne kadar erkeği biz kadınlar seçse de, bırakın bu ilk altı ay için onlar sizi kovalıyor zannetsinler. Dediklerinizi duyuyorum, evet çok hesapçı; hiç de doğal değil ama aşk, ancak uygun ortamlarda çiçek açar. Olayda her zaman bir imkansızlık ve maalesef gizem, hatta hafif bir rekabet de olmalı. Siz hiç karşısındakini ‘çantada keklik’ gibi gören ve ona aşık olan duydunuz mu? Ben duymadım.
İkinci büyük hata, karşınızdakini daha ilk görüşmelerde dertlerinizle yormanızdır. O sizin kankanız değil, potansiyel sevgili adayınız. Dertlerinizi dostunuza anlatırsınız; bu aşamada önemli olan karşıya, kendinizi tüy kadar hafif hissettirmenizdir. Bu söylediklerim ilk aşama için geçerlidir; ileride hafiften ağıra doğru ve yine aşırıya kaçmadan kıvamında anlatmanız gerekir sonra komple dökülürsünüz!
Üçüncü olarak yazdım ama bence en büyük hata, hayatınızın merkezine kendinizden başka birini koymaktır. Bunu asla yapmayın! Olay aniden ya bir köle-sahip ilişkisine döner ya da sizi çok mutsuz edecek başka bir sürece. Hayatınızın merkezi her zaman sizsiniz! Lütfen şakülü şaşırmayalım. Bu adam veya kadın olmadan önce de vardınız; sonrada var olmaya devam edeceksiniz. Evet belki biraz üzüleceksiniz ama unutacaksınız, bu kesin.
En çok sevdiğim, belki hayatımda en çok yaptığım türde bir hatayı da vurgulamak istiyorum: Karşınızdakini değiştirmeye, kurtarmaya, çılgınca mutlu etmeye çalışmak! Unutmayalım, insanlar değişmek istedikleri kadar değişirler. Siz bu konuda çaresizsiniz tamam mı?
Diğer bir favori hata grubum ise, ilişkide küçük hesapçılık yapmak. Diyelim ki üçüncü buluşmanız ve birbirinizden hoşlanıyorsunuz; artık hesabı kadına ödetmeyin veya o ısrar etse bile ‘Alman usulü’ yapmayın; onu arkadaşlarınızla bol bol yaparsınız.
Kıskançlık, özellikle doz aşımı durumunda hiç affedilemez bir hata olabilir. Sıkın biraz dişinizi, abartmayın karşınızdaki sizin malınız değil. Ona zaman ve alan tanıyıp gözlemlemeye devam edin.
Son sözüm, “önce ben.” Bu yaşam mottonuz olsun.